Güvenç, Anayasa Komisyonu'na katılarak görüşülmekte olan değişiklikler ile ilgili konuşma yaparak önemli tespitlerde bulundu. Anayasa Komisyonu'na katılarak yapılan değişikliklerle ilgili olarak düşüncelerini ifade eden Güvenç, “Bu değişiklikle bir türk demokrasisinde lider suntası bitecek, partiler kapanmayacak ama her muhalefet partisinde bir yenilenme her seçimde kaçınılmaz yaşanacaktır. Kazanan taraf ise en fazla iki dönem kalacak iki dönemin sonunda yeni yüzler yönetime ve siyasete gelecektir” ifadelerini kullandı.  

‘TÜRK DEMOKRASİSİNDE LİDER SUNTASI BİTECEKTİR’

15 Temmuz saldırılarında halkın güçlülüğünün ispatı olarak dünya tarihine geçtiğini söyleyen Güvenç, şunları kaydetti: “Halkımızın 100-150 yıldır tercihi demokrasidir. Hiçbir güç ve kuvvetin bu sistemi zorlaması, değiştirmesi söz konusu değildir. Zaten Allah korusun aksi takdirde halkın sahiplenmediği bir demokrasiyi de sahiplenecek bir güç yoktur. Dolasıyla gerek bu toplantıda gerekse başka yerlerde veya platformlarda demokrasiyle ilgili yapılan ateşli savunmaların gereksiz kaygıları yersiz olduğunu demokrasimizin halk nezdinde güçlü bir yere sahip olduğunu ifade etmek istiyorum. 15 Temmuz kanlı, hain saldırıda halkımızın güçlülüğün ispatı bakımından dünya tarihine geçmiş önemli bir mihenk noktası olduğunun altını çizmek istiyorum. Peki buna karşı neden komisyonda veya değişik ortamlarda tekrardan rejimin geleceğini ısrarla savunuluyor. Şunun altını çizmek lazım. Bu değişiklikle bir türk demokrasisinde lider suntası bitecektir. Partiler kapanmayacak ama her muhalefet partisinde bir yenilenme her seçimde kaçınılmaz yaşanacaktır. Kazanan taraf ise en fazla iki dönem kalacak iki dönemin sonunda yeni yüzler yönetime ve siyasete gelecektir."  

‘KANUN HÜKÜMLERİ UYGULANIR’

Komisyon üyelerinin eleştirdiği hususlara değinen Güvenç, kararname yetkisiyle meclis yetkisinin elinden alınacağını ve hükümsüz hale geleceği konusunun yersiz olduğunun altını çizdi. Güvenç, “Komisyon üyelerinin eleştirdiği husus kararname yetkisiyle meclisimizin yetkisinin elinden alınacağı ve hükümsüz hale geleceği noktası ise tamamı ile yersizdir. Çünkü maddeyle ilgili düzenlemeye baktığınızda kararname çıkarılabilecek hükümler tadap edildiği gibi maddede çok açık bir şekilde kanunla düzenlenen konularda kararname çıkarılamayacağı yazılmıştır. Yine maddede bir konuda kararname varsa bile meclisimizin yasa çıkarabileceğini ve kararnameyi hükümsüz hale getirebileceğini açık bir şekilde ifade edilmiştir. Maddenin son metninde, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde kanun hükümleri uygulanır.TBMM’nin aynı konuda kanun çıkarması durumunda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir diyor. Madde konusu budur. Meclis hâkimdir konusuna ve yasama erkine” şeklinde konuştu.

‘TÜRKİYE’DE KOALİSYON, KAOS VE MİLLİ İRADEYE MÜDAHALE DÖNEMLERİ BİTECEK’

Anayasa çalışmalarında antidemokratik değişikliklerin yapıldığını öne sürerek bir grup çevrenin kıymeti koparacağını ifade eden Güvenç, bu reformdan sonra Türkiye’de koalisyon, kaos ve milli iradeye müdahale dönemleri sona erecek dedi.  Güvenç,konuşmasına şu şekilde devam etti: “Bir İktidar Partisi olarak neden böyle bir öneriyi ülkemizin ve meclisimizin gündemine getirildik? Onun sırrı da şudur: Önümüzdeki 50 yıl bu ülke ya küresel bir aktör olacak tabiri caizse dünya birinci liginde oynayacak ya da maalesef makus talihine boyun eğecektir. Birinci ligde oynamanın şartı güçlü, cesur halka, dayanan pratik karar alabilen bir yönetim ve yürütme yetkisinin kurulmasından geçmektedir. Bizim düşüncemiz budur. Parlamenter sistemin bir tepki felsefi yaklaşımı olduğu, teorik olarak birçok paradoksu içinde barındırdığı uzmanlar tarafından ifade edilmektedir. Üzülerek müşade ettim ki konuşmalarda Türkiye uygulaması ve örneğinde de hiç ders çıkarılmadan yorumlar yapılmıştır. Önümüzde 2 seçenek vardır. Ahmet İyimaya, engin bilgi deposuyla efradını cami ağyarını mani güzel bir tespitle neden bu yola gittiğimizi anlattım. 2 seçenek vardı. Birincisi bu, ikincisi ise İtalya’nın, Yunanistan’ın uyguladığı aşkın temkin sistemi ile bu ülkenin bir daha koalisyonlara muhtaç olmasının önlenmesiydi. Bu mümkündü ama bu yapıldığında da yine antidemokratik değişiklikler yapılıyor diye belirli çevrelerde kıyameti koparılacak. Kaldı ki aşkın temsille koalisyonlara ihtiyaç kalmasa da 61 anayasasında ki güçlü Cumhurbaşkanı yine yerinde duracak ve sonradan 367 garabetiyle eklenen seçilmiş Cumhurbaşkanı da orada duracak. Dolasıyla bu iki yolda doğru olan yol seçilmiştir ve bu teklif huzurlarınıza gelmiştir. Bunu umuyor, inanıyor ve güveniyorum. Bu reformdan sonra Türkiye’de koalisyon, kaos ve milli iradeye müdahale dönemleri bitecek halkın seçtiği bir yürütmenin başı Cumhurbaşkanı 5 yıl süreyle yönetecek başaramazsa çekip gidecek hoş seda olacaktır.”

HABER: MELİHA ŞEYDA AKÇAKALE
 

Editör: Mahmut Beyaz