16 Nisan’da ki Cumhurbaşkanlığı Halk Oylaması çalışmaları kapsamında memleketi Kahramanmaraş’a gelen AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili ve 64. Dönem Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Mehmet Akif Kültür Merkezi’nde düzenlenen 2’nci Gençlik Buluşması Yeni Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi konulu söyleşiye katıldı. Söyleşide gençlerle bir araya gelen Ünal, yeni sistemle ilgili gençlere bilgi verirken, referandumda ‘hayır’ propagandası yapan ana muhalefete yüklendi. Çok tarihi bir deyişime birlikte yürüdüklerinin altını çizen Ünal, gençlere 15 Temmuz gecesini hatırlatarak, “O gece her biriniz çıplak ellerinizle şiddete, silaha başvurmadan adeta yumruklarınızla bir ülkenin geleceğine ipotek koymak isteyenleri tek hamlede bertaraf ettiniz” şeklinde konuştu. 16 Nisan gününün aslında 15 Temmuzu taçlandıracağına vurgu yapan Ünal, “Bu ülkede her şeyi biz yaşarken oldu” diye konuştu. Konuşmasının devamında muhalefete eleştirilerde bulunan Ünal, “Şu anda zannediyorlar ki hiçbir sorun yok, biz sistemi değiştiriyoruz. Hayır, biz milletin bundan sonraki süreçte büyük liderler olsa da olmasa da millete hizmet üretecek bir sistem inşa ediyoruz. Bundan sonra iktidar yüzde 50’nin altında bir oy olmadan seçilebilecek.

Yani, koalisyon olmayacak. Yani zayıf iktidarlar olmayacak. Yani milletin iradesi güçlü bir Türkiye’de bir merkez de toplanacak” şeklinde konuştu.

‘TARİHİ BİR DEĞİŞİME BİRLİKTE YÜRÜYORUZ’

‘Çok tarihi bir değişime birlikte yürüyoruz’ diyen Ünal, “Bunun bilincinde olmak, bunun kavgasını veren, vermeye devam eden ve bunu kendisine bir dava edinmiş ve bu davasının çocuklarının, ülkesinin geleceği için büyük bir gayret gerektirdiğinin bilincinde olan insanlarız. Sizler 15 Temmuz gecesi hepimizi yanılttınız. Sizin çokça duyduğunuz bir şey vardı. Size, “Siz darbeleri görmediniz, siz Türkiye’nin sıkıntılı sorunlu günlerine şahit olmadınız, siz istiklalin ne anlama geldiğini, bir bayrağın gölgesi altında bağımsız yaşamak ne anlama gelir? Bunu bilmiyorsunuz” diyorlardı. Ama siz 15 Temmuz gecesi bir bayrağın gölgesi altında yaşamak ne anlama gelir, iradesine sahip çıkmak ne anlama gelir, istiklale, istikbale sahip çıkmak ne anlama gelir, bunu bütün dünyaya gösterdiniz. Bu yüzden hepinizi bütün kalbimle tebrik ediyorum. Benim çok sevdiğim bir şiir vardır. Antepli Şahin için bir Maraşlı şair yazmıştır. “Ben Antepliyim Şahin’im ağam, Mavzer omuzumda yük, ben yumruklarımla dövüşeceğim. Yumruklarım memleket kadar büyük.” O gece her biriniz çıplak ellerinizle şiddete, silaha başvurmadan adeta yumruklarınızla bir ülkenin geleceğine ipotek koymak isteyenleri tek hamlede bertaraf ettiniz. Bu yüzden hepinizi tekrar tekrar kutluyorum. Ama şimdi 16 Nisan günü aslında 15 Temmuzu taçlandıracağımız bir gündür. Gençler, biz 16 Nisan’ı neden yapıyoruz? Bu çok önemlidir. Çünkü bize, “Siz neyi yapamıyordunuz da bu değişikliği yapma gereği duydunuz. Siz istediğiniz her şeyi yapıyorsunuz, istediğiniz her şeyi değiştiriyorsunuz. Üstelik bunu neden şimdi yapıyorsunuz” diye ısrarla bize her yerde bu soruları soruyorlar. Bunların birkaç yalanını sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunların hakikati nasıl ters düz ettiklerini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu ülkede her şeyi biz yaşarken oldu. Hani diyor ya şair, “Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar.” Her şey biz yaşarken oldu. Bu ülkede 60 darbesi oldu. 1960 darbesi milletin iradesi sandıkta tecelli etti, devletin milletin devleti olması için milletin seçtiği temsilciler, milletin hassasiyetlerine göre davrandıkları için oldu. Yıllarca bu millete Allah’u Ekber yerine Tanrı Uludur diye ezanlar okundu. Ama milletin seçtiği irade başa gelip te ‘Tanrı Uludur’ u, Allah’u Ekber yapınca, ne zaman ki milletin hassasiyetleri devleti bastırmaya başlayınca ne yaptılar? 27 Mayıs 1960’ta milletin sandıkta tecelli ettiği iradesiyle seçtiği temsilcileri alaşağı ettiler. Yetmedi bir de idam ettiler. 12 Eylül 1980, 28 Şubat bütün bunlar ne anlama geliyordu. Milletin devletiyle kucaklaşmasını, devletin karar vericisinin millet olmasını engellemek için yapıldı.

