Mustafa Yıldız'ın sunumuyla yayınlanan Odak Noktası programının bu haftaki konuğu İçişleri Komisyon Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekillerinden Mehmet Uğur Dilipak, Nursel Reyhanlıoğlu ve İmran Kılıç ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç oldu. Programda referandum sürecini değerlendiren Kahramanmaraş siyasileri, ekonomiden Türkiye’nin geçmişte yaşadıklarına, darbe dönemlerinden Kahramanmaraş’ın referandum sürecindeki tutumuna kadar birçok konuyu değerlendirdi.

OLUMSUZ TABLOLARDAN OLUMLA TABLOLARA DOĞRU

Programda AK Parti hükümetinin Türkiye’yi çok fazla sorunla birlikte aldığını söyleyen İçişleri Komisyon Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç, olumsuz tablolar içinde savaş verdiklerini belirtti. Güvenç, “AK Parti hükümetleri Tayyip Erdoğan döneminin başladığı 2002’de bu ülkenin gayri safi milli hasılası kişi başına 3 bin dolardır. Biz fakir bir ülkeydik kalkınmakta olan değil, demokrasisi arızalı düşünce hürriyeti bakımından sorunlu, devletin işleyişi ve yapısal sorunları hat safhada ve kalkınmamış fakir, asgari ücretlinin açlıkla yokluk sınırları arasında bir çizgide bulunduğu devletle halkın barışamadığı bir ülke söz konusuydu. O dönemde hak ve özgürlükler derken 28 Şubattaki başörtüsü zulmünü söylemeden geçemezsiniz. Doğu’da Kürt vatandaşlarla ilgili sıkıntıları söylemeden geçemezsiniz ve bütün bunların doğurduğu, terör, şiddet, gerilim, istikrarsızlık ve düşmanları ümitlendiren sevindiren bir tablo. Elbette Türkiye çok önceki dönemlerde ciddi bir başkanlık sistemine geçseydi ve 60’lı yılları koalisyonlarla heba etmeseydi. 70’li yılları darbe muhtıralar, koalisyonlarla heba etmeseydi. 90’lı yılları tekrar 28 Şubat darbesi ve koalisyonlar döneminde heba etmeseydi hiç şüphe yok ki Türkiye bugünkü olduğu yerlerden çok daha iyi olacaktı. Ekonomik kalkınma olarak, askeri güç olarak şeffaf bir yönetime kavuşma bakımından düşmanlara korku veren dostlara güven veren bir ortama bir güce, bir refah seviyesine bu ülke ulaşacaktı. Bizim zorluğumuz 2002’den bu tarafa bu mazlum milletin Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde yaptığı büyük halk devriminden sonra 15 yıldır güçlü hükümetlerle kazandığımız refah seviyesidir. İstikrardır, ekonomik rahatlık sistemin arızalarını örtüyor ve bugün dezavantaj ile konuşuyoruz. Ben her yerde söylüyorum. 2001’de Cumhurbaşkanı Ahmet Nejdet Sezer bu anayasa kitapçığını başbakanın önüne atıp benim yetkim var kardeşim dediğinde gecelik faiz 7 bin 500’e çıktığında cumhurbaşkanlığı sistemi konuşulsaydı yüzde 90 oy alırdık. Hiç şüphe yok ki 5 yıl süreyle halktan yetki alan yüzde 51.1 oyla cumhurbaşkanı olan bir kişinin yönetimindeki bu Türkiye’den düşmanlar korkacaktır. Bugün Suriye olayında cumhurbaşkanlığı sistemi ile karşı karşıya kalsaydı bugün çok daha farklı politikalar üretirdi” dedi.

KADIN HAKLARINDAN BAHSEDİYORLAR AMA ONLARDA DEMOKRASİ BİTMİŞ’

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya yönelik Hollanda’nın tutumunu değerlendiren AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Nursel Reyhalıoğlu, “Fatma Betül Sayan Kaya’ya yapılan çok büyük bir ayıptı. Her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti’nin bakanı ve bir bayan olarak orada o duruma düşürülmesinden dolayı onlarda demokrasinin bittiğini gördük. Yani kadın hakları diye konuştukları şeyde aslında kendilerinin istediği gibi olursa kadın hakları var, özgürlük var yoksa yok. Kendilerine istediği gibi olmamızı istiyorlar ama biz öyle olmayacağız” ifadelerini kullandı.

ÖNCE DERSİNE ÇALIŞSIN

Referandum sürecinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun tutumunu değerlendiren AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Uğur Dilipak Türkiye’nin çok çeşitli hezeyanlar atlattığını söyledi. Dilipak, “Bütün her şeyi ile Kemal Kılıçdaroğlu çark ediyor ve bende mecliste millet vekillere genel başkanınıza dersini verin dedim. Millete karşı yapılan gafları bu millet kaldıramıyor artık burada duracağınıza gidin Kemal Kılıçdaroğlu’na bunları söyleyin dedim. Şu anda yaptığı bütün işler hezeyan ili doludur. Türkiye’de şu anda cumhurbaşkanımız ve başbakanımız arasında bir anlaşmazlık yok ama ileriyi gören ileriyi düşünen milletlerin bir olay oluşmadan önce tedbirini alması gerekiyor. Bizde zaten Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi ilerde cumhurbaşkanı başka bir partiden başbakan başka bir partiden olursa anayasa kitapçığının fırlatıldığı için büyük hezeyanlar olacak” diye konuştu.

