AK Parti düzenlediği aday tanıtım toplantısıyla 81 ildeki Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkan adaylarını tanıttı. AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen aday tanıtım toplantısında AK Parti’nin seçim manifestosu da açıklandı. “Memleket işi, gönül işi” sloganı ile yola çıkan AK Parti’nin seçim manifestosunu Ankara Arena’da anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi yeni bir şehircilik vizyonuyla buluşturacaklarını söyledi. Kısa, vurucu ve akılda kalıcı ifadelerin yer aldığı manifestoda yatay mimari, marka şehirler, il anayasaları, sıfır atık uygulaması, Millet Bahçeleri gibi önemli başlıklar oldu. AK Parti'nin birkaç aydır üzerinde çalıştığı ve vaatlerin yer aldığı 11 maddelik seçim manifestosu, 31 Mart 2019 yerel seçimlerine damga vuracak. AK Parti’nin aday tanıtım toplantısına Kahramanmaraş’tan da yoğun katılım oldu. Aday tanıtım toplantısına, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekilleri Celalettin Güvenç, Ahmet Özdemir, İmran Kılıç, Mehmet Cihat Sezal ve Habibe Öçal, AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Ömer Oruç Bilal Debgici, AK Parti Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hayrettin Güngör, AK Parti İlçe Belediye Başkan adayları ve Ak Parti’nin bütün kademelerinden çok sayıda partili katıldı.

“TÜRKİYE'DE HER ŞEY DEĞİŞTİ, BİR ANLAYIŞ DEĞİŞTİ”

31 Mart Yerel Seçimleri Belediye Başkan adayları tanıtım toplantısının açılış konuşmasını AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal yaptı.

Yeni bir yola aşkla çıkmanın ve yeni bir zafer için hazırlanmanın tanıtımını yaptıklarını söyleyen Ünal, Cumhurbaşkanı ve Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesine değinerek, “İstanbul'da bir şey değişti, Türkiye'de her şey değişti, bir anlayış değişti, bir bakış açısı değişikliği ortaya çıktı. İnsana ve şehire bakış açısı değiştiğinden Türkiye'de her şeyin değiştiğini gördük. 1994'te Türkiye çöpü, çukuru ve çamuru konuşuyordu ama bugün geldiğimiz Türkiye'de biz altyapısı tamamlanmış, eğitimde, sağlıkta ve ulaşımda değişim yaşamış şehirleri, şimdi değer üreten şehirleri ve şimdi artık kültür ve sanat üreten şehirleri konuşuyoruz” ifadelerini kullandı.

“GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ İLE YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ”

Şehirlerin taleplerini, kimliğini ve tarihi dokusunu koruduklarını belirten Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhurbaşkanımız bir şey söyledi, 'Gönül Belediyeciliği' dedi. Gönül kelimesi sadece Türkçede olan bir kelimedir. Biz, işimizi gönülden yaparız, gönüle gireriz, gönüller kazanırız, gönül kırmayız ve 'gönül rahmanın evidir" deriz. Şimdi gönül belediyeciliği ile yolumuza devam edeceğiz. Biz biliyoruz ki büyük değişimler ve tarihi değişimler büyük liderle gerçekleşir. Türkiye, büyük ve tarihi değişimini Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti'nin kadrolarıyla gerçekleştiriyor. Kampanyamız hayırlı olsun.”

“DİK DURUYORUZ ENDİŞENİZ OLMASIN”

Ünal’ın konuşmasının ardından kürsüye AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geldi. Erdoğan, AK Parti’nin 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri'nin ardından şehirleri yönetme anlayışının özünü̈, millete verecekleri sözlerin çerçevesini oluşturan manifestoyu paylaşmak üzere huzurda olduğunu söyledi. Erdoğan, "Bu seçimlerde illerine, ilçelerine, beldelerine, hizmet etmek üzere belediye başkanlığına aday olan AK Parti'li ve Cumhur İttifakı mensubu arkadaşlarımızın her birine başarılar diliyorum. Önümüzdeki seçimlerde milletimizin tercihini yine hizmet siyasetinden yana kullanarak AK Parti’yi sandıktan açık ara birinci parti olarak çıkaracağınıza inanıyorum." diye konuştu.

