Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partiye dönmesinin ardından belirlemiş olduğu yeni Merkez Karar Yürütme Kurulu’na (MKYK) yani A takımına giren, bunun akabinde de AK Parti Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı ile parti sözcülüğü görevine getirilen Mahir Ünal, kendisine verilen yeni görevlerinin ardından memleketi Kahramanmaraş’a ilk ziyaretini gerçekleştirdi. İlk olarak valilik ve Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret eden Ünal, daha sonra parti binasına geçerek, burada kendisini dinlemeye gelen kalabalık gruba hitap etti. Konuşmasında sık sık Kahramanmaraş’ın önemine vurgu yaparak, övgü dolu sözler sarf eden Ünal, Kahramanmaraş’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında çok ayrı ve özel bir yerinin olduğunu söyledi. “Bu ülkede yeniden bir ahlaki tasavvur yeniden bir medeniyet tasavvuru ortaya çıkacaksa bunun merkezi ve membağı bu şehir olacaktır” diyen Ünal, bununda kendilerinin sorumluluk alanlarında olduğunu belirtti. Konuşmasının devamında Ana muhalefet partisinin Rabia işaretine yönelik sözlerini eleştiren Ünal, “Bunlar Rabia’dan rahatsız oldular, Rabia’nın terör örgütüne ait olduğunu söyleyecek kadar cahil bir açıklama yaptılar” ifadelerini kullandı.

KAHRAMANMARAŞ’IN AYRI BİR YERİ VE RUHU VAR”
Kahramanmaraş’ın ayrı bir yeri ve ruhunun olduğunu ifade eden Ünal, sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi: “Kurucu Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız ve AK Parti davasının lideri Recep Tayyip Erdoğan ile yürüdüğümüz yolda hepimiz kardeşiz ve hepimizin bu kardeşliği, muhabbeti bizleri bu noktaya getirdi. Her bir il kendi içinde Türkiye davasını yürütmek, yükseltmek ve ileriye taşımak için mücadele ediyor. Ama bu iller içerisinde her zaman söylediğimiz istiklal ve istikbal şehri olan Kahramanmaraş’ın ayrı bir yeri ve ruhu var. Kahramanmaraş’ın bu davaya, bu harekete sahip çıkışı, Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıkışı, onu anlaması onu kavraması Recep Tayyip Erdoğan’ın ruhaniyetini ve maneviyatını en iyi şekilde anlayan, kavrayan şehir olarak cumhurbaşkanımızın yanında çok ayrı ve özel bir yeri var. Bu yüzden bugün şehrimiz Türkiye siyasetinde hem başbakan yardımcılığı ile hem genel başkan yardımcılığı ile hem parti sözcülüğü ile hem içişleri komisyonuyla hem parlamenterler birliği başkanlığıyla Türkiye siyasetinde şehrimiz en üst seviyede temsil ediliyor. Bu korunması gereken ve muhafaza edilmesi gereken bir şeydir.”

MAKAMLAR BABAMIZIN MALI DEĞİL!”
Kendilerine verilen makamların geçici olduğunu, aslolanın millet olduğunu vurgulayan Ünal, şöyle konuştu: “Geldiğimiz ilk günden beri bir şehri taşıyacak olan o şehrin evlatlarıdır diyoruz. Bir kentin ne kadar güçlü, kenti kucaklayan, ayakta tutan ve geleceğe taşıyan evlatları varsa o şehir o kadar bahtiyardır. Bu evlatlar arasında da herhangi bir çekişme olmaz. Veysi Bey bakan olduğunda çok büyük bir sevinç yaşadık. O gün bu bir bayrak yarışıdır, biz aynı kulvarda koşuyoruz. Sevinmemiz gereken şey şehrimize başbakan yardımcılığının gelmesidir dedik. Şimdi de hamd olsun başbakan yardımcılığımızın yanı sıra şehrimiz genel merkezimizde de temsil ediliyor. Bunlar sadece temsil makamlarıdır. Makamlarla kişileri birbirine karıştırmamak gerekir. Mahir Ünal başka bir şeydir, Veysi Kaynak başka bir şeydir ama milletin emanet olarak verdiği başbakan yardımcılığı başka bir şeydir. Genel başkan yardımcılığı, büyükşehir belediye başkanlığı, milletvekilliği başka bir şeydir. Bunlar milletin bize emanet ettiği makamlardır. Bunlar bizim babamızın malı değil, bunlar milletin emeğinin, gayretinin karşılığıdır. Hizmet için kullanılan yerlerdir. O yüzden bu makamlardan dolayı nefsimize bir gurur, kibir gelirse bundan da Allah’a sığınırız.”