Cumhuriyet döneminde Türkiye tarihi anlatan AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç, şu ifadelere yer verdi: “Türkiye cumhuriyetinin kurulduğu günden bu tarafa geçirmiş olduğu serüveni bilmek lazımdır. Osmanlı Devleti büyük bedeller ödeyerek yıkıldı. Milletimiz cumhuriyetimizi kurdu. Rejimimizin adı cumhuriyettir. Değişmemiştir ve değişmeyecektir değişmesi bile teklif edilemez cumhuriyet rejimimizi büyük bedellerle kurduk rejimimizi kurduğumuzda ülkemiz harabe milletimiz yorgundu. Sonra bu rejim içerisinde bir sistem geliştirerek milleti yok saydılar 1946’ya kadar seçim yok 46’da bir seçim açık oy gizli tastık. Sonra 1950’dı rahmetli Menderes’in önderliğinde yeter söz milletindir denildi milletimiz iradesini ortaya koydu fakat milletin seçmiş olduğu iktidara karşı 60’da darbe yaptılar. Bir başbakan ile iki bakanı astılar. Orada darbeciler bir anayasa hazırladı hazırlanan anayasada temsilde adalet adı altında nisbi temsil sistemi getirdiler. Yani her bir parti az oy alsa çok oy alsa meclise girsin mecliste temsil olsun. Herkesin meclise girmesi çok başlılığı getirdi koalisyonlara sebep oldu koalisyonlar çalışmamaya neden oldu. Sonra koalisyonlar yokluklara, kıtlıklara, sıkıntılara kuyruklara sebep oldu. Bunu bu milletimiz unutmadı. Mutsuzluk huzursuzluk getirdi. Huzursuzluk terör odaklarının ekmeğine yağ sürdü. Sonucunda yeni darbe geldi. Arkadan yine koalisyonlar yine çekişmeler yine çatışmalar yine kuyruklar yine sıkıntılar yine milletin fakirliği yoksulluğu ve yine bir darbe yapıldı. 80’de darbe yapanlar anayasayı yeniden değiştirdi ve bu anayasa çekişmelere yol açtı diyerek yönetimde istikrar getirmeye çalıştılar. Bu anayasayı da millete nasıl oylattıklarını millet gördü bilenler biliyor bilmeyenlere de büyükler anlatıyor. Bu durumda tek adamlığa yol açtı. Eskiden darbe yapıyorlardı bu defa darbeyi mecliste yapmak istediler ama iradenin sahibi millet buna el koydu.”

KAHRAMANMARAŞ HER ŞEYİN FARKINDA’

Kahramanmaraş halkının 16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referandum sürecindeki tutumunu anlatan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, kentte ‘Evet’ oylarını patlatmayı hedeflediklerine vurgu yaptı. Başkan Erkoç, “Kahramanmaraş istiklalin başkenti, istiklal meşalesini ateşleyen daha 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde istiklal mücadelesi kararı alınmadan 12 Şubat 1920’de büyük bir istiklal mücadelesi veren o zaman dünyanın en güçlü ordusunu yenerek istiklaline kavuşan şehirdir. Tabi Kahramanmaraş istiklalde olduğu gibi istikbalde de her zaman en önde durmuştur. Ülkenin istikrarı aziz milletimizin geleceği için Kahramanmaraşlı kahramanca bir duruş göstermiştir. Bu referandumda da Türkiye’nin aziz milletimizin geleceği açısından çok önemli bir dönüm noktasıdır. Bizim tarihte güçlü bir yürüyüşümüz vardır. Güçlü medeniyette şehrimizi inşa etmiş bir milletiz. Geleceği de daha güçlü kılabilmek için yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye’nin geleceği açısından çok önemlidir. Kahramanmaraşlı ’da burada gerçekten çok asil bir duruş göstermektedir. Biz ilimizde geziyoruz ve Kahramanmaraşlının oyunun net olduğunu görüyoruz. Yine kentte büyük bir mille birlik beraberlik duygusu var. Birçok siyasi görüşe sahip insanlarımız da o kahramanlık ruhu ile bu referandumu yüksek katılımla gerçekleştirecektir. Bizde inanıyoruz ki Evet oyları çok yüksek olacaktır. Türkiye genelinde rekor kırmayı hedefliyoruz ve ‘Evet’ birinciliğine talibiz. Halkımızda saygıdeğer milletvekillerimizde yoğun bir gayret performansla çalışmalarını yürütüyor. Halkımızda zaten olayın idrakinde” şeklinde konuştu.

 ‘16 NİSAN’DA GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN YOLU AÇILACAKTIR’

16 Nisan’ın sadece Türkiye siyasetini değil, dünya siyasetini de yakından ilgilendirdiğinin altını çizen Başkan Erkoç şöyle devam etti: “16 Nisan sadece Türkiye için değil dünya siyaseti için çok önemlidir. Biz dünya siyasetinde var olduğumuzda dünyadaki mazlumların hakkını hukukunu koruduk. Tarihte çağ açarak ortaçağın karanlığından Avrupa’yı kurtaran bir ecdada sahibiz. Sadece Avrupa değil dünyanın her yerinde ki zulme karşı dur diyen bir ecdadın torunlarıyız. 16 Nisan’da güçlü Türkiye’nin yolu açılacaktır. Seçim krizleri yaşanmayacak. Güçlü iktidarlar ülkenin vizyonu lokomotifidir. Ülkelerin kaynaklarını harekete geçiren güçlü iktidarlar ve yürütmedir. Bir ülkeyi milleti geleceğe taşıyan yürütmedir. Yürütmede ne kadar güçlü olursa ülkede o kadar güçlü olur.”

Haber: Kübra Dilbirliği

Editör: Mahmut Beyaz