Sayın okuyucularım, yaşadığımız her yeri temiz olmasını arzu etmekle birlikte mabet ve okullarımızı çevresinin (İçlerinin kanuni sorumluları zaten var) örnek olması gerektiği düşüncesindeyim…

Önce sizlerle bir manzarayı paylaşacağım. Bir orta öğretim okulunun (lise) bahçesinin giriş kapısına 40-50 m uzaklıkta yer alan dış köşesindeki manzara şu şekilde: Okulun bu dış köşesine belediye tarafından çöp kutusu konulmuş. Ama çöp tenekesinden etrafında ve 50-60 metre uzaklığa kadar içilmiş ayran kutuları, poşetler vs. atılmış durumda…

Muhtemelen bu çöpleri atanlar öğrencilerdir. Çöplerin fastfood (dürüm vb) ambalajı olması öğrencilerin attığı düşüncesini güçlendiriyor. Evlerine gitmeyen öğrenciler öğle arasında burada paketleri yiyip, atıklarını çöp kutusuna atmadan yerlere atıyorlar…

Üstelik çöp kutusunun üzerinde “Lütfen çöpleri içerisine atın” yazıyor… Bu yazının yazılmış olması da çok ilginç! Çöp kutusunun yanına çöp atılacağı önceki tecrübelerden biliniyor olduğunda böyle bir yazı yazılmış olabilir…

Asıl ilginç olan bu görüntünün okulun çevresinde olmasıdır...

Okulun şehrin merkezinde olması en azında burada eğitim gören gençlerin şehir kültüründe yetişmiş olması beklentisini artırıyor…

Sorumlu…

Bu durumu üzüntü ile karşılamam sebebiyle üniversite öğrencileri arasında ve sosyal medya aracılığıyla küçük bir anket yaptım. Yukarda anlatmaya çalıştığım resmin gerçek fotoğrafını paylaşarak anketimde sorumlu (suçlu) kimdir diye sorduktan sonra şu seçenekleri sıraladım:

(a)-Çöpü atanlar (muhtemelen öğrenciler)

(b)-Okul yönetimi (devlet/hükümet)

(c)-Belediye

(d)-Eğiticiler (öğretmenler/akademisyenler)

(e)-Aile

(f)-Ben (böyle şeyleri gören hassas vatandaşlar)

Anket sonuçları…

Ankette 6 farklı seçenek olmakla beraber cevapların iki şıkta yoğunlaştığını belirledim.

Yaptığım ankette üniversite öğrencilerinin yarıya yakını suçlunun “çöpü atanlar” olduğunu söylediler. Bu grupta olanların düşünceleri şu şekildeydi: “Lise seviyesinde olan öğrencilerin akıl sahibi bir birey olarak çevreyi kirletmenin kötü bir şey olduğunu bilmeleri gerekir. Ev veya okulda bu konuda yeterince farkındalık oluşturulmamış olsa bile asıl sorumluk çöpü atanlardadır…”

Ankete katılanların diğer yarısı ise eğitimcileri ve aileyi sorumlu tutmaktalar. İkinci grupta olanlar, “Temizlik, disiplin gibi alışkanlıkları, ‘öğretmediklerinden/kazandırmadıklarından’ dolayı ‘eğitimcileri ve aileyi’ öncelikle suçlamaktalar… Bu grupta azda olsa okul yönetiminin hassasiyet göstermemesine eleştiri de var…

Ankette belediye, devlet/hükümet eleştirisine yer verilmedi. Devlet/Belediye görevini yapmış. Devlet/hükümet tarafından oldukça iyi sayılabilecek bir bina yapılmış… Belediye de çöp kutusunu koymayı ihmal etmemiş ve düzenli olarak topluyor… Bu ve benzeri kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi devlete bakışı yumuşatıyor. O halde kamu hizmetlerinin zamanında, uygun dozda ve erişebilir şekilde sunulması ile kamu (devlet) art niyetli kişilerin hedefi olmaktan çıkacaktır…

Üniversite öğrencilerinin tamamı böyle şeyleri gören hassas vatandaşların (yani ben) suçlu olduğu kanaatinde değil… Bu ülkemiz adına güzel bir gelişme… “Sende her şeyi görme kardeşim” yaklaşımı bu toplumu çok zaman kaybettirdi… Herkes bazı şeyleri görmeli ve imkânı ölçüsünde düzeltilmesi için de gerekli mücadeleyi vermeli…

Sorumluk bilinci/Değerler eğitimi

Elbette büyük de olsa küçük de olsa her kusurun (suçun) birinci derece faili onu yapandır… Sorunun temeline inmeye çalıştığımızda veya çözüm için uzun uzun araştırmalar yaptığımızda iki önemli kurum çıkacaktır: Aile ve okul.

Elbette eğitim devlet eliyle yürütülen bir faaliyettir. Güzel binalar yapılması çöplerin atılmasını engellemiyor. Bu durum eğitimde değerler eğitimine önem verilmesinin önemini bir kez daha karşımıza çıkarıyor… Bu konuda devletin (ilgili kurumları kast ediyorum) kendini gözden geçirmesi gerekiyor…

Aileler, evlatlarının maddi başarısı yanında manevi gelişimini ihmal etmekteler… Burada dindarlık değil manevi gelişime özellikle dikkat çekmek istiyorum… Benzer sorunlara mabetlerimizin yanında da rastlanılması toplumda bir başka eksikliği işaret etmez mi?

Şehirde yaşamak bir sorumluluk bilinci gerektirir. Daha önce “Şehir Kültürü ve 46 Altın Anahtar” başlıklı bir yazımda konuya dikkat çekmiştim. (bk. http://www.marasmanset.com/ http://www.marasmanset.com/sehir-kulturu-ve-46-altin-anahtar-makale,1308.html).

Daha temiz çevre, toplum ve gelecek için başta akıl sahibi bireylerin kendileri olmak üzere aileler olmak üzere eğitimcilerimize büyük sorumluluk düşmektedir…

Siz ne dersiniz?