Milli iradenin üstünlüğüne yürekten bağlı bir parti olarak 31 Mart seçimlerinde ortaya çıkacak sonucun, Türkiye'ye ve millete hayırlı olması dileğinde bulunan Erdoğan, "Dik dur eğilme, bu millet seninle" sloganları üzerine, "Dik duracağız dikleşmeyeceğiz. Dik duruyoruz endişeniz olmasın." dedi.

"İNSAN TÜM MAHLUKATA GÖNLÜNÜ AÇAR, GÖNÜL ŞEHİRLERİ KURULUR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, giriş konuşmasının ardından manifesto metnine geçerek, şunları kaydetti:

"İnsan, şehirler kurar, yollar, köprüler yapar, kıtadan kıtaya uzanır, uzaya çıkar. Ama gönlü ancak, bir gönülde sükûna erer. Bir gönlü misafir ettiğinde varlığını hisseder. Bir gönle girdiğinde kendini bulur. Bir genç kızın hayali… Bir delikanlının umudu… Bir yaşlının yalnızlığı… Bir çocuğun kucak açışı… Daha nicesiyle birlikte gönülde karşılık bulur. Kuşa, böceğe, ağaca, çiçeğe, tüm mahlukata gönlünü açıp rahmet nazarıyla bakıyorsa eşrefliğinin farkına varır. Göğsünde bir et parçası değil alemi taşır. Şehri emanet görmek, şehri emanet almak, şehremini olmak, ancak gönül sahibiyse olur, gönüllere girerek olur. İşte o zaman gönülden gönüle köprüler kurulur. Seyyid Nesimi’nin dediği gibi; 'Gülden terazi tutarlar, gülü gül ile tartarlar, gül alırlar gül satarlar, çarşı pazarı güldür gül.' Gönüller birleştiğinde ancak böyle şehirler kurulur.

Hacı Bayram Veli Hazretleri'nin nazarıyla ifade edersek; 'İnsan, şehri inşa ederken, aslında taşın toprağın arasında kendisini inşa eder. Gönülde her ne var ise, şehir olarak görünür. Gönlü taş olanın şehri taş, gönlü aşk ile dolu olanın şehri gülistan olur'. Evet… Böylece şehir insan olur, insan şehir olur. İnsan tüm mahlukata gönlünü̈ açar, gönül şehirleri kurulur. Gönül tevazudur, kibir değil. Gönül azimdir, gayrettir, hırs değil. Gönül samimiyettir, hasbiliktir, hesabilik değil. Gönül Rahmanın evidir. İnsan tüm evrenin kalbidir. Şehir de tüm bunların mekanıdır. İşte bu anlayışla, AK Parti olarak şehirlerimize ve onlara hizmet için kurulmuş olan belediyelerimize çok büyük önem veriyoruz."

"DÜNYAYI NASIL İDRAK EDİYORSAK, YAŞADIĞIMIZ ŞEHİRLERE DE ÖYLE ŞEKİL VERİRİZ"

Bugün "şehir" olarak ifade edilen il ve ilçe merkezlerinde yaşayan nüfus oranının yüzde 80'i aştığını belirten Erdoğan, dünyada ise Birleşmiş Milletler verilerine göre nüfusun yüzde 55’inin şehirlerde yaşadığını söyledi. Bu oranın 2050'de üçte ikiyi geçmesinin beklendiğine dikkati çeken Erdoğan, şehirlerde yaşayan insan sayısı artarken, küresel ölçekte gelir dağılımının da giderek bozulduğunun altını çizdi.

“TARİHİ BİR YOL AYRIMINA GİDİYORUZ”

Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere pek çok yerde, etnik, kültürel ve dini ayrımcılık gibi demokrasiye meydan okuyan eğilimlerin yükselişe geçtiğini dile getiren Erdoğan, "Son iki asırda, çarpık kentleşmeden çevre kirliliğine, sosyal buhranlardan terör olaylarına ve savaşlara kadar pek çok sıkıntıyla boğuşan dünyamız, artık tarihi bir yol ayrımına doğru gidiyor. Bu tablo bizi, diğer meselelerin yanı sıra, şehir ve medeniyet tasavvurumuz ile bunların ayrılmaz bir parçası olan belediye hizmetleri üzerinde daha çok düşünmeye sevk ediyor. Bizim gözümüzde şehirler, kurucularının ve içinde yaşayan insanların adeta aynası gibidir. Dünyayı ve hayatımızı nasıl idrak ediyorsak, yaşadığımız şehirlere de öyle şekil veririz." değerlendirmesinde bulundu.

