İçişleri Komisyon Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç, Kanal B Televizyonunun canlı yayın konuğu olarak Gizem Küçüktepe’nin sorularını yanıtladı. Programda, AK Parti’nin kuruluşunun 19. Yılını değerlendiren Güvenç, Türkiye ekonomisi ve terör olaylarına da değindi. Geçmiş iktidar partilerin en uzun dönemlerinin 16 yıl sürdüğünü dile getiren Güvenç, “AK Parti’nin 18 yıllık süreci geride bıraktığını ve büyük bir devrime imza attığını söyledi.

GENÇLERE ÇOK İYİ ANLATILMASI LAZIM

Gençlere AK Parti’nin kurulduğu günün iyi anlatılması gerektiğinin altını çizen Güvenç, “Tüm ülkemizde, tüm mazlumlara, tüm gariplere yeni bir dünya düzeni arayışında olan tüm herkese böyle biraz free bir laf ediyorum belki ama bu AK Parti’nin tanımında yer alması gereken bir cümle. Dünyada yeni bir dünya düzeni arayışında olan herkese hayırlı olsun. Bir başka şey var. AK Parti’yi konuşurken iktidarda 18. yılımız demek ki AK Parti kurulduğunda doğan çocuklarımız şimdi 18 yaşındalar. Z kuşağı deniyor, Y kuşağı deniyor. Bu gençlerimiz için ve insanlarımız için AK Parti’nin kurulduğu günlerin çok iyi anlatılması lazım. Tarihin doğru okunması, geleceğin doğru kurulması, doğru inşa edilmesi için bu 18 yılda bir çeyrek yüzyıl belki 25 yılı esas alsanız. Neler yaşandı, nasıl bir Türkiye teslim alındı, nasıl bir devlet anlayışı teslim alındı, nasıl bir insan anlayışı teslim alındı ve bugünlere nasıl gelindi, paradigmalar nasıl değiştirildi Sayın Cumhurbaşkanı önderliğinde. Gençlere, çocuklarımıza ve insanlarımıza çok anlatılması gereken hususlar diye düşünüyorum. Çok geniş programlar yapılmalı, çok ciddi şekilde incelenmeli. Hatta bana göre AK Parti hareketi üzerine akademisyenler çalışmaları yapıp doktora tezlerini yapmaları lazım. Çünkü AK Parti ifade ettiğim gibi sadece Türkiye’de değişim ve dönüşüme imza atmadı. Diğer demokratik ülkeler için hatta halkları Müslüman olan ülkeler için bir örneklik sergiliyor bir örneklik gösteriyor. Kolay değil. Sayın Cumhurbaşkanımız ilk iktidara geldiğinde bizler bürokrattık. Bu ülkede hükümetlerin ortalama ömrü 16 aydı. 3-3 buçuk aylık hükümetler vardı. Güvenoyu alamayan hükümetler vardı. Gençler şaşıracaklar 12 Eylül darbesinin olduğu gün bu ülkede Cumhurbaşkanlığı seçimi için parlamentoda 105 kere seçim yapılmıştı. 105 turda Cumhurbaşkanı seçilememişti. Öyle bir ülkeden işte 2001’in Türkiye’si bugün enflasyon ve ekonomiyi soracaksın, faizi soracaksın. Sayın Cumhurbaşkanımızın teslim aldığı ülkede gecelik faizler 7500’dü. Birkaç programda anlattım. Bir gün Bakkallar Odası Başkanımız söyledi ben ekonomik halkın dilinden okuyorum. Ben ekonomist değilim. Sanırım 2014 seçimiydi. Ben adayım. Şanlıurfa’dan büyükşehir. Bakkallar Odası Başkanı dedi ki kimse başka yere oy vermez rahat ol. Neden dedim. Ben esnafım, bakkalım. Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldiğinde yüzde 65 faizle Esnaf Kefalet Kooperatifi’nden 5 bin lira para istiyorduk. Onda da nakit sıkıntısı olduğu için bankada torpil arıyorduk dedi.

