Yok spor yazarı değilim. Ancak spor müsabakaları, kendinden fazla anlamlar kazandığı zaman konu ile ilgili dokunuşlar yapmak  kaçınılmaz oluyor.

Yıllar önce, Galatasaray’ın UEFA şampiyonluğunda, Türkiye’nin dünya üçüncülüğünü kazandığı yıllarda hissettik bu duyguları. İçimizde nahoş bir mutluluk, ülkemize daha fazla bir aidiyet duygusu. Avazımız çıktığı kadar bağırdık.

Türkiye… Türkiye…

Sokakta hiç tanımadığımız insanlarla haşır neşir olduk. Kahvehanede hiç tanımadığımız insanların boynuna sarıldık. Mutlu olduk. Gurur duyduk.

Yıllar sonra, bir cumartesi günü… Rakip dünya şampiyonu Fransa. O mağrur, kendini beğenmiş Fransa milli takımı, bizim gencecik futbolcularımız karşısında tek kelime ile sefilleri oynadı. Biz ise yıllar sonra  aynı duyguları tattık. Avazımız gururla haykırdık.

Türkiye… Türkiye…

Spor, daha çok da içeriğindeki futbol büyülü bir oyun. O meşin yuvarlak yalnızca sahadaki 22 kişiyi ardından koşturmuyor. Milyonları peşinden sürüklüyor. Bizim için ise futbol, futboldan çok daha fazla işlevlere uzanıyor. En önemli uzantısı, yeniden bir bütünlük bir beraberlik hissiyatı oluşturması.

Biz, futbol ile sağc ısı solcusu, Kürdü Türkü, alevisi sünnisi ile daha bir bütün oluyoruz. Ortak aidiyetlerimizin oldukça azaldığı, özellikle siyasi anlamda yeterince gerildiğimiz, ister istemez ayrıştığımız, daha çok ayrıştırıldığımız bu günlerde bu muhteşem futbol zaferi bize bazı şeyleri hatırlattı. Hepimiz aynı coşkuyla, aynı sevinç ile haykırdık.

Türkiye…Türkiye…

Siz bu satırları okurken, İzlanda maçı da neticelenmiş olacak. Umuyorum ki, o maçtan da alnımızın akıyla çıkmış olacağız. Ancak İzlanda’ya yenilsek te, İzlanda’yı yensek te, gruptan çıksak da çıkmasak da, bu Fransa galibiyeti, ülkenin bu tür zaferlere ne kadar ihtiyacı olduğunu, beraber sevinmenin, beraber üzülmenin kişi öz benliğinde nasıl da pozitif duygular oluşturduğunu hissettirdi.

Fransa Milli takımının ekonomik değeri yaklaşık bir milyon Euro. Bizim milli takımın belki beş, belki on misli. Ancak biz onlardan daha çok istedik. Biz onlardan daha çok koştuk. Biz onlardan daha fazla yardımlaştık. Çünkü biz bütün idik. Biz bir olduk. Sonuç olarak malzemecesinden teknik kadrosuna, futbolcusundan taraftarına, hepimiz tek nefes haykırmayı hak ettik.

Türkiye… Türkiye…