‘KAHRAMANMARAŞ DÜNYAYA İSTİKLALİN NE ANLAMA GELDİĞİNİ ÖĞRETTİ’

Kahramanmaraş dünyaya istiklalin ne anlama geldiğini öğretti. Bu yüzden sizlere şunu söylemek istiyorum; İstiklal bir kişinin özgürlüğüne, bağımsızlığına, iradesine sahip çıkmasıdır. Biz şunu düşünüyoruz; Acaba yeniden birileri sizin ve sizin çocuklarınızın iradesine, özgürlüğüne müdahale etmeye yeltenir mi? 15 Temmuzda ne yaptılar? 15 Temmuzda her şeyinizi elinizden almak istemediler mi? Peki bu ülkede darbeler neden gerçekleşiyor? “Bu darbeleri FETÖ yaptı, FETÖ’yü de zaten siz beslediniz. Sizin besledikleriniz geldi, darbe yaptı” diyorlar. Bu ülkede FETÖ denen terör örgütü 40 yıldan beri devlete sızmıyor muydu? “Peki, bunları siz geldiğiniz de neden engellemediniz” diyorlar. Onlara şunu sormak lazım; Bunlar 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarımıza yargı hamlesi yaptıklarında, bunlar MİT tırlarını durdurduklarında, bunlar 17/25 Aralığı gerçekleştirdiğinde bunlara kim sahip çıktı? Bunların hukuki olarak cezalandırılması için devlet harekete geçtiğinde bunlara kim sahip çıktı? Bu ülkenin hukuk devleti olduğunu söylemiyor muyuz? Suç olmadan ceza olur mu? Bunlar yıllarca Sivil Toplum Örgütü görünümünde değiller miydi? Bunlar yıllarca bir dini kurum görünümünde değiller miydi? Ama maalesef bunu yaparken öbür taraftan da devleti ele geçirmek için plan yapıyorlarmış. Peki, şu soruyu soralım onlara; Eğer Recep Tayyip Erdoğan gibi sağlam bir irade olmasaydı ve bu gençler olmasaydı, o hainleri kim püskürtecekti? Bu mevcut sistem millete hizmet yürütmez. Bu mevcut sistem bir bürokratik vesayet sistemidir. Bu mevcut sistem siyasete dayalı çalışmaz, bürokratik vesayete dayalı çalışır. Dolayısıyla şu anda zannediyorlar ki hiçbir sorun yok, biz sistemi değiştiriyoruz. Hayır, biz milletin bundan sonraki süreçte büyük liderler olsa da olmasa da millete hizmet üretecek bir sistem inşa ediyoruz. Bundan sonra iktidar yüzde 50’nin altında bir oy olmadan seçilebilecek. Yani, koalisyon olmayacak. Yani zayıf iktidarlar olmayacak. Yani milletin iradesi güçlü bir Türkiye’de bir merkez de toplanacak.

‘BİR MAHALLEDE BİR MUHTAR OLUR, 2 MUHTAR OLUR MU?’