YENİ BİR MEDENİYET TASAVVURU ÇIKACAKSA BUNUN MERKEZİ KAHRAMANMARAŞ’TIR”
Ülkede yeni bir ahlaki ve medeniyet tasavvurunun Kahramanmaraş’tan çıkacağını kaydeden Ünal, bu anlamda kentten çok umutlu olduğunun altını çizdi. Ünal, “Hatalarımız, kusurlarımız olabilir. Peygamber efendimiz bile buyuruyor ki; Bende sizin gibi bir beşerim” diyor. Helalleşmeyi bilmeliyiz. Kusurlarımızı hoşgörü ile karşılamayı bilmeliyiz. Kalbimize kin ve nefret koymak yerine birbirimize merhametle bakabilmeliyiz. Ben Kahramanmaraş’tan bu anlamda çok ama çok umutluyum. Ben şuna inanıyorum; Bu ülkede yeniden bir ahlaki tasavvur yeniden bir medeniyet tasavvuru ortaya çıkacaksa bunun merkezi ve membağı bu şehir olacaktır. Bu da bizim sorumluluğumuzdur” şeklinde konuştu.

HER BİRİMİZ ÇALIŞIP GAYRET GÖSTERİYORUZ”
Milletvekilleri, belediye başkanları ile hep birlikte çalışıp gayret ettiklerini dile getiren Ünal, tüm bunların yanında maneviyatla yapılmayan hiçbir hizmetin taş yığınından başka bir şey olmayacağını söyledi. Ünal, “Büyükşehir belediye başkanımız dört bir tarafta çalışma başlattı. Yollar yapılır, hizmetler getirilir. Başbakan yardımcımız bütün gaye ve çabası ile çalışıyor. Milletvekillerimiz çalışıyor. Her birimiz çalışıp gayret gösteriyoruz. Hamt olsun okullarımız, yollarımız, hastanelerimiz her şeyimiz yapılıyor ama 5 yıldan beri söylediğim bir şey var; bunların içindeki insanın yani bizim kalbimiz eğer sevgi ve şefkate çarpmıyorsa, birbirimize kardeş nazarı ile bakmıyorsak bir Müslüman gibi düşünmüyorsak, o zaman bu hizmetlerin hepsi taş yığınından başka bir şey değildir. Ben Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a her baktığımda mahcup oluyorum çünkü hepimizden daha çok çalışıyor, hepimizden daha çok mütevazi, hepimizden daha merhametli, şefkatli ve kendisine yapılanları affetme konusunda hepimizden daha affedici. Biz küçücük bir güç sahibi olduğumuzda kılıcımızın iki tarafı da kesmeye başlıyor. Biz diyeceğiz ki bu ümmetin emanetidir, bununla kurduğumuz ilişkiden de, güçle kurduğumuz ilişkiden de hesaba çekileceğiz” ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANIMIZ OLMASAYDI, TÜRKİYE’NİN HALİ NE OLURDU?”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde Türkiye’nin birçok sorunu sıkıntıyı aştığını belirten Ünal, körfez ülkelerinde yaşanan olaylara da değindi. Ünal, “Şu anda hem bölgemizde yaşanan krizleri hem de küresel ölçekte yaşanan sorunları görüyorsunuz. Türkiye’ye oynanan oyunları görüyorsunuz. Şu anda Katar üzerinden körfezin yaşadıklarını görüyorsunuz. Küresel güçlerin bölgeyi dizayn etmek için nasıl çalıştıklarını hepiniz görüyorsunuz. Türkiye’nin dimdik ayakta benim mahallemi benim içinde olmadığım bir masada düzenlemenize izin vermeyeceğim dediği için Türkiye’ye hangi baskıların yapıldığını görüyorsunuz. Bütün bu sorunlar yaşanırken Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider önümüzde olmasaydı Türkiye’nin hali ne olurdu” dedi.

15 TEMMUZ’U BAŞKA BİR MİLLET YAŞASAYDI, TOZ DUMAN OLURDU”
15 Temmuz’un başka bir ülkenin başına gelmesi durumunda, o ülkenin toz duman olacağını anlatan Ünal, “Şu anda Suriye krizi yaşanırken Irak’ta bu kriz yaşanırken, Türkiye’nin dört bir tarafı ateş çemberinde iken eğer Türkiye’nin içinde güçlü bir siyasi irade, güçlü bir liderlik olmasaydı Türkiye’nin hali çok kötü durumda olurdu. Bu kadar saldırıya rağmen 15 Temmuz başka bir ülkenin başına gelseydi ülkenin kendisini toparlamasını bırakın, o ülke toz duman olurdu. Biz o kadar güçlü bir ülkeyiz ki 16 Temmuz sabahı kalktık normal hayatımıza devam edecek kadar güçlü bir şekilde yolumuza devam ettik” diye konuştu.

