AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, TRT Haber Koordinatör Yardımcısı Aysun Torun’un sorularını yanıtladı ve AK Parti’nin seçim çalışmalarını değerlendirdi. AK Parti’nin seçim manifestosundan, seçim kampanyası sürecinde izlenecek çevreci duruşa, dijital anlamda yapılacak çalışmalardan, AK Parti’nin sahaya ineceği tarihe kadar birçok önemli açıklamalarda bulunan Ünal, AK Parti adaylarının Cumhur İttifakı kapsamında MHP’nin aday tanıtım programlarına katılacaklarını söyledi. Ünal, CHP ve İYİ Parti’nin gizli ittifakının HDP olduğunu da sözlerine ekledi.
İşte Mahir Ünal’ın açıklamaları;
“BELEDİYE BAŞKANI ŞEHRİN BÜTÜN DERDİYLE DERTLENMESİ GEREKİR”
“Manifesto kamuoyuna dönük bildirgelerdir. Şehre, insana, sanata, kültüre, çevreye, şehir yönetimine bakış açınızı ve bunun önemini anlatan, açıklayan bildirgelerdir. Hatırlarsanız Cumhurbaşkanımız 24 Haziran seçimleri öncesinde İstanbul manifestosu açıklamıştı. Her şey değişirken, yani kaçınılmaz olarak toplumsal talepler, ihtiyaçlar şehirlerinin büyümesi ve nüfuslarının artmasıyla birlikte, şehirlerin kültür ve sanat bakımından değer üreten merkezler olarak kalmaları ve bunu sürdürmeleri içindir. Şehrin üzerinde kurulu olduğu çevrenin korunması ve sürdürülebilirliği, yani bunların hepsi yerel yönetimlerin önümüzdeki süreçte en önemli sorunları olacaktır. Bundan dolayıdır ki şehrin yönetimine talip olan bütün siyasilerin kaçınılmaz olarak şehirlerle ilgili geleceğe dair düşüncelerini ve çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaşmaları gerekiyor. Biz de bu kapsamda bir manifesto ile yola çıktık. Asıl olarak 1994 de İstanbul’da başlayan ve tarihlere Recep Tayyip Erdoğan Belediyeciliği olarak geçen yerel yönetim anlayışı, 2004 yılında yerel kalkınma başlıyor, 2009 yılında işimiz hizmet gücümüz millet, 2014 yılında daima hizmet daima millet dedik. Bu gün ise bu çizgide önce millet önce memleket diyerek yola devam ediyoruz. Hatırlayın, 1994 de bir kriz vardı ve devlet imkânsızlıklar içerisindeydi. İstanbul’da hava kirliliği, çöp dağları ve susuzluk yaşanıyordu. Hatta gazetenin bir tanesi o dönemde insanlara maske dağıtmıştı. Sonrasında yönetim değiştiğinde Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’un kendi kaynaklarını geliştirerek, üreterek hatta yeni kaynak oluşturarak çöp dağlarını, çamuru, çukuru, hava kirliliğini hatta sayamadığım daha birçok şeyi temizledi. Orada değişen en önemli nokta, Recep Tayyip Erdoğan bu işi yaparken gönül vererek, emeğiyle ve yüreğiyle yaptı. O gün başlan belediyecilik anlayışında neler yapıldığı, bu anlayışın günümüzde nereye vardığı ve gelecekte nereye gideceği işte bizim manifestoda anlatacağımız şey budur. Recep Tayyip Erdoğan’ın dilinden bizim yerel yönetimlere bakışımız, bir Belediye başkanının Şehremaneti olduğu yani şehrül emin olduğudur. Şehir de Belediye Başkanı olmak demek sadece talep edilen hizmetleri gerçekleştirmek değil, aynı zamanda o şehrin bütün derdiyle dertlenmesi gerektiği olayı da bir ruh, bir vizyon ve bir bakış açısı ortaya koymalıdır.
“ÇEVRE DOSTU SEÇİM KAMPANYASI”
Biz geçtiğimiz seçimlerde diğer siyasi partilere bir çağrı yaptık, görüntü ve ses kirliliği konusunda hassasiyet gösterilmesi gerektiği konusunu gündeme getirmiştik ama bu seçimler için Cumhurbaşkanımız çevre dostu bir seçim kampanyası olması için kampanyanın bütün ana hatlarını kamuoyuyla paylaştı. Özellikle bir yıldır sürdürülen sıfır atık projesi de bu konuda çok etkili oldu. Bu bahsettiğim konu bu işin bir tarafıdır. Diğer tarafına baktığımız zaman şehirlerimizin üzerine kurulu olduğu çevrede katı atıkların dönüşümü sağlanmaz ve ayrıştırılmaz ise aynı şekilde suyun geri dönüşümü sağlanmaz ise bunlarla birlikte doğal kaynaklar, hava ve yeşil korunmaz ise zaten ortada yaşanacak bir şehir kalmaz. Bundan dolayıdır ki biz belediyecilik anlayışımızda, insanların daha rahat, daha temiz yaşayabileceği bir çevrenin oluşması savaşını veriyoruz ve bu zaman kadar da bunu başardık.
“ŞEHİRLERİMİZ TERÖRDEN TEMİZLENDİ”
Bunlarla birlikte şehrin güvenliğinin de üst düzeyde sağlanması gerekiyordu. Hatırlayalım, 2002 yılı öncesinde kapkaç vardı, gasp vardı, çeteler vardı yani bir sürü güveliği riske atan unsurlar mevcuttu. Şuan da Güneydoğu Anadolu içerisinde bulunan şehirlerimiz de dâhil olmak üzere hepsi terörden temizlendi ve güvenlikleri sağlanıyor. Burada, yani 3. Aşamada artık şehirlerimizin sevgi, merhamet, saygı, paylaşma, dayanışma, komşuluk ilişkileri gibi değerler üretmesi çok önemlidir. İnsanın şehre doyması, beslenmesi kadar şehir de değer kazanması, çocuklarımız değer kazanması, o şehrin kimliğini ve karakterini içselleştirmesi de çok önemlidir. Gelişmekte olan ülkelerde kaçınılmaz olarak imar süreçlerinde bazı hoş olmayan sonuçlar oluşuyor. Bu yüzden bizim mimarimiz dikey değil de daha çok yatay mimari önemlidir. Çünkü şehirlerimizin insanı besleyen şehirler olması gerekiyor. Tabi ki şehrin bazı bölümlerinde dikey mimari kullanılabilir ama ağırlıklı olarak yatak mimarinin kullanılmasının önemli olduğunu Cumhurbaşkanımız da ifade etmişti. Yine bu konuyu da manifestomuz da göreceğiz.
“BÜTÜN TEŞKİLATLARIMIZA SEÇİM KILAVUZU GÖNDERİYORUZ”
Seçim çalışmaları kapsamında, bayraklama ve müzik işlemini sadece seçim ofislerimizin çevresinde yapacağız. Dolayısıyla tüm sokaklarda geceli gündüzlü müziklerin çalmadığı, her yerin plastik bayraklarla kaplanmadığı bir kampanya gerçekleştirilecek. Buna parti olarak biz geçmişten, yani 2014 yılından bu yana hassasiyet gösteriyorduk ama bu defa bütün teşkilatlarımıza bir seçim kılavuzu gönderiyoruz. Bu seçim kılavuzunun içerisinde çalışmaların nasıl yapılacağı, müziklerin nerede, nasıl ve hangi saatler arasında kullanılacağı, miting öncesi ve miting sonrasında şehirde nasıl süreçler olacağına kadar her şey bulunuyor. Orada uyulması gereken yönetmelikler olacak ve o yönetmelikler çerçevesinde bir süreç geçireceğiz.
“1 ŞUBAT’TAN SONRA SAHADAYIZ, 15 ŞUBAT’TA DA MİTİNGLER BAŞLAR”
Çağımızda dijital dönüşüm kaçınılmaz hal geldi. Gerçeklikteki karşılığınız dijital platformda da olması gerekiyor. Bir siyasal parti olarak sizin siyasal iletişim faaliyetlerinizin, halka ilişkileriniz tam ve kusursuz olması için gerçeklikteki karşılığınızın aynı zamanda sanal ortamda da olması gerekiyor. Bundan dolayı biz dijital bir genel merkez oluşturduk. Burada bizim MKY ve MYK’larımız var genel başkanlıklarımız var. İlçelere ve mahallere varana kadar 1.5 milyon teşkilat mensubumuzun birbiriyle interaktif ve anlık konuşabildiği bir panelimiz var. Teşkilat mensuplarımız yine sosyal medya üzerinden oluşan ağ da genel başkandan tutun da mahalle başkanına kadar anlık iletişime geçebilecekleri bir ağ mevcut. Bu bize hızlı ve yüksek koordinasyonu getiriyor, veri paylaşımının kolaylığını getiriyor, günlük analizlerden tutun da görsellere, kısa videolara varıncaya kadar 1.5 milyon teşkilat mensubumuzla bunu hızlı bir şekilde paylaşmamızı getiriyor. Bu açıdan baktığımız zaman AK Parti bir ilki gerçekleştiriyor, biz tanıtım medya başkanlığı olarak bütün bölgelerde çalışmalarımızı tamamladık. Bütün teşkilat mensuplarımız bu eğitimlerden geçtiler ve inşallah 1 Şubat‘tan itibaren bütün mecralardan sahaya çıkacağız. Şuan da Cumhurbaşkanımız aday tanıtımlarını gerçekleştiriyor, önümüzdeki günlerde Gaziantep ve Antalya var. 27 Ocak’ta Antalya ile aday tanıtımlarına noktayı koyuyoruz. 31 Ocak’ta Ankara kapalı spor salonunda 81 ili davet ederek bütün illerin aday tanıtımını gerçekleştireceğiz. Cumhurbaşkanımız kamuoyuyla manifestomuzu paylaşacak. O gün biz seçim müziklerimizi seçim görsellerimizi de paylaşacağız ve 1 Şubat’tan itibaren artık bizim seçim kampanyasının 1. Etabı başlayacak. Mitingler muhtemelen 15 Şubat’tan sonra başlar çünkü 2014’de biz mitinglere 22 Şubat’ta başlamışız.
“ADAYLARIMIZ MHP’NİN TOPLANTILARINA KATILABİLECEK”
24 Haziran seçimlerinde Cumhur İttifakı’nı vurgulayan özel şarkılarımız var. Ama biz Milliyetçi Hareket Partisiyle şuna dikkat ediyoruz. Cumhur İttifakı bir millet mutabakatı, 15 Temmuz’un ruhunu oluşturduğu doğal bir mutabakat. MHP ve AK Parti bu temel millet hassasiyetinde oluşmuş 2 farklı siyasi parti. Dolayısıyla 24 Haziran’da MHP kendi kampanyasını yürüttü bizde kendi kampanyamızı yürüttük. Ama cumhur ittifakının ortak adaylarının olduğu yerlerde mesela bizim aday gösterdiğimiz yerlerde MHP bizi destekleyecekler onların aday gösterdiği yerlerde de biz onları destekleyeceğiz. İşte aday açıklamalarında biz bunları gördük. Cumhurbaşkanımızın mesela İstanbul’u açıklarken AK Partili adayları tanıttı. Daha sonrada Milliyetçi Hareket Partisi’nin adaylarını yine aday tanıtım programlarımızda tanıttı. Bizim arkadaşlarımızda diğer illerde Milliyetçi Hareket Partisi’nin aday tanıtım programlarına katılabilirler. Mesela önümüzdeki günlerde Adana’nın tanıtımı gerçekleşecek. Adana’nın tanıtımında da muhtemelen bizim adaylarımız aynı şekilde MHP’nin adayları nasıl bizim aday tanıtım programımıza katıldılarsa orada da bizim adaylarımız MHP’nin aday tanıtım programına katılacaklar. Mesela Kahramanmaraş’ta Sayın sözcümüz Ömer Çelik aday tanıtım programını gerçekleştirdi. MHP’nin il başkanı ve adayları oraya geldi ve beraberce aday tanıtımı gerçekleşti. Aday tanıtım toplantıları bu hafta içerisinde artık bunlar kesinleşecek ve kamuoyuyla paylaşılacak.
“TÜRKİYE’DE BİR ORTAK DİL KULLANIYORUZ”
Eğer illerde bizim yaptığımız gibi aday tanıtımı gerçekleştirirlerse bizim adaylarımızda nasıl onların adayları bizim aday tanıtım programlarına katıldıkları gibi bizim adaylarımızda MHP’nin gerçekleştireceği aday tanıtım programlarına katılacaklar. Şu ana kadar MHP ile mesela 24 Haziran’da ortak bir miting gerçekleşmedi. Ama şimdi yerel seçim 24 Haziran seçimlerinden farklı. Yerel seçimde ortak mitingler olur mu? Mesela İstanbul’da Ankara’da ortak mitingler olur mu bunun için Genel başkan yardımcılarının karşılıklı görüşmelerinin sonucunda varılacak mutabakatlara bağlı. Biz tüm Türkiye’de bir ortak dil kullanıyoruz. Ama bu ortak dili yerel seçimlerde şehirlere göre yerelleştiriyoruz. Çünkü bölgeleri bırakın her şehrin ayrı bir talepleri ve ihtiyaçları var. Dolayısıyla seçimlere dönük kampanyalarımızın yerelleştirilmesi gerekiyor. Bunu yerelleştirirken bizde olan ve biz de olmayan belediyelerde dilimizi tamamen farklılaştırarak yapacağız. Mesela örnek verecek olursak önümüzdeki seçimler içim İzmir’e şunu diyoruz, AK Parti hizmeti ile İzmir’i buluşturmak istiyoruz. Öbür taraftan da 1994’ten bu güne kadar Ankara’da bir belediyecilik anlayışı ile yola devam ediyoruz ama artık bu anlayışı daha ileriye götürmek istiyoruz. Biz her il de, o ilin taleplerine, ihtiyaçlarına, özelliklerine ve dokusuna göre dilimizi, stratejimizi değiştiriyoruz.
“CHP VE İYİ PARTİ’NİN GİZLİ İTTİFAKI HDP’DİR”
Cumhuriyet Halk Partisi’nin İYİ Parti ile olan görüşmeleri devam ediyor ve aynı zamanda HDP ile olan dirsek temaslarını da kamuoyuna göstermek istemiyorlar. Çünkü kurmuş oldukları bu dirsek teması İYİ Parti ile ilişkilerini kamuoyu önünde sıkıntıya sokacağı için göstermez istemiyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti’nin anlaştığı, ortak aday çıkardığı yerlerde HDP doğrudan CHP-İYİ Parti adaylarını destekleyecektir. Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde CHP ve İYİ Parti ortak bir aday çıkardılar ve HDP’de o adayı destekleyecek. Burada CHP ve İYİ Parti’yi konuşurken o arada bulunan gizli ittifakı yani HDP’yi de konuşmak gerekiyor. Aralarınızda bazen krizler yaşanıyor ama nihayetinde düşe kalka yollarını bulacaklardır gibi görünüyor.
“ANKETLER GEÇMİŞTE OLDUĞU KADAR ANLAMLI SONUÇLAR VERMİYOR”
Anket sonuçlarını mümkün olduğu kadar kamuoyu ile paylaşmıyoruz çünkü anketler geçmişte olduğu kadar anlamlı sonuçlar vermiyor. Geçmişte seçimin bir gündemi ve psikolojisi oluşurdu ve bu sandığa gidene kadar devam ederdi ama şimdi bu yok. Seçim psikolojisi artık sandığa gidene kadar her gün değişiyor. Bunun da en büyük sebebi Türkiye’de 51 milyon sosyal medya kullanıcı olması. Bu kullanıcılar ortalama günde 3 saat sosyal ağlarda zaman geçiriyorlar ve bu kullanıcıların söylemleriyle, getirdikleri yorumlarla seçimin psikolojisi anlık değişiyor. İşte bundandır ki anketler seçimin davranışına dönük bizlere kalıcı bilgi vermiyor. Bundan 5-6 yıl önce bu böyle değildi. O dönemlerde sahadan aldığınız veri, anket sonuçları size bir hafta, iki hafta sonrası için bir fikir verebiliyordu ama şimdi anlık fikir veriyor bir gün sonrası için bile değil. Biz artık kampanyamızda, kampanyayı anlık, yerinde, online, interaktif yönetme durumundayız.”
HABER:TUĞÇE KAYAR
