Katıldığı programlar ve televizyon yayınlarında birbirinden önemli açıklamalarda bulunanTBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç, Tv Net’in canlı yayınına konuk oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika ziyareti de dahil olmak üzere gündeme dair birçok konuda önemli değerlendirmelerde bulunan Güvenç, terörle mücadeleye yönelik HDP’ye sert bir çağrıda bulundu. Güvenç, muhalefet partilerini de eleştiri yağmuruna tuttu.

İşte Güvenç’in açıklamalarından satır başları;

“TÜRKİYESİZ BİR ORTADOĞU MÜMKÜN DEĞİL”

“Cumhurbaşkanımız dün itibari ile Amerika seyahatinden döndü. Son zamanlarda Cumhurbaşkanımız çok yönlü diplomasinin gereği hem Putin hem de Trump ile ya birebir yüz yüze ya da telefon aracılığıyla görüşmelerde bulunuyor. Ağırlıklı konular Suriye olmakla beraber ülkemizin güvenlik sorunları, savunma ihtiyacının nasıl karşılanacağı ve elbette stratejik ortak konumunda olan Amerika ile ilgili her konuda işbirliğinin arttırılması ve sorunların giderilmesidir. Bu ziyaret bu zamana kadarki yapılan ziyaretlerin içlerinden en anlamlı olanlardan bir tanesi. Çünkü heyetler arası çok ciddi müzakereler oldu. Türkiye kaygılarını, Suriyedeki kırmızı çizgilerini , terörle ilgili tespitlerini bir kez daha Amerikan Başkanı’na iletme imkanı buldu.  Amerikan basınında da yayınlandığı gibi Cumhurbaşkanımız, Trump’tan istediğini en fazla alabilen devlet başkanı olduğu şeklinde dün gece yayın yapıldı Amerika’da. Bizim açımızdan bir vatandaş olarak ben şunu sevindirici buluyorum, Suriye olayları ekseninde artık Ortadoğu’da Türkiyesiz, Türkiye’ye rağmen, Türkiye’yi dışlayarak bir senaryo yapmanın mümkün olmadığını Amerika’da, Rusya’da görüyor. Adım atarken Türkiye ile istişare atmaları gerektiğini, Türkiye’ye danışmaları gerektiğini belirtiyorlar ve yapılan uygulamalar da bunu gösteriyor. Hafızlarımızı biraz yoklayalım,

20-30 silah gönderilen PYD’den bugün PYD’nin Suriye elebaşının videosunu izleyen ve izledikten sonra, ‘bu nasıl bir teröristmiş, Türkiye’de ne kadar kanlı katliamlara imza atmış’ işte bu noktaya gelen bir Amerikan Başkanı var.”

“O NAHOŞ MEKTUP AMERİKA BAŞKANINA İADE EDİLMİŞTİR”

“Bir adım daha ileriye gidiyorum, Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü bu dirayetli diplomasisinin sadece ülkemizin şahsiyeti, kimliği ve geleceği açısından değil dünya siyaseti açısından da önemli adımlar olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanımız  Birleşmiş Milletlerde, Rusya’yla yaptığı görüşmelerde ve  Amerikayla yaptığı görüşmelerde çok açık çok net ve anlaşılabilir bir şekilde mevcut dünya düzeninin adil olmadığını, sıkıntılı olduğunu Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyinde Müslüman ülkelerin temsil edilmediğini, 5 ülkenin iradesine Dünyanın iradesinin bağlandığını ifade ediyor. Bunu yıllar önce ilk ifade ettiğinde garipseniyordu. Bizim içimizde bile, Cumhurbaşkanına noluyor hangi cesaretle söylüyor denilirken bu artık Washington’da dile getiriliyor ve şaşkınlıkla karşılanmıyor. İşin özeti, bu görüşme çok çok verimli olmuştur, şahsiyetli ve kimlikle olmuştur. Kamuoyunda muhalefetin Trump’ın mektubundan kaynaklanan o, ‘nahoş mektup iade edilecek mi edilemeyecek mi?’ konuşmalarına karşın nasıl yapılması gerekiyorsa, usulü çerçevesinde, kibar bir şekilde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Amerikan Başkanına mektup iade edilmiştir.”