"AK PARTİ KADROLARI OLARAK, ŞEHİRLERİMİZİN VE ÜLKEMİZİN HİZMETİNE KOŞTUK"

Ecdadın "Şeref-ül mekan bil mekin" yani, "Bir şehri aziz kılan, o şehrin sakinleridir" diyerek, bu gerçeğe işaret ettiğini aktaran Erdoğan, "Yahya Kemal, ecdadın kurduğu şehirleri anlatırken, 've böylece toprak imana gelirdi' diyecek kadar vecd içinde bir tasavvur ortaya koyuyor. Peki nasıl oldu da böylesine ince fikirli ve zevkli bir medeniyet müktesebatından, son asırda böylesine hoyrat bir şehircilik geçmişine savrulduk? Bize göre şehirlerimizin uzun süredir malul olduğu sıkıntıların temelinde, insan fıtratının bir kenara bırakılıp bireysel hırslar elinde şekillendirilmesi yatıyor." diye konuştu.

“AZMETTİK, ÇALIŞIYORUZ VE ÇALIŞACAĞIZ”

Erdoğan, tribünlerden sarkıtılan kendisinin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Alparslan Türkeş ile Necmettin Erbakan'ın fotoğraflarının yer aldığı "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır." yazılı pankartı görmesi üzerine, "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Cumhur İttifakı'nın tanımı budur. Pazara kadar değil inşallah mezara kadar." dedi.

Milletin değerlerine sahip çıkmayanların şehircilik mirasına sahip çıkmasının zaten işin tabiatına aykırı olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçmişiyle barışık olamayan geleceğini de sağlıklı bir şekilde inşa edemez. Türkiye, uzun süre yönetimine hakim olan vizyonsuz, öngörüsüz, kifayetsiz, plansız, istikrarsız, milletin derdiyle dertlenmediği için umursuz hastalıklı zihniyetler elinde örselenmiş ve oyalanmıştır. Açık yüreklilikle kabul etmek gerekir ki, bırakınız sonradan kurulanları, kadim şehirlerimiz dahi bu hastalıktan kendini kurtaramamıştır. Bizler, tüm siyasi hayatı, işte bu çarpıklıklarla mücadeleyle geçen AK Parti kadroları olarak, şehirlerimizin ve ülkemizin hizmetine koştuk. Eksiklerimiz ve hatta kimi zaman hatalarımız elbette olmuştur. Ama, milletimiz ve tarih şahittir ki, tüm samimiyetimizle ve gücümüzle, ülkemizi maddi ve manevi medeniyet değerleriyle yeniden buluşturmak için çalıştık. Azmettik, çalışıyoruz ve çalışacağız."

"BELEDİYECİLİKTEKİ TECRÜBEMİZİ SÜREKLİ ZENGİNLEŞTİREREK, TÜRKİYE'NİN HİZMETİNE SUNDUK"

AK Parti'nin kurucu kadrolarının, gençlik yıllarından beri takipçisi oldukları medeniyet davalarını, belediye yönetimlerinde adımlarını attıkları hizmet mücadelelerini zamanla tüm ülkeye taşıdıklarını anlatan Erdoğan, "Şuna inanıyorum; bizimkisi bir aşk hikayesidir. Aşk ise kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Laf ile aşk olmaz. Ancak sevdiğinizde yok olursanız aşk olur." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, belediyelerde başlayan bu büyük yürüyüşün, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığında sürekli gelişerek, genişleyerek sürdüğünü söyledi.

Bu süreçte şehirleri mazisiyle barışık ve geleceği kucaklayacak hizmetlere kavuşturmak amacıyla, hem belediyelerde, hem merkezi idare kurumlarında gece gündüz ter döktüklerini ifade eden Erdoğan, her alanda olduğu gibi belediyecilikte de Cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanların katbekat üzerinde eserler ortaya koyduklarını dile getirdi.

AK Parti'nin, belediyecilikte çığır açmış, milletin gönlünde bu hizmetleriyle yer edinmiş kadrolar tarafından kurulmuş bir parti olduğunun altını çizen Erdoğan, "AK Parti kadrolarının belediyelerdeki başarılarının gerisinde, halka hizmeti Hakka hizmet bilen bir paradigma değişikliği vardır. Bu yaklaşımla, emaneti korumayı ve ehline teslim etmeyi esas alan, hizmeti memur-işçi mesai süresiyle sınırlamayıp 24 saate, 7 güne yayan, vatandaşın her derdine derman olmak için çırpınan bir yönetim pratiği sergilenmiştir. Öyle ki bu kadro, belediye çalışanlarının yetişemediği temizlik gibi kimi hizmetlerin aksamadan yürümesini, parti teşkilatlarından gönüllüler vasıtasıyla gerçekleştirecek kadar kendini işine adamıştır. Belediyecilikteki tecrübemizi ve birikimimizi sürekli zenginleştirerek, geliştirerek, büyüterek tüm Türkiye’nin hizmetine sunduk." diye konuştu.

"BELEDİYE BAŞKANLARIMIZIN ÖNÜNE ÇOK BÜYÜK HEDEFLER KOYDUK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Milletimizin karşısına 1994 mahalli idareler seçimlerinde bu ülkenin 'CHP'den tevarüs ettiği çöp, çukur ve çamurla mücadele' diyerek yola çıktık. Çünkü CHP çöptür, çukurdur, çamurdur. Öyle devraldık İstanbul'u ve onlardan tamamen arındırdık. 2004'te 'Yerel kalkınma başlıyor' sloganını kullandık, o günden bugüne belediye başkanlarımızın önüne çok büyük hedefler koyduk. Eğer çöp dağlarından İstanbul temizlendiyse, Ümraniye'deki vahşi çöp depolama alanı patlamak suretiyle 39 vatandaşımız orada öldüyse herhalde bunun bir hesabının sorulması gerekir. Kimdi belediye başkanı? İlçede de CHP, büyükşehirde de CHP. Hesabını ne soran oldu, ne hesabı sorulan oldu. Bunları özellikle bilmenizin önemine vurgu yapmak istiyorum. Ankara farklı mıydı? Hayır, Ankara da böyleydi. Buraları teslim aldık. Aldıktan sonra İstanbul değişti. Ankara değişti. Ama teslim alınmayan yerlerde hala susuzluk devam ediyor. İşte İzmir... Ne İstanbul ne Ankara'da susuzluk diye bir şey kalmadı. Bütün mesele aşk meselesi, dertli olmak meselesi, inanç meselesi. Bunlarla bugünlere geldik."

“DERTLİ OLURSANIZ, AŞIK OLURSANIZ BUNLAR OLUR”

"Altyapı, yol, kaldırım, su, çöp, temiz çevre, temiz hava gibi temel hizmet alanlarındaki sorunları çözmeden şehirlerimizi kalkındıramayız" dediklerini hatırlatan Erdoğan, "Hamdolsun, kısa sürede bu sıkıntıların üstesinden geldik ve şehirlerimizi çok ileri hizmet standartlarına kavuşturduk. Ardından, 2009 mahalli idareler seçimlerinde 'İşimiz hizmet gücümüz millet' diyerek, 'marka şehirler' hedefledik. Her şehrimizin, bölgesinin, ülkemizin ve dünyanın önemli bir markası haline gelebilmesi hedefiyle milletimizin karşısına çıktık." dedi.

Bunların rastgele olmadığını belirten Erdoğan, "Dertli olursanız, aşık olursanız bunlar olur. İşte bunlar bunun neticesinde gerçekleşti. Altyapıdan çevre sorunlarına kadar her alanda, daha ayrıntılı, daha ince işçiliğe yönelik yatırımları hayata geçirdik. Potansiyeli olan her ilimizin dünya çapında marka şehir haline dönüşme çabasına destek verdik. Türkiye’nin gündemi değiştikçe, mahalli idarelerdeki hedeflerimizi de ileriye taşıdık ve 2014 seçimlerinde 'Daima millet daima hizmet' dedik. Böylece her türlü vesayet, darbe ve saldırıya karşı, milletimizin emrinde bir şekilde hizmet yürüyüşümüzü sürdürme kararlılığımızı ifade ettik." diye konuştu.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz