Dulkadiroğlu Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekilleri Celalettin Güvenç, Mehmet İlker Çitil, Mehmet Uğur Dilipak, Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay ve Yedihilal Derneği Genel Başkanı Mustafa Enesoğlu’nun yanı sıra çok sayıda öğretmen ve öğrenci katıldı. Katılımın yoğun olduğu istişare programında konuşma yapan Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekilleri Celalettin Güvenç, Mehmet İlker Çitil ve Mehmet Uğur Dilipak gençlere tavsiyelerde bulundu.

“DİL OKULU PROJEMİZ VAR”

Programa ev sahipliği yapan Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Başkanı Necati Okay, yaptığı açılış konuşmasında yaptıkları çalışmaları anlattı. Dil okulu projesinin alt yapı çalışmalarının bitmek üzere olduğunu belirten Okay, “Bizlerde bu hareketin öğrencisi olarak bu davaya hizmet eden her türlü organizasyonun ortağıyız. Her zaman yanınızdayız. Bu imkanlarımızı her zaman sizlerle paylaşmaya hazırız. İnşallah genç kardeşlerimizde bu organizasyonlarla daha önce yapamadığımız, özlemini çektiğimiz bu dava uğruna her türlü çalışmaları yapacaklar. Geçmişe göre zaten bu imkanlarla önünüz daha fazla açık. Bizim de Dulkadiroğlu Belediyesi olarak çeşitli projelerimiz var, sizlerle birlikte yaptığımız ve yapacağımız. Söylemekte beis görmüyorum, İnşallah bir dil okulu projemiz var, bununla ilgili her türlü izinleri aldık. Şu anda projeleri ve alt yapı çalışmaları da bitmek üzere. İnşallah yine en kısa zamanda sizlerle istişare içerisinde bu projemiz Türkiye’de ilk ve örnek olacak” dedi.

“NASIL BİR GENÇLİK HAYAL EDİYORUZ”

Yedihilal Derneği Kahramanmaraş Şube Başkanı Üzeyir İleri ise yaptığı konuşmada nasıl bir gençlik hayali ile yola çıktıklarını anlattı. 15 Temmuz gecesi komutanın emri ile gençlerin cadde ve sokakları hainlere dar ettiğini vurgulayan İleri, “Yeditepe’den yedi kıtaya hayali ile çıkmış olduğumuz yolda Yedihilal Derneği Kahramanmaraş Şubesi olarak düzenlediğimiz “Gelecek Tasavvuru” ana temalı 2. İstişare toplantımıza hoş geldiniz. Yedihilal olarak öyle bir istiklal tasavvur ediyoruz ki, üç kıtaya üç hilali taşıyan ecdadın evlatları olan bizler yedi kıtaya yedi hilalin, yedi güzel ilke ile bezenmiş yeni yedi güzel gençlerle taşımak istiyoruz. Bu gençlik ki ilimle bezenmiş, imanın lezzetine ermiş, hikmet sahibi, ahlakı en mükerrer olanını kendisine rehber edinip ümmetin istiklali ve istikbali için hareket ve istişareyi düstur edinmiş, Roma’nın fethi için yüreği yanan bir gençlik. Bir gençlik ki Hz. Ebubekir gibi sadık bir dost, Hz. Ömer gibi adaletli, Hz. Osman gibi edepli, Hz. Ali gibi cengaver bir gençlik. Bir gençlik ki Sultan Fatih gibi fetih için yüreği yanan, Abdülhamit Han gibi bir karış toprağı satmayan. Komutanın bir emri ile 15 Temmuz gecesi vatanı, milleti ve cümle mukaddesatı için sokakları, caddeleri hainlere dar edip şehadet şerbetini içen bir gençlik. Geleceği için geleneğine sahip bir gençlik. Her daim okuyan ve camiyi kendisine mesken edinen bir gençlik. İşte böyle bir gençlik hayali ile çıktığımız bu yolda kahraman şehrimizde hizmet vermeye başladığımız ilk günden beri göstermiş olduğumuz hedefler ve gayeler doğrultusunda çalışmaya gayret ediyoruz. Yine faaliyetlerimiz de her daim bizlere yardımcı olan, desteklerini bizlerden esirgemeyen belediyelerimize ve kıymetli başkanlarına da müteşekkiriz. Bizlere yol açan, bizlere yol gösteren, kendisini davaya harcayan, gecesini gündüzüne katıp bir gencin elinden tutmaya çalışan değerli ağabeyimiz Sebahattin Kala’ya canı gönülden özellikle teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

