Suriye'de 2011 yılında başlayan iç savaşın ardından milyonlarca Suriyeli, evlerini terk ederek Türkiye'ye sığındı. Türkiye  hangi millet olursa olsun  zulme uğrayan halklara kapısını sonuna kadar açmış, barındırmıştır. Elbette bu  engin bir insani davranıştır. Bu noktadan bakıldığında masum ve olması gereken diyebiliriz. Lakin zaman zaman yapılan bu masum davranış Türk halkını zor durumda bırakan , yaşamını engelleyen , bilakis milli sermayeye oldukça yük bindiren bir durum olduğundan çekilmez hale de gelmiştir. Sosyal hayat içinde serbestçe dolaşmaları, kafalarına göre hareket etmeleri, insanlar arasında arbede yaratmaları cabası olmuş, yerli halk bu duruma  zaman zaman tepki de göstermiştir. Dile kolay tam 11 yıl , apayrı bir milletle  ani bir gelişmeyle   iç içe yaşamak zorunda kalmak çok sıkıntılı bir durum. Sosyolojik, psikolojik, ekonomik hangi noktadan bakarsanız o noktada derin marazi durumlar oluştu.

           Türk halkı, artık ne zaman gidecekler diye yüksek sesle , cana gelmiş vaziyette eleştirel söylemlerde bulunmaya da başladı. Bugünlerde bir uygulama benim de hem dikkatimi çekti hem de kafamda çözemediğim sorular oluşmaya başladı. Bayramlarda Suriyelilerin    Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarınca güvenli hale getirilen bölgelere, dini bayramlarda izin alarak gidip gelmeleri zaten baştan beri uygulama da olan bir durumdu. Sınır illerdeki valiliklere başvuru yaparak izin alan Suriyeliler, özellikle Azez, Cerablus, El Bab, Mare ve Soran bölgelerindeki yakınlarına gidebilme imkanları vardı.2 ile 5 ay ülkelerinde kalabiliyor ve dönüyorlardı.

                Yine  bu yıl da Ramazan Bayramı'nı ülkelerinde geçirmek isteyen çok sayıda Suriyeli, Kilis Valiliği'ne internetten başvuruda bulundu. Başvuruları onaylanan, 18 ile 29 Nisan arasında Öncüpınar ve Çobanbey sınır kapılarından ülkelerine geçebilecekler , bunun için tüm hazırlıklar tamamlandı. Fakat  içişleri bakanlığınca herkesi şaşırtan   bir değişiklik açıklandı. Sadece cenaze mazereti bildirenlerin geçişlerine izin veriliyor, bu 3 günlük izinde de gidilen bölgedeki yerel meclis ve güvenlik birimlerince onaylı olması şartı aranıyor.Online başvuru yapan ve ülkesine geçmek için sınır kapılarına gelenler, görevlilerce bakanlık kararı anlatılarak geri gönderiliyor. Öte yandan sınır kapılarında ülkesine kesin dönüş yapmak için gitmek isteyenlere de izin veriliyor. Kesin dönüş yapan Suriyelilere form imzalatılıyor, ardından da ülkelerine gitmeleri sağlanıyor. Benim kafama takılan, neden sadece mazereti olanlara izin veriliyor? Gitmek isteyen gitsin ve geri gelmesin. Artık bunu rahatlıkla diyebiliyorum ve denmeli. Çünkü  Suriye de onlar için  Türkiye Devleti elli bine yakın  konut yaptı. Okul, hastane, kamu binaları yaptı. Artık güvenli bir yer , gidip kendi ülkelerinde yaşayabilirler.

                 Konutların büyük çoğunluğu İdlib'den Türkiye'ye açılan Cilvegözü Sınır Kapısı'na giden yoldaki ilk büyük yerleşim yeri olan ve birçok tüccarın çalıştığı Sarmada ile Barişa köyü arasındaki bölgeye inşa edildi ve hala da yapılıyor.Birçok tüccarın çalıştığı bu bölgede iş imkanı da var demektir.

           Neden hala buradalar? Koca 11 yıl, o günlerde doğan çocuklar bugün 11 yaşında. Bu ülkede büyüdüler, belki de kendi ülkelerinde uyum sorunu yaşayacaklar. O gün gelenlerin çoğu burada evlilikler yaptılar. Dahası iş yerleri açtılar , yani artık bizden de yerliler. Giderler mi bilmem ama gitmeleri hem kendileri hem bu ülke için önemli.  Gitmeliler, bu ülke ekonomik krizde iken kendine bile yetemez hale geldi. Kendi ülkeleri Suriye ise gitmeliler, yok Türkiye ise kalsınlar.