“TÜRKİYE’DE Kİ MUHALEFET, TÜRKİYE İRAN KONUMUNA DÜŞSÜN İSTİYOR”

“Bir başka güzellikte şu, kopma olmuyor herkesin bir beklentisi var. Türkiye’de ki muhalefet, Türkiye İran konumuna düşsün istiyor. İran gibi Amerika tarafından ambargolar uygulanan, yoksayılan, enterne edilmeye çalışılan bir ülke olsun isteniyor. Bu görüşmelerde şu çıktı, Amerika Türkiye’yi İran gibi görmüyor, enterne etmeyecek, taleplerimizi dikkate alacak ve iki tarafın da kazanacağı WinWin dedikleri bir ilişki biçimine inşallah dönecek. Ama zorlu bir süreç bu sonuçta kolay işler değil. Dünyanın bir numaralı ekonomisini yöneten ülkeyle muhattapsınız. Yıllar yılı Ortadoğu’da tek başına, başına buyruk, verdiği kararları uygulayan herkesin uyduğu ve buna itiraz edemediği bir ülkeyle karşı karşıyasınız. Amerika dışında bir de Trump vakası var dünyada. Suud’lar orada benim sayemde oturuyorlar o yüzden para istedim sizin güvenliğinizi sağladım diyen bir Amerika Başkanı ile karşı karşıyasınız. Ona karşı gerçekleştirilen bu görüşmeler,  ziyaretler, temaslar Dış İşleri Bakanımızın, Cumhurbaşkanımızın gerçekten tarihin yazağı çok önemli kırılma noktalarından biri diye düşünüyorum.”

“6 YILDA YAPILAN ÇALIŞMALAR BİR GÜNDE, BİR HAFTADA HEBA OLDU”

“Kuzey Suriye’de yani PKK’nın PYD’nin rojova dediği bölgede Amerika’nın, İsrail’in PKK ile birlikte yürüttüğü proje çöktü. İsrail kanadının açıklamasına halkımızın dikkatini çekmek isterim 6 yılda yapılan çalışmalar bir günde, bir haftada heba oldu diye İsrail açıklama yaptı. Çünkü onların oradaki amacı bizim 910 kilometrelik Suriye sınırımızda PKK/PYD’nin kontrolünde bir terör yönetimi oluşturmaktı. 6 yıldır bunun için uğraşmışlar, silahlar bunun için verilmiş.

Amerika’yı falan bırakın burada bizim, PYD, ve kürt kardeşlerimizin çıkarması gereken çok önemli sonuçlar var aslında. O da şudur, Kürtlerin kaderi, geleceği Türkiyedir. Kürtler kendi devleti olan Türkiye ile barışmalıdır, birlikte hareket etmelidir. Amerikayla, Rusyayla, İsraille iş tutmamlıdır, onların ipiyle uyuya inmemelidir.Kendi yaşadığınız bölge halklarıyla çatışmayı seçip de onların silahlarına, sözüne güvenerek bir takım hareketler yaparsanız önce kendinize zarar verirsiniz sonra kürt halkına zarar verirsiniz sonra bölge ülkelerine ve ülkemize zarar verirsiniz. Olayı ülkemiz açısından, geleceğimiz açısından görüp yorumlamak lazım. PYD yanlış iş yapmıştır, PKK yanlış iş yapmıştır öteden beri yanlış yaptıkları gibi, öteden beri yaşadığı bölge halklarıyla, ülkeleriyle daha barışık bir yönetim ilişkisi biçimine girip oradaki vatandaşlarımızın daha rahat edeceği bir yöntem benimsemek yerine İsraille, Rusyayla, Amerikayla iş yapma yöntemini benimsemiştir. Kadimden bu yana kendisine, kürt halkına ve hepimize zarar vermektedir.”

“KOMUTAN DENMEKLE KOMUTAN OLUNMAZ TERÖRİST TERÖRİSTTİR”

“Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı, açık açık şunu göstermiştir. PKK/PYD bölge halkına ve kürt halkına zulum yapmaktadır. Bunlar taşeron bir örgüttür, vekilet savaşlarının aracıdır ve buna başta Türkiye olmak üzere hiç kimse izin vermez. Bu bir çare değildir. Amerika da bunu görmüştür ve anlamıştır. Umarım Amerika bizim bu kararlılığımızın doğrultusunda kendisine de yakışacak bir şekilde, şu da ayrıca çok ayıp bir şeydir, tarih bunu da yazacak, Amerika Birleşik Devletleri gibi NATO’nun en büyük ordusuna sahip bir ülkenin, stratejik ortağı NATO üyesi Türkiye’ye karşı iş birliği yapmasının izahı yok. Diplomatik olarak yok, askeri olarak yok, yok yani böyle bir izah. Trump her türlü ‘çılgınlığına’ rağmen o yanlışın da farkında gibi görünüyor. O yüzden Ortadoğu’da 9 trilyon dolar para harcamışız oradan çıkacağım diyor. Bu da bizim için önemli bir gelişmedir. Eğer Trump başarabilirse, Amerika İç Politikası bakımından da benim şahsi kanaatim, Trump’ın sorunları var. Yerleşik bir politikayı değiştirmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Bu Türkiye’de de öyledir Amerika’da da öyledir ama Trump gelinen noktada Amerika’nın o yerleşik kaos politikasını, Ortadoğu’da kin, nefret ve terör örgütleri ile iş tutma politikasını değiştireceğim düşüncesinde. Umarım başarır. Şayet bunu başarırsa bölgemiz daha rahat eder. Benim için çok önemli, askerimiz polisimiz bu kadar harcanmaz, şehit olmaz, kürt çocukları ölmez.  Tel Abyad’da olsun, Cizre’de olsun, Akçakale’de olsun Kürt-Türk fark etmez masum köylüler yerlerinden yurtlarından olmaz. Onun için PKK/PYD’nin akıllanması lazım. Komutan denmekle komutan olunmaz terörist teröristtir. Sivilleri öldüren teröristtir. Bunu değiştirecek tek şey silahı bırakmaktır.”

“BELEDİYE BAŞKANLARINIZ KANDİL’DEN EMİR ALDIĞI MÜDDETÇE ORADA OTURAMAZLAR”

“Dünyanın hiçbir siyaseti terör ile sivil siyaseti bir arada kabul etmesin. Bir tercih yapacaksın, ya körü körüne  silahla mücadele etmeyi seçeceksin gidip çatışacaksın. Askere, polise, sivil hedeflere saldıracaksın ve karşılığında bedelini ödeyeceksin. Ya da bu silah bu devirde olmaz ben bu işten vazgeçiyorum diyerek bırakıyorum silahı diyeceksin. Ondan sonra sivil siyasetçi olarak saygı görürsün, muhattap alınırsın. Bugün HDP’nin temel sorunu bu, hiç duydunuz mu HDP’lilerden ‘PKK silahı bıraksın, bizim bunlarla işimiz yok, biz PKK’dan emir almayı reddetiyoruz, PKK tarafından yönetildiğimizi reddetiyoruz, biz demokratik anayasal kurallara göre çalışan bir parti kuracağız 6 milyon oy aldık, belediyelerimiz de PKK’dan emir alamayacak yeni bir sayfa açıyoruz’ dediklerini duydunuz mu? Bunu demiyorlar ondan sonra da bizim belediye başkanımızı aldınız diyorlar. Belediye başkanlarınız Kandil’den emir aldığı müddetçe orada oturamazlar. Dünyanın hiçbir ülkesi buna izin vermez. HDP çıkacak net bir şekilde şiddete ve teröre tavır koyacak. PKK’ya silahı bırak bu yanlış bir yoldur diyecek. Onu dedikleri an hep beraber, bunlar başka bir şeye evrildi deriz. Buradan açık çağrı yapıyorum, gelin bırakın bu silah işlerini, gelin silaha karşı net tavır koyun ve burada siyaset yapın. Terörden ve şiddetten vazgeçeceksiniz.”

HABER:TUĞÇE KAYAR

Editör: Mahmut Beyaz