Her hafta birbirinden önemli konukları ‘Fresh Gündem’ programı ile misafir ederek gündeme dair vatandaşları bilgilendiren Radyo Fresh, bu haftada AK Parti Dulkadiroğlu İlçe Başkanı Ömer Oruç Bilal Debgici’yi konuk ederek referandum sürecini değerlendirdi. Radyo Fresh Genel Müdürü Serdar Salma ile birlikte referandum sürecinden, Türkiye’nin geçmiş ve günümüzdeki durumunun değerlendirildiği programda yeni hükümet sistemin ayrıntıları anlatılarak akıllardaki soru işareti giderilmeye çalışıldı. Programda hayırcı cephesinin yaptığı eleştirilere yanıt veren Debgici, yeni sistemde cumhurbaşkanının 2 defa seçileceğini ve tek adam olmak isteyen kişinin bu şartı 2’de bırakmayacağının altını çizdi. Yine hayırcı cephesinin seçilme yaşının 18’e indirilmesine de tepki gösterdiğini belirten Debgici, 15 Temmuz’da yapılan darbe girişiminde de Şehit olanların arasında çok sayıda gencin bulunduğunu hatırlattı.
SOKAĞIN NABZI TUTULUYOR
Referandum çalışmaları kapsamında sokak sokak gezerek neden ‘Evet’ denilmesi gerektiğini anlattıklarını söyleyen Debgici, “Ülkemiz uzun bir süredir bir halk oylaması ile gündemde ve bizlerde referandum kapsamında sokak sokak, cadde cadde dolaşarak neden ‘Evet’ denilmesi gerektiğini anlatıyoruz. Tabi ki genel başkanımız başbakanımız Binali Yıldırım Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada ‘Milletvekilleri olarak üzerimize düşen göreve yaptık artık bu görevi işin asli sahibi olan millete tevdi ediyoruz cevabı 16 Nisan’da halkımız verecek” demişti. 16 Nisan’a da sayılı günler kaldı. Biz uzun bir süredir sahadayız çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Biz AK Parti olarak sadece seçim zamanları değil her zaman sahadayız. Bizlerin yaz kış programlarımız oluyor. Zamanın dönemine göre kendimizi ayarlayıp programlar ayarlıyoruz ama seçim döneminde ise tüm teşkilat ve gücümüzle her kapıya ulaşmaya çalışıyoruz. Her eli sıkmaya her gözle temas etmeye çalışıyoruz bu süreçte de il başkanlığımızın başkanlığında Dulkadiroğlu ilçemizde çeşitli programlar yaptık. Tüm mahallelerimizi tarayarak evlerde akşam programları düzenliyoruz. Muhalif görüş ya da tarafsız seçmen akıllarında soru işareti gördüğümüz kişiler olursa onlarla bir araya geliyoruz ve sistemin avantajlarını anlatıyoruz. Gündüzde sokağın nabzını tutuyoruz” ifadelerini kullandı.
HAYIR CEPHESİ
Çalışmalar kapsamında ise akıllarda oluşan soru işaretlerini cevapladıklarını işaret eden Debgici, “Çalışmalarımızda birebir olarak neden evet denilmesi gerektiğini direk anlatmıyoruz. Öncelikle kişiler anayasa değişikliği sistemini anladılar mı? Akıllarında ki soru işareti nedir öncelikle bunu tespit ediyoruz. Her karşılaştığımız kişiye evet demeniz için şunları yapın dersek kimseye ulaşamayız. Hayır cephesinin kullandığı tek adam sloganı var ve biz bunun böyle olmadığını çok iyi biliyoruz ve bu durumu vatandaşlara anlatıyoruz. 18-25 yaş arası seçilme kriterini soruyorlar sebeplerini söylüyoruz. Yargının üyeleri ile alakalı bir takım sorular yöneltiliyor ve bilhassa da şu anki sistem çok iyi niye yenisine ihtiyacımız var sorusu ile sıklıkla karşılaşıyoruz” diye konuştu.
‘SİSTEMİ YÖNETENLER İYİ OLURSA İYİ SONUÇLAR ELDE EDİLİR’
Eski sistemde yöneticinin iyi yönetmediği takdirde sorunlar ortaya çıkacağını dile getiren Debgici yeni sistemle birlikte bu risklerin ortadan kalkacağına işaret etti. Debgici konuşmasının devamında şunları söyledi: “Sistem elbette iyidir ancak o sistemi yönetenler iyiyse iyi bir sonuç elde edilir. Ancak yönetenler iyi birileri olmazsa mekanizmanız ne kadar iyi olursa olsun sıkıntı yaşanır. Şimdi biz yapacağımız sistemle hem mekanizmayı daha sağlıklı bir hale getiriyoruz. Düşünülen şekilde bir yönetim olmasa dahi sırf sistem alıp sürükleyecek şekilde bir sistem oluşturuluyor.
DARBELER ÜLKESİ TÜRKİYE
Türkiye yabancı ülkeler tarafından darbeler ülkesi olarak anılırdı. 10 yılda bir bu ülkede darbeler olurdu. Bu ülkede asılan başbakanı gördük, bu ülkede askeri darbeleri, görevlerinden uzaklaştırılan siyasileri gördük. 6 kere gidip 7 kere gelenleri gördük diyorum ama biz okuduklarımızı söylüyorum. Televizyonlarda belgesel şeklinde gördüklerimizi söylüyorum. AK Parti bu yaşananları çok öncesinden anlattı ama bizim genç toplumumuz bu anlatılanları anlamıyordu ta ki 15 Temmuz’a kadar. 15 Temmuz bizler için çok acı bir tecrübe oldu inşallah bir daha yaşamayız. Darbele r devleti yönetemeyenlere karşı birilerinin gelip el koyması ile olan bir şeylerdir. 15 Temmuz’da birileri siyasete değil de millete darbe yaptı devlete darbe yapmaya çalıştı ama milletimiz bunun karşısında dimdik ayakta durdu ve bunu bertaraf etti. Bu bozuk yapıyı biz 7 Haziran 2016’da gördük biz o gün seçime giderken istikrarlı bir yönetim tek başına bir hükümet vardı ve o gün akşam sandıktan bir belirsizlik çıktı koalisyonda kurulamadı. Bunları hep birlikte yaşadık ve ülkeyi Cumhurbaşkanı Erdoğan dirayetli durarak seçime götürdü. 1 Kasım’da ise halkımız gereğini tekrar yerine getirdi. İşte koalisyon hükümetlerinin dönemlerini hep birlikte yaşadık. 2001 yılında çok büyük krizleri yaşadık.”
Yeni sistemin ayrıntılarını anlatan Debgici, “Bu sistemin özü tüm bunlara engel olacak öyle bir sistem geliyor ki seçilen kişi veya cumhurbaşkanı olarak halk tarafından seçilen kişi devleti idare etmeye devam edecek. Yasama ve yürütme dediğimiz bakanların oluşturduğu birbirinden ayrı birer kuvvet olarak kendi işlevlerine devam edecek. Şu an mevcut sistemde milletvekillerini seçiyoruz onlar meclise gidiyorlar sayısal çoğunluğa bakılarak hükümet kuruluyor tek başına iktidar olunduğu düşünülüyor. Bakanları kendi içerisinden seçiyor hem kanunu kendisine göre yapıyor hem de yürütmeyi kendine göre yapıyor. Burada bir kuvvetler ayrılığı yok. İşin yürütmenin başında olanlarda çağırının teklifini veriyor mecliste de ona göre kabul edilerek devam ediliyor. Yeni sistem bunları değiştiriyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde ise bizler cumhurbaşkanını seçeceğiz ve cumhurbaşkanı halkın yüzde 50’den fazlasının oyu ile seçiliyor. Buradan ise tek farkı seçilen cumhurbaşkanı ile başbakanlık sistemimiz cumhurbaşkanına dahil olacak bizim aynı zamanda şu anki başbakanın görevlerini de yürütecek. Kabine üyelerini bakanları ve cumhurbaşkanı yardımcılarını kendi istediği kişiler içerisinden şartları tutan kişiler içerisinden oluşturacak ve görevine devam edecek. Dolayısıyla yürütme kendi işini yapacak. TBMM üyelerini de yine halk seçecek. Seçtiğimiz milletvekilleri de ben vatandaşım ile daha çok fazla hem hal olacağım. Onlarla birlikte daha fazla zaman geçireceğim. Sistemde de bir cumhurbaşkanı 2 defa seçilebilecek. Tek adam olmak isteyen kişi bu şartı 2’de bırakmak istemez. Ben tek adam olarak kendime göre kanun çıkaracaksam bir sınır koymam. Devlette yönetime gelen bir kişi 2 defa seçilsin ki geriden gelenlerinde önü açılsın. Bu sistem koltuk sevdasının da önüne geçiyor. Biz Türkiye cumhuriyetinde kanunen reşit olan birinin her türlü sorumluluğu var. Onun dışında kanunlara karşı yanlış bir şey yaparsa yargılanabiliyor. İşletme sahibi olabiliyor. Biz o kişiyi birey olarak kabul ediyoruz. 18 yaşından küçüklerde vasisi olan kişiye tabi oluyor. Anne olabilecek, baba olabilecek bir şirketin sahibi olabilecek ve o şirketi layığı ile idare edebilecek zeka fışkıracak her şeyi yapacak ama milletvekili olamayacak. Annelik babalık ve evlilik kurumu kutsal bir vazifedir. Şimdi her konuda önlerini açtığımız insanlar neden milletvekili olamayacak. Milletvekilliği annelik babalıktan çok daha mı kutsaldır. Halk tabiri ile yeni yetme delikanlımızı askere bile gönderiyoruz maalesef Şehit oluyor ama milletvekili olamaz diyoruz. Eğer bir kişi seçebiliyorsa seçilebilmelidir. Bunun önünü AK Parti daha önce açtı. 8 milyona yakın seçmenimiz var ve bunların yaşı ise ile 25 arasıdır. Bizim gençlerimizin önünü açmamız gerekir. Yine 15 Temmuz’da yaşları 18’den küçük Şehitlerimiz var. Hayırcılar öncelikle Atatürk’ün gençliğe hitabesini okusunlar. Çanakkale Savaşında da bir genç nesil yok olmuş. Biz Çanakkale Savaşı ile gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.
‘TÜRKİYE ŞAHLANIYOR’
Avrupa’nın durumunu da değerlendiren Debgici, şöyle devam etti: “Türkiye’de terörün bu kadar uzaması bir takım sıkıntıların şu ana kadar devam etmesinin en büyük sebebi dış güçlerdir. Biz yıllardır bundan bahsediyoruz dış odaklar küresel güçler bizim üzerimizden ellerini çekmiyorlar. Bunun nedeni ise çok güzel bir coğrafyadayız Anadolu, Trakya toprakları buralar bizim milletimiz için gelip te Anadolu’ya yerleştikten sonra ve biz burada 600 yıl adaletli bir şekilde hükmetmezden sonra Türkiye Cumhuriyetini kurduk ve çok önemli bir noktadayız. Onların bizi buradan atmak istemeleri İstanbul’un fethine kadar gider. Bu konuda yaraları da vardır elbet ama esas mevzu bu değil. Biz AK Parti 2023 vizyonundan bahsediyoruz ve bu yıl Lozan antlaşmasının 100. Senesi ve dünyada devreler değişecek. Şu an körfez savaşı ile eskiden bu yana bu coğrafyada süre gelen savaşlar zulümler hep burayı karışıklık ve kaos ortamında bıraktırmak haritaları kendilerine göre şekillendirmek eski dönemlerde ki yer altı ve yer üstü zenginlikleri ile kendilerine menfaat sağlamaktır. Türkiye’ye karşı bu hale gelmeleri de 15 yıllık AK Parti iktidarında Türkiye çok önemli kazanımlar elde etti. Kendi savunma sanayisi ve kendi yerli sanayisinde ticaret hacmini de ilerletti. Herkes ile iyi dostluklar kurdu. Terörle mücadele ediyoruz kendi tankımız, kendi helikopterimi, milli piyade tüfeğimiz var ve kendi bombamızı yapıyoruz. Bugün her şeyi kendimiz yapıyoruz ve kendi silahlarımız ile mücadele ettiğimiz için terörü kurutma aşamasına geldik. Bugün Almanya, Hollanda güya bizim NATO müttefikimiz. Osmanlı bu topraklarda 600 yıl adaletli bir şekilde varlığını sürdürmüş devletin bekası içinde kendi kardeşinden vazgeçmiş. 80 yılda ülkeye bir şey kazandıramayan zihniyet bugün hayır derken 15 yılda Türkiye’yi 2002’den 2017 arasında belki 30 kat sektörüne göre büyüten bir AK Parti ve onunla birlikte MHP Türkiye’ye daha şahlandırmak için değişime gidiyor. Avrupa’da bundan korkuyor. Şu an şahlanmış bir Türkiye var ve daha da yükselecek bir Türkiye var bölgede söz sahibi olacak bölge liderliği yapacak.”
Haber: Kübra Dilbirliği