“KIYAMETE KADAR HAKKIN YANINDAYIZ”

Daha sonra kürsüye gelen Yedihilal Derneği Genel Başkanı Mustafa Enesoğlu, “Gelecek Tasavvuru” konulu konuşma yaptı. Yedihilal olarak hak ve batıl mücadelesinde kıyamete kadar hakkın yanında olacaklarını belirten Enesoğlu, “Bir yıl önce Kahramanmaraş’ımızda yine Şubat ayında ekibimizi ziyaret etmiştik. İlk defa mekân yeni tutulmuştu ve o zamanda Üzeyir Başkanımız ile Sebahattin ağabeylere inşallah bir daha ki gelişimizde gençlerle birlikte oluruz, gençlerle buluşuruz duası ile ayrılmıştık. Vakit hızlı geçti. Türkiye bir badire sürecini atlattı ve tekrar Şubat ayında Kahramanmaraş’ta bulunduğumuzdan dolayı Allah’a hamt ediyoruz. Bugün o duamız gerçekleşti. Genç kardeşlerimiz de hem şubemizde hem de burada rabbim bizleri buluşturmuş oldu. Yedihilal olarak yola çıktığımızdan beri hep şunu vurguladık; dünya yaratıldığından beri hak ve batıl mücadelesi devam ediyor ve bundan sonrada kıyamete kadar devam edecek. Bu mücadele de bizler hakkın safındayız. İşte bu mücadelenin 200 yıl önce Osmanlı’nın gerilemesiyle birlikte batı medeniyetinin temsilcilerinin tekrar bu dünyada hâkimiyet kılmaya başladığını görüyoruz ve 100 yıl önce Osmanlıyı Hilafeti kaybetmemizle birlikte bu coğrafyada bir tartışma başladı. Önce Osmanlı’nın son zamanlarında sonrada Türkiye Cumhuriyeti’nin kuran irade tarafından Türkçülük, İslamcılık ve Batıcılık tartışması yapıldı. İşte bu tartışmada başından bu yana söylediğim İslamcılığı bu uzantısıdır ve bu İslamcılık geleneğinin yeniden diriltilmesini savunur. Yedihilali bugüne kadar hep konuştuk. Ama bundan sonra artık nasıl bir gelecek bizleri bekliyor? Bunları konuşmak gerektiğini düşünüyorum. Hayalimiz rüyamız nedir? Biraz önce genel merkezimizce hazırlanan videoda da belirtildiği üzere bizler bu dünyada ilmin, irfanın ve tam bir adaleti yeniden tesis edilmesini hayal ediyoruz. Ama bunun için bizim bir takım engellerimiz var. Bunları da tekrar hatırlatmadan geçemeyeceğim. Biz şunu biliyoruz ki; Türkiye’de ki Müslümanlar, dünya Müslümanlarına göre daha şanslılar. İmtihanı daha hafif atlatıyorlar. Önümüzde ki engeller bir takım zorluklar elbette oluyor. Ama milletin feraseti ve basiretiyle bunu dünya Müslümanlarına göre kolay atlatıyoruz. İşte bizim imtihanımız başka bir imtihan. Rahatlık ve rehavet imtihanıdır” şeklinde konuştu.

“GENÇLERİN UFUK VE RÜYA EKSİKLİĞİ VAR”

Şu anda gençlerin ufuk ve rüya eksikliğinin olduğunu dile getiren Enesoğlu, “Bizler 90’lı yıllarda gençlik dönemlerinde yokluk dönemlerini gördüler. Ama bizler şu anda varlığın asıl yokluk olduğunu, o dönemde ki yokluğun varlık olduğunun farkına varıyoruz. Çünkü 20 yıldır Türkiye’de ki yerel yönetimleri bizim anlayışımızdaki insanlar yönetiyor. Yaklaşık 15 yıldır da Türkiye’de ki merkezi iktidarda bizim gibi düşünen insanlar var. Ama bulunduğumuz halden memnun muyuz? Diye sorduğumuzda herkes kendi içinde birtakım şeylerden şikâyet ediyor. Neden? Çünkü maddiyata çok alıştık, konfora çok alıştık. Bu tür çalışmalar yapmak, gençlerin üzerinde emek sarf etmek zor ve uzun soluklu bir iştir. İslam birliği cemaatle yaşanır. İslam bir devlet ve hayat nizamıdır. Ama maalesef bizler rehavet Müslümanlığı ile birlikte artık sahici ilişkiler kurmuyoruz. Dostlarımızı eskisi gibi aramıyoruz. Yakındaki kardeşimizin derdinden haberdar olmuyoruz. Eskiden tarif yaparken banka üzerinden tarif yapmazmış büyükler. Ama şu an tariflerimiz bankalar üzerinden oldu. Düğünlerimize, cenazelerimize bakın. Zenginlerin düğünleri ve cenazeleri çok kalabalık. Ama fakirleri ve cenazelerinde böyle kalabalıklar yok. Çünkü bu toplumun dinamizmini maalesef uzun bir süre ihmal ettik. Başka bir engelimiz ufuk ve rüya eksikliğimiz var” dedi.

“İSLAM MUCİZEVİ BİR ÇIKIŞIN ARİFESİNDE”

İslam tarihinin mucizevi bir çıkışın arifesinde olduğunu vurgulayan Enesoğlu, Türkiye’deki iç karışıklıklardan gençlerin umudunu kaybetmemesi gerektiğini söyledi. Enesoğlu, “Irak, Suriye, Mısır, Libya, Yemen, Doğu Türkistan ve Arakan bu kadar ateş altında iken nasıl ileriye gitmekten bahsedebiliyorsunuz, sorusu aklınıza gelebilir. Ama bizler şunu iyi biliyoruz ki efendimizde bütün küffar Hendek’te üzerlerine saldırırken hendeği kazarken, ashabına, dostlarının İsra’nın ve Bizans’ın saraylarından bahsediyordu. İşte biz de referansımızı buradan alıyoruz. Yaklaşık bir yıl kadar önceydi, üstad Sezai Karakoç’u ziyarete gittik. Ziyarete gittiğimizde bir arkadaş şunu sordu? Dedi ki, “Üstat, Irak, Suriye, Mısır teker teker islam dünyası düşürülüyor. İşte o zaman Rusya’nın uçağını düşürmüşüz o zaman, Rusya ile de aramız bozulmuş, 17-25’den, Gezi olaylarından beri Türkiye’de iç karışıklık durulmuyor. Halimiz ne olacak, geleceğimizi nasıl görüyorsunuz?” Üstat şundan bahsetti, “Hani bir hadis-i şerif var, ‘İslam garip geldi garip gidecek’ burada ki hadiste müfessirlerin bir kısmı buradaki garipliği Türkçe’de ki gariplik anlamında, mazlumluk olarak tefsir ettiler dedi. Ama Arapça’da ki gariplik, garaipliktir. Mucizeviliktir ve İslam tarihi mucizelikten ibarettir. Dünyanın en sefil toplumu, Allah resulü tebliğ ve davete başladıktan sonra kısa bir zamanda dünyanın gelmiş geçmiş en ahlaklı toplumu haline geldi” dedi. İslam tarihine baktığınız zaman Moğollar Anadolu’yu yakıp yıkmışken, hemen ardından Osmanlı medeniyeti geldi dedi. Yine Osmanlı yıkıldı derken 1402’de Timur, Anadolu’yu darma duman etmişken 50 yıl sonra bizlere İstanbul’un fethi nasip oldu dedi. Bu karışıklıklar hiçbir zaman ümidinizi bozmasın, moralinizi bozmasın ümidinizi kaybetmeyin. Çünkü İslam tarihi böyle bir mucizevi çıkışın arifesindedir. İşte bizler buna inanıyoruz. Onun için Sezai Karakoç’un yedinci oğlundan sonra genç kardeşlerimize artık sekizinci oğlu konuşmak gerektiğini düşüyoruz. Yine bir sancaktar ve akıncı ruhu ile ileri atılmaktan bahsediyoruz” ifadelerini kullandı.

Haber: Ahmet Güneçıkan


 

Editör: Mahmut Beyaz