İnsan en azından bizim yaptığımız bu değişikliği iyi okur. Ana Muhalefet Genel Başkanı mecliste bu düzenleme görüşülürken dinlemedi, komisyonda dinlemedi, genel kurulda dinlemedi. E bari alda iyi oku. Diyor ki, yarın Başbakan bir partiden seçilir, Cumhurbaşkanı başka bir partiden seçilirse ne olacak? Biz zaten tam da çift başlılığı ortadan kaldırıyoruz. Yani icrayı, hükümeti, yürütmeyi tek bir başlık altında topluyoruz. O zaman siz tek adam mı oluyorsunuz? Bir mahallede bir muhtar olur, 2 muhtar olur mu? 2 Belediye olur mu? HDP ile çok birlikte olduklarından aralarında bir eş başkanlığı var herhalde. Bizde eş başkanlık yok. E tabi ki yürütmenin başı tek olacak. Peki, milletin oyuyla seçilmiş, sandıkta çıkan oyla seçilmiş kişiye tek adam diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Tek adam, tek partinin olduğu yerde olur. Oda neredeydi Cumhuriyet Halk Partisinin mazisindedir. Bunlar diktatörlük arıyorlarsa, tek adamlık arıyorlarsa dönüp geçmişlerine baksınlar. Tek partiyle bu ülke CHP dallarını da gördü. Parti Genel Sekreteri İç İşleri Bakanı oldu. İl Başkanlarının valilik yaptığı dönemlerle bu ülke CHP zamanını gördü. Tek adam kimdi, tek adam İsmet İnönü’ydü. İsmet İnönü’ye milli şef diyorlardı. Eğer siz tek adamlık arıyorsanız, diktatörlük arıyorsanız geçmişinize bakacaksınız. Bu ülkede bu milletin kalbinde taht kurmuş Genel Başkanımıza liderimize çok teşekkür edin. Biz Recep Tayyip Erdoğan ile beraberiz. Siz Recep Tayyip Erdoğan’ı ne zannediyorsanız? Kişi herkesi kendisi gibi bilirmiş. Siz Recep Tayyip Erdoğan’ı kendiniz gibi mi biliyorsunuz? Recep Tayyip Erdoğan Gençlik Kollarından başlayarak bu ülkede siyasetin her kademesinde bulunmuş. Her kademesinde milleti için mücadele vermiş. Belediye başkanlığı olduğunda başka bir belediye başkanlık yapmış. Başbakan olduğunda başka bir başbakanlık yapmış. Cumhurbaşkanı olduğunda başka bir Cumhurbaşkanlığı yapmış. O yüzden bu millete hani meydana çıktığı zaman meydanlarda Tayyip Bey diyor ya, size aşığız seviyor ya bu milleti, bu millet o yüzden Tayyip Erdoğan’a âşık. Ama onların bu aşkı, bu sevgiyi anlamalarını bekleyemeyiz. Anlayabilmeleri için bunu bu toprağa, bu tarihe, bu medeniyete Anadolu insanına âşık olması lazım. Gece uykularını kaybetmelerini ve Türkiye deyince bir hürriyet sızısı, yürek sızı olmadan bu işler olmuyor. Dolasıyla Tayyip Erdoğan sonrası ne olacak diyorlar? Millet ne isterse o olacak. Milletin iktidar olacağı bir sistem bekliyoruz. Tayyip Erdoğan’ı bu sistemden çekip aldığınız zaman millet iktidar olur mu? Olmaz. Tayyip Erdoğan’dan sonrası ne olacak diyorlar ya bu sistem değişmezse, bir de Tayyip Erdoğan olmazsa ne olacak onu düşünmeniz lazım. Bu sitem değişikliğinden sonra kim seçilirse seçilsin, milletin iktidar olduğu sisteme geçiyoruz. Şimdi diyorlar ki 18-24 yaş seçime hak getiriyoruz ya. Seçime seçme haklarını veriyoruz. Seçilme hakları veriyoruz, seçme hakkı vermiyoruz. Seçimde seçilme hakkı verince Kemal Kılıçdaroğlu yalandan sınıyor. Diyor ki, bunların bu işlerine gelir. Çocuklarını milletvekili yapacaklar, 2 yılda da onları emekli yapacaklar. Bunu kendi çocukları için yapıyorlar. İnsan azcık utanır. Bir milletvekili 2 yılda emekli olmaz” ifadelerini kullandı.

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz