AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 2019 yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2017 yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı üzerindeki görüşmelerde AK Parti Grubu adına söz aldı. Meclis kürsüsünde CHP’nin Türkiye İş Bankası’ndaki hisseleriyle ilgili konuşan Özdemir, İş Bankası’ndaki CHP’li isimlerin ücret aldığını ve dolayısıyla bunun diğer partiler açısından bir haksız rekabet olduğunu söyledi.

“KONUYLA İLGİLİ BİLGİ TALEBİNDE BULUNDUM”

Özdemir, mecliste yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: “Bildiğiniz gibi, AK Parti iktidarlarının başladığı dönemden beri, yargının daha hızlı işlemesi, daha verimli, daha hızlı karar alınmasıyla ilgili hükûmetlerimiz çok ciddi çalışmalar yaptı. Bu kapsamda ilk yapılan şey UYAP sistemiydi. UYAP sistemiyle daha hızlı kararlar alınması sağlandı. Daha sonra, mahkemelerin önüne gelen dosyaların daha hızlı sonuçlanması için istinaf uygulaması getirildi. Arkasından, mahkemelerin önüne gelmeden sorunların çözülmesi için ara buluculuk sistemi getirildi ve bu şekilde bir noktaya gelindi ama bunların içerisindeki en önemli uygulama tabii ki UYAP uygulamasıydı. UYAP uygulamasıyla -avukat meslektaşlarım da bilecektir- elektronik imzayla, mobil imzayla işlemlerin çok daha hızlı yapılması sağlandı. Ben de bu mobil imza uygulamasını çok sık kullanan, meslek hayatında kullanan vekillerden biriyim. Yaklaşık iki ay önce bir şey yaptım. İş Bankasına mobil imzayla bir müracaat yaptım, dedim ki: "Cumhuriyet Halk Partisinin İş Bankasındaki hisseleriyle ilgili tarafıma bilgi verir misiniz?" Onunla ilgili birkaç madde sıralayarak bir talepte bulundum. Bu hisselerin edinme sebebi, hisselerin sahibi sıfatıyla CHP'ye bir ödeme yapılıp yapılmadığı, CHP'nin hisselerin sahibi sıfatıyla oraya verdiği temsilcilerin kim olduğu, bunlarla ilgili açılmış davalar varsa bu davalarla ilgili hüsnüniyetle bilgi sahibi olmak için yazı yazdım.

“CHP ALTI YIL SÜREYLE HİSSELERİN BEDELİNİ ÖDEMEMİŞ”

Yazdığım yazıya hemen bir elektronik referans numarasıyla cevap verildi "Yazınıza on gün içinde cevap vereceğiz." diye. Bir ay bekledim, cevap vermediler, bir ay sonra tekrar yazdım, bu defa ihtarlı yazdım, İş Bankası bir cevap verdi, dedi ki: "Bazı bilgiler mahremdir, bankacılık uygulamaları gereği size bunu veremeyiz. Bazı bilgiler internet sitesinde vardır ve tarafımıza da açılmış hiçbir dava yoktur." Ben de Yargıtaya baktım, aslında hem İş Bankasına hem Cumhuriyet Halk Partisine açılmış 3, 4 tane dava vardı ama İş Bankası bana bu konuda bir dava olmadığını söylemişti. Davaların içeriklerine baktım, benim iddiam şu değil tabii ki, gerçeği öğrenmeye çalışıyorum, Cumhuriyet Halk Partisi buradan bir gelir elde etti mi, etmedi mi bununla ilgili bilgi sahibi olmak istiyorum. 2002 yılında ve 2004 yılında açılan davalarda Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve bir mirasçı Cumhuriyet Halk Partisinden hisselerini istemiş, Cumhuriyet Halk Partisi altı yıl süreyle bu hisselerin bedelini ödememiş ama tevdi mahalli tayin ederek bunu bir yerel mahkemede depo etmiş.

“CHP’NİN HAZİNE YARDIMI ALMAMASINI SAĞLAMAK GEREKİR”
Şimdi, Siyasi Partiler Kanunu'nda bir hüküm var, 67'nci maddede: "Partiler ticari faaliyetlerde bulunmaz." diyor. Türk Ticaret Kanunu'nun 3'üncü maddesine göre de bankacılık faaliyeti bir ticari iş. Dolayısıyla aslında Cumhuriyet Halk Partisi bir ticari faaliyette bulunmuş oluyor her ne kadar söylediklerinin doğru olduğunu farz edersek, bu paradan bir gelir elde etmiyorsa da. Ama şu var: Cumhuriyet Halk Partisinin İş Bankasının yönetimine verdiği isimler var, bu isimler de buradan ücret alıyorlar. Şimdi bu, bir haksız rekabet diğer partiler açısından. O zaman bizim şöyle bir teklifimiz var: Bu yasal düzenleme, bu miras bırakma Cumhuriyet Halk Partisinin kendi inisiyatifiyle yaptığı bir şey değil, sizi suçlamıyorum. Makul bir çözüm getirmek gerekir. Benim bu konuyla ilgili makul bir çözümüm var. Benim bu konuyla ilgili makul çözümüm şu, Cumhuriyet Halk Partisinin kendisinden kaynaklanmayan ama onun lehine olan bu düzenlemeyi neticede yasalara uydurmak için şunu yapmak lazım: Cumhuriyet Halk Partisinin hazine yardımı almamasını sağlamak gerekir ancak o zaman eşit şartlarda rekabet edilebilir.

“YASAL ÇÖZÜM GETİRİLMESİ GEREKİYOR”
Ben bir milletvekili olarak bu konunun doğrusunu öğrenmek için günlerdir çalışıyorum ve bunu araştırırken de hiç birinize bir ithamda bulunmadım, Cumhuriyet Halk Partisinin kendisine de bir ithamda bulmadım ama Cumhuriyet Halk Partisinin Sayın Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bu hisselerin sahibi sıfatıyla bir dönem CHP'de yönetim kurulu üyeliği yapmış ve tahmin ediyorum, bundan dolayı da bir ücret almış. Bu ücreti Cumhuriyet Halk Partisinin parti faaliyetlerinde mi kullandı, kendisi mi aldı, o bizi ilgilendirmiyor. Ama total olarak söylememiz gereken şey şu: Hem hisse sahiplerinin aldığı ücret hem de Cumhuriyet Halk Partisinin bu hisselerin sahibi olma sıfatıyla yaptığı faaliyetler bir siyasi partinin faaliyetleriyle kanun önünde uyuşmamaktadır. Bu nedenle buna bir yasal çözüm getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz