Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 24 Haziran Genel Seçimi’nden sonra ant içme töreni, Olağanüstü Hal Yasası ve bedelli askerlikle ilgili iki zorunlu düzenlemeyi çıkarmış ve tatile girmişti. 27. Dönem 2. Yasama Yılının açılması dolayısıyla ilk olarak Meclisteki Atatürk Anıtı önünde tören düzenlendi. TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın anıta çelenk koymasının ardından saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu. Ardından Meclis Genel Kurulu Meclis Başkanı Binali Yıldırım başkanlığında yeniden toplanarak, 27. Dönem 2. Yasama Yılının startını verdi. Yasama yılının Cumhurbaşkanı’nın konuşmasıyla açılması geleneği de devam etti. Yıldırım’ın konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genel Kurul’a seslendi. Yıldırım, tasarruf nedeniyle bu yıl açılış resepsiyonu vermedi. Yeni yasama yılına ise Meclis yoğun gündemle başlayacak. Başkanlık sistemine geçişin gerektirdiği iç tüzük değişikliği, TBMM’nin en önemli gündem maddesi olacak. Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon izni veren tezkere de görüşülecek ilk düzenlemeler arasında. Yine MHP’nin af önerisi de önemli gündem maddelerinden biri. 27. Dönem 2. Yasama Yılının açılması dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç, gündem hakkında gazetemize özel açıklamalarda bulundu.

BURAYI ÇALIŞTIRIRSAK HER TÜRLÜ SORUN ÇÖZÜLÜR”

Yeni dönemde birlik ve beraberliğin önemine dikkat çeken Güvenç, meclisi çalıştırmanın önemine de değinerek, “Her şeyden önce yeni yasama döneminin meclisimize, ülkemize, tüm partilerimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Yasama döneminin huzur içerisinde, ülke menfaatleri lehine kararların çoğunlukla alındığı, kavganın, gürültünün, kısır çekişmelerin olmadığı, meclisin verimli çalıştığı bir dönem olmasını diliyoruz, gönlümüzden asıl olarak bu geçiyor. Çünkü burası demokrasinin kalbi, demokrasinin evi, ciğeri, yüreği, her şeyi. Buraya sahip çıkmak lazım, burayı çalıştırmak lazım. Eğer burası ayakta durursa, burayı çalıştırırsak, buradaki partiler buranın açık olmasının anlamı ve değerini bilirlerse şüphe yok ki her türlü sorun çözülür. Demokrasi içerisinde çözülmeyecek hiçbir sorun yoktur. Dün olduğu gibi bugün de elbette çok önemli sorunlarımız var. Halkımızın bizden büyük beklentileri var, iktidarıyla, muhalefetiyle. Önümüzde de bir mahalli seçim var, artık seçim sathı mahalline girdik. Sağ duyuyla, demokratik olgunlukla, uzlaşıyla, istişareyle çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur. Türkiye, büyük bir ülkenin adıdır. 80 milyonluk güçlü, geleceği olan, dünyanın gıptayla izlediği bir ülkeyiz. Bu ülkenin de yüreği TBMM’dir. Tüm partilerimize, ülkemize, insanlarımıza hayırlı olsun yeni dönem diyoruz. İnşallah çok verimli bir sezon bizi bekliyor diye düşünüyorum” dedi.

İÇ TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ ZARURİ, OLMAZSA OLMAZ”

İçtüzüğün Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne uygun olarak değiştirilmesini değerlendiren Güvenç, tüzükte yapılacak değişikliğin zaruri ve zorunluğunu söyledi. Güvenç, sözlerine şu şekilde devam etti, “Tabi ki İnşallah içtüzüğün değişmesini temenni ederim. İçtüzükle ilgili çalışmaları iki bölüme ayırmak lazım. Birincisi tüzüğümüzde mevcut sorunlu olan kısımların gerçekten de değiştirilmesi gerekiyor, daha verimli bir meclis çalışması ortamının sağlanması için. Bu öteden beri tartışılıyor, öteden beriden kastım da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmeden önce ki dönemde de bu iç tüzük değiştirilsin, günün şartlarına hitap eden şekle getirilsin diye bir arayış vardı. O elimizde dururken yeni bir durumla karşı karşıyayız. O da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçmemizdi. 24 Haziran’da ki seçimle de fiilen yeni dönem başlamış oldu. Oysa bu tüzük parlamenter sisteme göre dizayn edilmiş, parlamenter sisteme göre motife edilmiş bir metin. Dolasıyla bu sistemde teknik olarak değiştirilmesi gereken açık hükümler var. Tüzük 500 milletvekiline göre düşünülüş, bugün milletvekili sayımız 600. İç tüzüğümüz hükümetten gelecek kanun tasarılarının yasalaşması ağırlıklı iken bugün hükümetten teklif ve tasarı gelmeyecek, artık vekiller teklif verecek. Dolayısıyla çok ciddi bir anlayış farklılığı var, eski dönemle yeni dönem arasında. Benim bildiğim geçtiğimiz Perşembe günü meclis başkanımız bütün partilerin başkanvekilleriyle geniş katılımlı bir toplantı yaptı. Bu toplantıda bu teknik dediğimiz, yani yeni dönemin faaliyete geçebilmesi için zaruri olan değişiklikleri içeren bir teknik tasarı hazırladı ve partilere dağıttı. Şuan anlaşılmadı diye biliyorum. Bu değişiklik zorunlu zaten, kesinlikle olmalı. Yeni döneme adapte edilmesi için zaten değişiklik zaruri, olmazsa olmaz. O konuda CHP’den kesin bir dönüş yapılmadı diye biliyorum. İkincisi de gerçekten meclis iç tüzüğümüzün zaten değiştirilmesi gereken hükümleri var, o da ayrı bir çalışma. Burada muhalefetin görüşü çok önemli, eğer bir uzlaşmaya varılırsa çok daha kısa sürede sorun çözülür. Özellikle muhalefetin tavırlarıyla tüzük çalışmaları sancılı geçiyor maalesef mecliste. Umarım bu sefer daha zağ duyuyla çalışılır.”

YEREL YÖNETİMLERİMİZ TÜM TÜRKİYE’Yİ TARADI”

31 Mart 2019’da gerçekleştirilecek olan mahalli idareler seçimlerine de değinen Güvenç, AK Parti’nin ciddi bir kurumsal yapısı ve çok köklü bir deneyimi olduğunu söyledi. AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığı’nın tüm Türkiye’yi taradığını anlatan Güvenç, “Şuan da meclisin kapalı olduğu dönemde mahalli seçimlerle ilgili özellikle yerel yönetimler başkanlığımızın görevlendirdiği arkadaşlarımız, tüm Türkiye’yi taradılar. Tüm illerden bir veri deposu hazırladılar. O veri deposunu bu hafta sanıyorum Genel Başkanımıza arz edeceklerdir. 5-7 Ekim tarihleri arasında Cumhurbaşkanımız tüm vekillerimizi kampa alınacak. O kampta da bunlar tekrar görüşülecektir. Öyle zannediyorum ki 30 Mart seçimlerine AK Parti, çok ciddi adaylarla, halkın istediği adaylarla güçlü bir şekilde girecektir. Aday noktasında bizim çok ciddi bir deneyimimiz var, bir kere biz mevcut başkanların durumunu halk nezdinde ölçüyoruz. AK Parti Genel Merkezi diyor ki, birçok Büyükşehir Belediyesi’nde biz iktidarız. Mevcut başkana halk nasıl bakıyor bu çok önemli. Halkta bir değişim arzusu var mı, değişim arzusu varsa kimi istiyor? O istenilen insanların nitelikleri ne? Bunun gibi birçok parametreyi AK Parti tartışır ve çok talep var. Çünkü AK Parti adayları bu seçimde de favori. Siyaset yapmak isteyenler tabi ki favori olan partiye gelmek istiyor. Dolayısıyla şimdiden bir takım isimler var ve hiç şüphe yok ki zaman ilerledikçe çok daha fazla sayıda kamuoyunun bildiği, çok yada az tanınan insanlar talepte bulunacak. Bunların hepsinin değerlendirme yeri Merkez Karar Yürütme Kurulu’dur. Genel başkanımız eldeki verileri mutlaka toplayacak, birçok parametreye bakacak. Mevcut belediye başkanı bundan önce ne yaptı, ne verdi halka, halkta memnuniyet oranı, heyecanı devam ediyor mu, yorulmuş mu, hakkında herhangi bir iddia, şaibe var mı gibi birçok veriyi değerlendirecektir. Benim gönlüm ferah, bu seçimdeki aday listelerimiz şimdiye kadarki olanlardan çok daha halkımızdan teveccüh görecek diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