HEP BİRLİKTE GÜÇLÜ TÜRKİYE OLMAMIZ GEREKİYOR”
Hep birlikte güçlü bir Türkiye olmaları gerektiğine vurgu yapan Ünal, ancak bu şekilde bir şeylerin başarılabileceğini ifade etti. Ünal, sözlerinin devamında şunları dedi: “Bir ana muhalefet partisinin lideri Avrupa’ya yaptırım çağrısında bulunuyor. Bu milletin evladı DHKPC tarafından şehit edildiğinde bu milletin ana muhalefet partisinin milletvekillerini ülkenin savcısını şehit eden teröristlerin mahkemesinde görüyorsunuz. Peki, bunları bir kez olsun 15 Temmuz şehitlerinin savunulduğu hiçbir yerde neden görülmedi? Göremezsiniz bu ülkenin evlatlarının savunulduğu hiçbir yerde bunları göremezisiniz ama bunları PKK, DHKPC cenazelerinde görürsünüz. O yüzden bizim cumhurbaşkanımızın söylediği gibi bir olmamız, diri olmamız, iri olmamız gerekiyor ve hep birlikte güçlü Türkiye olmamız gerekiyor. Nefsimizi bir kenara bırakıp küçük kişisel hesaplarımızı bir kenara bırakıp Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde karınca misali hani karında İbrahim’in ateşine su taşıyormuş ya demişler ki; “Bu koca alevi senin taşıdığın bu küçücük damla bile olmayan su mu söndürecek” sorusuna karşılık karınca “Bizim belki ateşi söndürmeye gücümüz yetmez ama nerede olduğumuz belli olsun” demiş. Biz ise karınca misali, bizim durduğumuz ye bu milletin yanıdır. Bunlar Rabia’dan rahatsız oldular, Rabia’nın terör örgütüne ait olduğunu söyleyecek kadar cahil bir açıklama yaptılar.”

DARBEYE KARŞI ÇIKILMASINDAN DAHA DOĞAL NE OLABİLİR?”
Ünal, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Rabia döneminde ben Parlamentolar arası Mısır Dostluk Grubu başkanıydım ve Mısır darbesinin bütün aşamasını yakinen yaşadım. Mısır’da bir diktatör devrildi ilk defa seçimlerle bir cumhurbaşkanı görevin başına geldi. Tabi 2002’de bize yapmak istediklerini hemen orada uygulamaya koydular. Seçilmiş cumhurbaşkanı göreve başlar başlamaz Mısır’da darbe planı başladı. Mısır’da darbe olduğunda insanların sandıkta verdiği oyu darbeciler çaldığı için barışçıl protesto gösterileri yapmaya başladılar. Bir toplumun darbeye karşı çıkmasından daha doğal ne olabilir. Biz 15 Temmuz’da tankların önüne, tankların namlusuna kafalarını koydular. Tabi ki darbeye karşı çıkacağız ve Mısır’da insanlar Rabia-tül Adeviye Meydanı’nda darbeye karşı çıkmak için toplandılar. Bir sabah ezanı namaz kılınırken silahsız binlerce kişi orada katledildi ve dünya bunu görmedi. Siz Suriye’deki PYD’ye YPG’ye terör örgütü demezken darbeye karşı çıkana nasıl terör yaftası vuruyorsunuz. Kendimize güvenelim ülkemize güvenelim, kardeşliğimize, birliğimize, beraberliğimize güvenelim. Eğer biz birbirimizin hukukunu layıkı ile yerine getirebilir ve kardeş olursak inanın Allah’ın yardımı da bizimle birlikte olacaktır.”

MAHİR ÜNAL’A MİNNETTARIZ”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Mahir Ünal’dan önce selamla konuşması yapmak için kürsüye çıkan AK Parti İl Başkanı Av. Ahmet Özdemir, konuşmasında Mahir Ünal’ın Kahramanmaraş için önemli bir değer olduğunu söyledi. Özdemir, “Mahir Ünal, 2011 yılında milletvekili olduğu dönemden bu yana kadar Kahramanmaraş siyasetine getirdiği ilke, yeni bir yapılanma, yeni bir anlayışla bize her zaman yol gösterici olmuştur. İlk zamanlar Grup Başkanvekili olduğu dönemde Kahramanmaraş’ı yeniden hayal etmek projeleri ile kentin büyümesine, modern bir şehir olmasına sistematik bir düzen getirmişti. Daha sonra ilk defa AK Parti hükümetlerinde Kahramanmaraş’ın bakanlık sevincini Mahir Ünal ile birlikte yaşamıştık. Şimdi de AK Parti Genel Merkezi’nde kentin temsilini yine kendisiyle yaşıyoruz. Kendisinin bize bu konuda sağladığı imkânı, bize yol göstericiliğini siyasete getirmek istediği ahlak anlayışını her zaman gıptayla izledik ve onu takip ettik. Bu yönüyle kendisine minnettarız.

HABER: EMRE AKKIŞ

Editör: Mahmut Beyaz