Uluslararası arenalarda en iyi tanıtım araçlarından birisi olan spor yarışmaları büyük bir önem arz etmektedir. Birçok devlet sporun gelişmesi için büyük yatırımlar yapmaktadırlar. Nitekim olimpiyat oyunları gibi 3-4 milyar insanın görsel olarak izlediği büyük şampiyonalarda vitrine başarılı sporcular taşıyarak kendi ülkelerinin reklamını en iyi şekilde yapmaya çalışmaktadırlar. Böylesine artısı olan sporun bu güzel nimetlerinden yararlanmak için tabii ki milli ruha ve inanca sahip gerçekten vatan ve başarı için canını hiçe sayacak gözü kara insanlara ihtiyaç vardır. Bu dediğim özellikler Türk milletinin genetiğinde olan hasletlerdir. Biz şimdi güreş sporunda tarihin derinliklerine doğru bu konuyu irdelemek için yola koyulalım. Türkiye'mizde yapılan önemli bir şampiyona sırasında Olimpiyat ve Dünya şampiyonu Hamit Kaplan minderde müsabaka yapıyordu. Kenarda ise hocası Yaşar Doğu idi. Hamit kaplan hani ne derler rakibin zayıflığını göz önüne alarak tribün Show’u yapmak için rakibi ile oynuyordu. Bunun farkına varan Yaşar Doğu Hamit, etme tutma ciddi güreş diyerek uyardı. Fakat Hamit kaplan yine bildiğine devam etti. Bu ara dalgınlık sonucu bir ara rakibinin altına düşen Hamit birde tehlike atlattı. Bunun üzerine sinirlenen Yaşar Doğu minderi terk etti ve yürümeye başladı. Bunun gören Hamit Kaplan rakibini hemen tuşladı. Galip gelir gelmez hemen koşarak Yaşar Doğu'nun eline sarılmak ister. Hoca ret eder. Tekrar ısrar eden Kaplan'a o kadar sinirlenen Yaşar hoca döner ve bir tokat atar. Yine aldırmayan Hamit Kaplan hocasının gönlünü almak için zorla eline sarılır ve öper. Bu durum karşısında binlerce insanın gözü önünde Yaşar doğu çok duygulanır ve hüngür hüngür ağlar. Evet, hoca sporcu ilişkisi için muhteşem bir örnek. Ata sporumuz güreşin Türk spor tarihinde kazanmış olduğu 8 dünya takım şampiyonluğu, 6 kez takım Avrupa şampiyonluğunu kazanması işte bu milli ve manevi ruha dayanmaktadır. Dünyadaki başarılı ülkeler ile kafa kafaya mücadele için mutlak surette 1-Çağdaş teknolojik imkânlar kullanılmalıdır 2-Bilimsel çalışmalar yapılmalıdır 3-Sporun alt yapısı için (Arge) mutlaka şarttır 4-Güreşin alt yapısı okullarda mecbur olmalı ve bir kanunla bu sağlanmalıdır. Tüm imkânlar ile birlikte sporcularımızı eğitirken onlara, vatan, millet, bayrak sevgisi ile birlikte çok iyi bir ahlaki formatta yetiştirmeliyiz. Çocukluk çağında sporculara verilen doneler o çocuğun sporculuk yol haritasında hayatı boyunca onunla beraber olmaktadır. Hayretimi celbeden bir hususu belirtmek zorundayım. Oda şudur: Amerikalılar alt yapıda eğittikleri çocuklara: Bir Amerikalı üstün bir insandır. O yenilmez. Dünya'da Amerikalı bir sporcuyu kimse yenemez şeklinde formatlarla çocukları eğitmektedirler. Tüm bu gerçekler ışığında eğitim alan sporcu, ülkesini, bayrağını, milletini en ön planda tutarak çok üstün bir psikoz ve motivasyon ortamında yarışmalara katılmaktadır. Böyle eğitilen bir insanı ebetteki yenmek çok zordur. Türk milleti olarak tarihte büyük zaferlere imza atan ecdadımızın sergilediği disiplin, ruh, mücadele azmi, inanç, direnç, üstün ahlak, saygı gibi önemli kriterleri başucu kitabı gibi yanımızdan hiç ayırmamalıyız. Yukarıda sözünü ettiğimiz Yaşar Doğu ve Hamit kaplan örneğini bu günde yaşamak ve o değerleri bu günde bulmak mümkün. Çünkü Türk milleti Atasına, ecdadına, Bayrağına, büyüğüne her zaman saygıyı bir şuur edinmiştir. Sporda büyük başarılar yakalamak ve bunu sürekli kılmak için işte bu şuurla sporcular eğitmek zorundayız.