BİZ BUNLARIN HEPSİNİ YAŞAYARAK GELDİK

Bakın 2001’de AK Parti kurulduğunda 2002’de iktidara geldiğinde bir bakkal kardeşimiz 5 bin lira kredi alacak bunun için nakit yok devlette, devlet bankalarında. Faizi yüzde 65. Gidip il başkanından torpil arıyorsun. Diyorsun ki, referans ol, telefon et de şu 5 bin lirayı alalım diyorsun. Böyle bir ülke. Tabi neresini anlatacaksın o ülkenin. Ben Cumhuriyetin son 30-35 yılına şahitlik etmiş bir insanım. Yani kasabalarda göreve başlayıp. Vali profilini biliyorum, kaymakam profilini biliyorum, Belediye Başkanı profilini biliyorum. Kamu görevlilerinin insana yaklaşım şekillerini biliyorum, anlayışlarını biliyorum. Asker, polis, sivil ilişkilerinin ne noktada olduğunu biliyorum. Biz bunların hepsini yaşayarak geldik. Dolayısıyla bugünkü gençlere bunları anlatmak lazım. Çok detaylı anlatmak lazım. İbret olması için anlatmak lazım ve kestirmeden söylediğim bir şey var benim her yerde. Bu ülkeye 2002’nin dinamiklerini 2002’nin rakamlarını 2002’nin durumunu getirip koyasınız alt yapı olarak, devlet anlayışı olarak, insan anlayışı olarak, siyaset anlayışı olarak. Getirip uygulamaya kalksanız bu ülkeye, bu ülkede sosyal patlama olur. Yönetemezsiniz, kaldırmaz. Yani 70 kişilik sınıfta hiç kimse çocuğunun okumasını istemez. Hiç kimse 10 kişilik koğuşlarda, hastanelerde annesinin ve babasının kalmasını istemez. Hiç kimse bu saatten sonra Ankara’dan örneğin Manisa’ya, Ankara’dan Urfa’ya, Ankara’dan Maraş’a 12-15 saatte gitmeye razı olmaz. Bayramda gitmişsinizdir. Ben bayramda yine çıktım gittim şöyle baktım dedim ki ya Yarabbi eski yollar olsa bu insanlar ne yaparlardı? Çünkü bu yaptığımız yolları bile birçok yerde geliştirmemiz gerekiyor. Çok büyük yatırımlar. 6 bin kilometre bölünmüş yolu 20-25 bine çıkarttık. Kaymak gibi yollar. Arabalar çok iyi. Buna rağmen tıkanmalar oluyor. Buna rağmen yeni ek yatırım yapman gereken yerler gerekiyor. Şimdi bunların hepsini topla. Ondan sonra nüfus cüzdanı almak için de benim Maraşlı amcam, Urfalı kardeşim gidip nüfusta 2 gün beklesin. Orada nüfus müdürlüğüne yalvarsın. Ya işte nüfus cüzdanımı ver akşam köy arabam erken gidecek. Yok, kardeşim bugün olmaz yarın gel diyecek. Nasıl yönetirsiniz bu halkı? Bütün bunları bu 18 yıllık iktidar döneminde Cumhurbaşkanımızın önderliğinde AK Parti kadroları başardı. Neye rağmen başardı? Birde onu görmek lazım. Kolay mı oldu? Ucuz mu oldu? Hayır. Vesayet dediğimiz seçilmişlerin üzerindeki bütün kontrol noktaları adım adım halktan alınan güçle, destekle ne yapıldı? Tavsiye edildi. 16 seçim kazanıldı. 3 tane referandum kazanıldı.

BU ÜLKEDE CUMHURBAŞKANI SEÇTİRMEDİLER

Her seçimde mevcut asparagas düzeninden yararlananların yaptığı her saldırı sonrasında Cumhurbaşkanımız halka gitti. Halktan aldığımız destekle ne yaptık? Geldik yeni bir reform yaptık. Bu ülkede Cumhurbaşkanı seçtirmediler. Bu mecliste. Bizim mensubu olduğumuz Gazi meclisimizde böyle bir karara imza attılar. 367 yeni kararına imza attılar. Bu ülkeyi siyasi parti mezarlığı haline getirdiler. Dikkat edin sağdan ve soldan. Bir başsavcı bir savcının açtığı davalar bu ülkeyi kapattılar partiyi tekrar açıldı. Bütün bunları hepsi geride kaldı. Ülke 3 kat büyüdü. Somut olan bir şey var. Türkiye 3 kat büyüdü. Hitler vesaireler özelleştirilerek reel ekonomiye kazandırıldı. Bunlar çok önemli. Mesela Tarım Kredi Kooperatifiyle ilgili Dünya Bankasını raporu var. Bu çürümüş bitmiş iflas etmiş bunu kapatın. Bunu Tarım Kredi çok ciddi bir şekilde yatırım yapıyor, çiftçimize kredi veriyor, çiftçimizin derdiyle dertleniyor. Onun gibi onlarca kuruluşumuz zarar eden, ekonomiye yük olan kuruluşumuz ne yapıldı? Özelleştirilerek ekonomiye kazandırıldı. Kazandırılırken de muhalefet bir sürü ne yaptı? Eleştirdi, hakarete varan saldırılarda bulundular ama Cumhurbaşkanımız bütün bunlara karşı dirayetle direndi. Ve bu reformlar yapıldı.

BUGÜN KÖYLERİMİZE GERİ DÖNÜŞ BAŞLADI

Ben taşla idarecisiyim. Erzurum’a Sayın Cumhurbaşkanımız geldi. Millet diyor köye giremiyoruz. Köprü köyde. Nedir bu iş dedi. Dedim efendim köylere gidilmiyor, kaynak yok, para yetersiz. Cumhurbaşkanımız bir emir verdi. Köydes projelerini başlatın. Köyler yaşanacak noktada olacak. Dediler köyde bu kadar masrafa gerek var mı? Hayır dedim, yapılacak. Ve bugün köylerimize geri dönüş başladı biliyor musunuz? Anadolu’nun birçok yerinde şu yaz günleri bakın şehirler nede tenhalaşıyor? Bütün herkes doğdu köyde, yaylasında, mezrasında orada 2 göz bir yer yapmış gitmiş daha serin hava. Metropolün baskısından, trafiğinden, egzoz gazından kendisini kurtarıyor. Neden? Çünkü artık yolu var, suyu var, elektriği var, hastanesi var gittiği yerde. Korkmuyor. Çekinmiyor. AK Parti çok büyük bir devrime imza attı. Ve bu ülkenin insanı olarak bu ülkenin genci olarak hepimizin bundan heyecanlanması ve gurur duyması lazım. Ve uluslararası boyutuna gelince bizim hepimizin gençliği nasıl geçti? Müslümanlar bir şey yapamaz. Müslümanlar toplu iğne üretemez. Sadece Türkiye değil, tüm Müslümanları kastediyorlar. İşte tüm İslam ülkelerinin yıllık ekonomik ürettiği katma değer İspanya’nınki kadar değil. Öyle örnek veriliyordu. Almanya’yı falan sayma. Bugün Türkiye dünyaya şunu diyor. Hayır. Bize hakaret edemezsiniz. Biz inançlarımıza sahibiz ama biz bilimle de barışığız, akımla da barışığız, biz teknoloji de üretiriz, yönetime halkı da katarız.

LİBYA, SURİYE HER YERDE VARIZ ALLAH’A ŞÜKÜR

Bugün Akdeniz’de Oruç Reis nasıl geziyor sanıyoruz? Suriye’de nasıl başarılı olduk sanıyoruz? Bugün PKK’ya karşı bu kadar ağır darbeleri vurup PKK’nın aşağı yukarı 40 yıllık tarihinde operasyonel gücünün nasıl minimize ettik sanıyoruz? Teknolojiyle yapıyoruz. Libya, Suriye her yerde varız Allah’a şükür. Yani hem içerde büyük devrim oldu. Hem de bu yeni projelerle, yeni gelişmelerle. Dünyaya da diyoruz ki tüm ezilen halklara, bütün ötekileştirilen halklara diyoruz yapabiliriz. Bir olun beraber olun gelecek aydınlık diyoruz” ifadelerini kullandı.

HABER: EGE ÖZDEMİR

Editör: Mahmut Beyaz