Bir dizi ziyaretler için Kahramanmaraş’a gelen Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Tarihi Kapalı Çarşı'da esnaf ve vatandaşlarla bir araya geldi. Çarşıda esnafın ilgisiyle karşılanan Veysi Kaynak'ın 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasında destek istediği esnaf, "evet" oyu vereceklerini söyledi. Taşhan’da basın açıklaması yapan Kaynak, “Anayasa değişikliği çalışmaları anayasa komisyonunda başladı. Sadece milletimize maalesef pet şişelerle su savaşı izlettiler. Meclis Genel Kurulda da Milletvekilinin bacağını ısıran, bir Genel Başkan Yardımcımızın burnunu kıran, kendisini kelepçeleyen, meclis görüntüsünü işgal eden görüntüler gördük. Sonra da rejim değişikliği tartışmalarını izledik ve diktatörlük dediler. Bunların hepsinin doğru olmadığını vazgeçerek de ispat ettiler. Anayasa değişikliği ile ilgili ortaya koyduğumuz metni değil, başka şeyleri tartıştılar” diye konuştu.


 

YÖNETEN ELBETTE BİR KİŞİ OLACAKTIR”

Kaynak, halk oylaması için son haftaya girildiğini belirterek, şunları kaydetti: “Ancak son haftaya girdiğimizde rejim değişikliğini duymuyoruz. Allah’a şükür hidayete erdi Kılıçdaroğlu. Diktatörlüğü de duymuyoruz onu Almanlar söylüyor. Ancak şuanda tek adam ve meclisin fesi gibi gerçeği yansıtmayan kuvvetli yalanı söylemeye devam ediyorlar. Yöneten elbette bir kişi olacaktır. Eş başkan falan olmayacak. Anayasamızda, milletimizde buna müsaade etmez. Eş başkanlık HDP’li belediyelerde var. Bir adama güvenmek orada yok. Milletin seçtiği tek adam olmaz. Millet bir dönem seçecek eğer memnun kalınırsa bir dönem daha seçilecek. Ve ilk defa Türkiye’de sorgulanan, soruşturulabilen, mahkeme önüne çıkartılabilecek olan bir Cumhurbaşkanlığı ortaya getirilebiliyor. Bunun neresi tek adamlık olabilir? “


 

CUMHURBAŞKANI MİLLETİN DENETİMİNE TABİİ”

Mevcut anayasada Cumhurbaşkanına birçok yetkiler verildiğini söyleyen Kaynak, “Mevcut anayasamıza göre 104. Maddesi Cumhurbaşkanına birçok yetkiler veriyor. Bu yetkiler bir buçuk sayfa tutuyor anayasa kitabında. Ancak sorumlu yok. Sadece vatana ihanetle sorumlu tutulabilir. Fakat bizim yeni getirdiğimiz sistem Cumhurbaşkanlığı ve onun işlemlerini birkaç aşamalı incelemeye tabii tutulması gerekiyor. Mesela Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulu yerine kararname çıkartabilir. Şimdide Cumhurbaşkanı tek başına bir imza ile bir işlem tesis eder. Ama onun aleyhine idare mahkemesine, anayasa mahkemesine falan gidilemez. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı kararname çıkartabilir. Kararname çıkartmanın sınırları var. 1) Anayasamız zaten 80’ yakın maddesinde belli konuların ancak kanunla düzenleneceğini ön görmüş. Dolasıyla kanunla düzenleneceği ön görülen hususlarda kararname çıkartamaz. 2) Kararname çıkarttığında meclis denetime tabiidir. Meclis bir başka kanun çıkartıp onu hükümsüz hale getirebilir. 3) Mecliste iki çoğunluk partisi anayasa mahkemesine ihtar için götürebilir. Başka ne yapar Cumhurbaşkanı? Bir suç işlediği takdirde meclisin yarısının halk çoğunluğuyla bir komisyon kurulabilir. O komisyonun meclis genel kurumunun 3/2 kararıyla da yüce divana yani anaysa mahkemesine yargılanmaya sevk edilir. Şimdi ki sistemde Cumhurbaşkanı bir adam öldürse, hırsızlık-yolsuzluk yapsa soruşturulamaz. Cumhurbaşkanı en ağır suçu, vatana ihanet işlese hiçbir şekilde soruşturulamaz. Hâlbuki ki biz normal mecliste ki yasal çoğunluk sağladığı takdirde her suçtan soruşturması imkânı getiriyoruz. Zaten Cumhurbaşkanı en fazla 10 yıl görev yapabilecek. 10 yıl sonra zaman aşımı duruyor. O dönem işlediği suçlardan dolayı zaten tekrar yargılanıp, çıkartılabilecek. Cumhurbaşkanı meclis araştırması, meclis soruşturması, yazılı ve sözlü soru gibi konularla Cumhurbaşkanı ve hükümeti meclisin denetimine tabii. Ve en önemlisi de milletin denetimine tabii. Çünkü 5 yıl sonra tekrar aday olacaksa millet tarafından hesap verecek” şeklinde konuştu.


 

MİLLETİMİZİ YANLIŞ YÖNLENDİRMEYE YÖNELİK YALANLAR BUNLAR”

Kaynak, son olarak konuşmasında şunları söyledi: “Birde siyasi denetim var. İşleri çok kötü götürüyorsa, Türkiye’yi uçuruma sürüklüyorsa TBMM 5’te 3 çoğunlukla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir, Cumhurbaşkanı tekrar seçilebilir. Tabi Meclisin kendisi de seçime gider. Dolasıyla bu kadar kontrol mekanizması, yetki fren sistemi ortaya konulduktan sonra asla tek adamlık olamaz. Tek adam; yasamayı, yürütmeyi, yargıyı kendi üzerinde toplayan adamdır. Aksine bizim getirdiğimiz sistem yasamayla yürütmeyi birbirinden tamamen ayıran bir sistemdir. Şuanda hem yürütme, hem de yasama organı üyesiyim. Şuan yasama meclisinde hükümetten bir kişi olmazsa hiçbir kanun görüşülemez. Hâlbuki o zaman yeni getireceğimiz sistemde meclis kendi başına müstakil bir yapıya kavuşuyor ve istediği kanunu milletvekillerine teklif edip görüştürme şansına sahip oluyorlar. İlk defa Türkiye’de hâkimlerin, savcıların hem yargıtaya, danıştaya üye seçen hem hakim savcıların atamalarını, denetlemesini yapan ilk defa milletin temsilcileri 13 kişilik kurulun 7 kişisini belirleyecekler TBMM’de. Çok nitelikli bir çoğunlukla belirlemeleri gerekiyor. Hem karma komisyonda, hem genel kurulda, hem de meclis genel kurulunda ilk turda 3’te 2 sağlanamazsa 5’te 3 çoğunlukla seçilmesi isteniyor. Bizim zaten 5’te 3 çoğunluğumuz yok. Bunu söyleyenler AK Partinin her zaman 5’te 3 çoğunluğunu yakalaya bileyeceğini düşünüyorlar. Kendilerinin bir iktidar, çoğunluk partisi olma gibi hayalleri dahi yok bunu gösterir. Eğer 5’te 3 sağlanamazsa da en fazla oy alan iki aday arasında kura seçilmesini söylüyorlar. Bu kurayı Cumhurbaşkanının eline koyup da hadi kurayı sen seç hangisini istiyorsan o olsun demeyecekler herhalde? Milletimizi yanlış yönlendirmeye yönelik yalanlar bunlar. “

Haber : Meliha Şeyda Akçakale

Editör: Mahmut Beyaz