MHP İLE İTTİFAK DEVAM ETTİRİLMESİ, ÖZENLE KORUNMALI”

Muhalefet partilerinin çelişkilerle dola açıklamalar kullandığının da altını çizen Güvenç, AK Parti-MHP ittifakının devam ettirilmesi ve özenle korunması gerektiğini belirterek, “Muhalefet tamamen çelişkilerle dolu, bir yandan farklı bir şey söylüyor diğer yandan da sandıkta ittifak kuracağız diyor. İttifak olmaz diyor ama bütün CHP sözcülerinin açıklamalarını izliyoruz, HDP dahil, İYİ Parti dahil tabanda bir iş birliği yapacağız diyerek ittifak kurulacağını açıklıyorlar. Muhalefetin dediklerini dikkatle izlemek lazım, işlerine geldiğini gibi konuşuyorlar. Toplumun hafızasını pek dikkate almıyorlar. Şahsi görüşüm MHP ile ilgili ittifakımızın devam ettirilmesi, özenle korunması lazım. Çünkü MHP ile AK Parti ittifakının bu ülkenin hayrına çok önemli sonuçlar verdiğini görüyoruz. Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçti, arkasından 24 Haziran’da birinci turda Cumhurbaşkanlığı seçimini başardı. Burada başta ülkemiz kazandı, eğer birinci turda seçim sonuçlanmasaydı, tekrar ikinci tura gidilseydi olabilecekleri düşünün, muhalefetin tavrını düşünün, sokağın tavrını düşünün, ekonominin, toplumun halini düşünün. Şüphe yok ki Cumhurbaşkanımızın karizmasının, inanılmaz derecede halka olan sevgisinin ve bunun kredisinin etkisi çok fazla. Ama şüphe yok ki MHP ile ittifakın da burada önemli bir katkısı var. Bunu çok önemsiyorum. Cumhurbaşkanımız bu konuda ittifak yaparak haklı olduğunu, demokrasinin güçlenmesine katkı sağlandığını gösterdi bize. Çünkü bugün artık AK Parti’nin karşısında tüm partilerin olduğu bir blok cephe yok. Bu çok önemsenmeli. Ak Parti’nin iddiası var, biz bu medeniyeti ayağa kaldırmaya çalışıyoruz, ülkenin geleceğiyle bütün süper güçler uğraşıyor buna karşı bir olmalıyız beraber olmalıyız diyoruz. Şimdi bu tezlerimize temelde destekleyen, savunan ve milliyetçi yönüyle öne çıkan MHP var yanımızda. Bu olumlu sonuçlar verdi, halkta da ciddi teveccüh gördü” açıklamalarında bulundu.

AF KONUSU UZLAŞIYLA ÇÖZÜLEBİLİR”

Milliyetçi Hareket Partisi’nin af önerisine de değinen Güvenç, “Gerek MHP’nin gerekse de bizim partimizin bunun kıymetini bilip, üstüne bir şeyler koymanın yollarını araması gerekir. Genel seçimlerdeki ittifak nispeten daha kolay, kanun çıkarttık. Aynı listeden iki parti ittifak olarak seçime girdi, mahalli idarelerle ilgili maalesef hüküm yok. Keşke o kanun çıkarılırken bu da eklenseydi. Ama bu beraberlik önemlidir, bu beraberlik korunmalıdır. Her iki partinin de tabanlarının beklentileri var ama büyük resmi görürseniz bu ülkenin geleceği için bu birliktelik korunmalıdır. İki tarafta kendisine düşen fedakarlıkları yapmalıdır. MHP-AK Parti ittifakının çok kıymetli olduğunu düşünüyorum, meclis aritmetiği içerisinde de bu kendisini gösteriyor. Burada da sağ duyunun galip geleceğini, iki partinin de kurullarının halkın beklentilerine cevap vereceğini düşünüyorum. ülkemiz için bu ittifak değerli, af konusunda görüş ayrılığı olabilir, iç tüzük, mahalli idareler ittifakı gibi konular önümüzdeki sürecin konusu. Bu sorunlarının tamamının bir uzlaşıyla çözüleceğine inanıyorum” dedi.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz