Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım, İran’ın başkenti Tahran’da İran, Rusya, Çin, Pakistan ve Afganistan meclis başkanlarıyla birlikte Terörizmle Mücadele ve Bölgesel Bağlantılılığın Güçlendirilmesi II. Parlamento Başkanları Konferansı’na katıldı. TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a İran ziyaretlerinde TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç’de eşlik etti. Konferansın ilk gününde İran, Rusya, Çin, Pakistan, Afganistan ve Türkiye Meclis Başkanları birer konuşma yaptı. Konferansta konuşan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Türkiye'nin terörle mücadelede izlediği yollardan bir tanesinin güvenlik yanında ‘terörün istismar araçlarını ortadan kaldırmak’ olduğunu belirtti.

GÜVENÇ, TERÖRLE MÜCADELE KONFERANSINDA KONUŞTU

Meclis başkanlarının konuşmalarının ardından “Terörizm ve Aşırıcılıkla Mücadele” konulu konferans bölümüne geçildi. TBMM Başkanı Yıldırım’a İran ziyaretinde eşlik eden TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç, Türkiye adına konferansta katılımcılara seslendi. Güvenç, “Terörizmle Mücadele: Geçmiş tecrübeler, mevcut stratejiler ile yeni ve etkin bölgesel yaklaşımın hayata geçirilmesi” konusunda dikkat çeken bir konuşma yaptı.

“TERÖRLE MÜCADELEDE BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ OLDUKÇA ÖNEMLİ”

Sözlerine bütün dünyada yaşanan güvenlik problemleri ve çatışmaların ulusal, bölgesel ve uluslararası istikrarı tehdit ettiğini belirterek başlayan Güvenç, “Öncelikle bu toplantı vesilesiyle, İran Parlamentosuna konukseverlikleri ve başarılı organizasyonları için teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Dünyanın farklı köşelerindeki ve ortak coğrafyamızdaki güvenlik problemleri ve çatışmalar ulusal, bölgesel ve uluslararası istikrarı her gün tehdit etmeyi maalesef sürdürmektedir. Bu sorunların ve çatışmaların sona erdirilmesi müşterek bir sorumluktur. Barışı inşa ve barışın sürdürülmesini teminen geniş bir işbirliği zemininde çalışmak gerektiği artık tüm dünyada kabul görmektedir. Güvenlik sorunlarının ve çatışma risklerinin azaltılması yönünde adımlar atılması ve bunların altında yatan sebeplerin krizler ortaya çıkmadan evvel tespit edilerek giderilmesi gereklidir. Bu tespitin ve adımların, sorunlar dış güçler tarafından istismar edilmeden yapılması da önemlidir. Bölgesel işbirliğinin, bağlantısallığın, etkin diplomasinin ve halklar arasındaki temasların geliştirilmesi bu bakımdan oldukça önemlidir” dedi.

“TÜRKİYE İNSANİ BİR DIŞ POLİTİKA YÜRÜTÜYOR”

Türkiye’nin bölgesinde ve tüm dünyada istikrar, güvenlik ve refah alanı oluşturulmasına yönelik, kapsayıcı, girişimci ve insani bir dış politika yürütmekte olduğuna dikkat çeken Güvenç, sözlerine şu şekilde devam etti, “Üç kıtanın kesişme noktasında olan Türkiye, bölgesinde ve ötesinde istikrar, güvenlik ve refah alanı oluşturulmasına yönelik, kapsayıcı, girişimci ve insani bir dış politika yürütmekte; bölgesel işbirliği ve bağlantısallığın geliştirilmesine öncelik vermektedir. Ülkemiz, bölgesel sahiplenmeyi güçlendirmek, karşılıklı güven ve işbirliğini artırmak amacıyla bir dizi üçlü mekanizmayı ve bölgesel girişimi harekete geçirmiştir. Bu çerçevede, 20 ülkeyle tesis ettiğimiz Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi mekanizmalarını, Üçlü Bölgesel mekanizmaları ve Bakanlar düzeyindeki çeşitli mekanizmaları düzenli bir biçimde sürdürüyor ve bölge ülkeleriyle yakın ilişkilerimizi daha da geliştirmeye çalışıyoruz. Bu kapsamda tesis edilen işbirliklerine, Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan, Türkiye-Azerbaycan-İran, Türkiye-Azerbaycan-Pakistan, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan, Türkiye-Rusya-İran, Türkiye-Afganistan-Pakistan gibi üçlü mekanizmaları örnek vermemiz mümkündür. Ayrıca, bugün burada temsil edilen ülkelerin de dahil olduğu, 2011 yılında başlatılan ve 15 bölge ülkesi tarafından desteklenen “İstanbul Süreci” de bağlantısallık ve bölgesel sahiplenme anlayışıyla Afganistan’da istikrarın tesisini sağlamayı hedefleyen önemli bir girişimi teşkil etmektedir. Bu süreç kapsamında Afganistan ile eğitimden, teknik desteğe, uyuşturucu ile mücadeleden düzensiz göçle mücadeleye birçok konuda ortak çalışmamız hızla devam etmektedir.”

“TÜRKİYE OLARAK MÜCADELEMİZDE KARARLIYIZ”

Türkiye’nin terörizm, aşırıcılık ve bölücülüğün her tür ve biçimiyle mücadele etme konusundaki kararlılığını vurgulayan Güvenç, “Düzensiz göç ile mücadele kapsamında insan ticaretinde kaynak konumda olan ülkeler ile İçişleri Bakanlıkları arasındaki işbirliği çerçevesinde ortak operasyonlar düzenlenmektedir. Ayrıca, İçişleri Bakanlığımız koordinatörlüğünde ilgili ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla insan ticaretiyle mücadele alanında çeşitli projeler yürütülmektedir. Bu bağlamda 2016 yılında 174.466 düzensiz göçmen yakalanmıştır. Bu rakamın 37.130’nu Sahil Güvenlik Komutanlığımızca denizden kurtarılan göçmenler teşkil etmektedir. 2016 yılında, 2015 yılına kıyasla denizde düzensiz göç olayında %66, düzensiz göçmen sayısında ise %60 oranında azalma meydana gelmiştir. 2017’de 175.752 düzensiz göçmen ülkemizde yakalanmıştır. Terörizm, aşırıcılık ve bölücülüğün her tür ve biçimiyle, bu tür eylemlere mali kaynak sağlama, barındırma, eğitme ve donatma ile mücadele etme konusundaki kararlılığımızı belirtmek istiyoruz. Terörizm, aşırıcılık ve bölücülüğün sadece ülkelerimizin değil uluslararası toplumun ortak çabasıyla çözülebilecek müşterek çalışma gerektiren bir mesele olduğunu dile getiriyoruz” dedi.

“UYUŞTURUCU DA EN AZ TERÖR KADAR YIKICIDIR”

Sözlerinin devamında uyuşturucunun tehlikelerine de dikkat çeken Güvenç, uyuşturucunun en az terör kadar yıkıcı ve tehlikeli olduğunu söyledi. Güvenç, “Ayrıca vatandaşlarımızın sağlığı, insan kaynağımızın güvenliği açısından uyuşturucu en az terörizm kadar yıkıcıdır. Uyuşturucu ile mücadele en az barışın tesisi kadar önemlidir. Ülkelerimizin stratejik konumları sebebi ile uyuşturucu illetine en çok bizler maruz kalmaktayız. Terörizmin başta uyuşturucu kaçakçılığı olmak üzere, çeşitli örgütlü suçlar vasıtasıyla finanse edildiği tüm platformlarda kabul edilen bir olgudur. Bu çerçevede, başta PKK olmak üzere, terör örgütlerinin gelirlerinin büyük bölümünün, özellikle Avrupa ülkelerine yönelik olarak gerçekleştirilen uyuşturucu madde kaçakçılığından elde edildiği bilinen bir husustur. Ayrıca maalesef temsil ettiğimiz ülkeler de yasadışı uyuşturucu ticaretinin öncelikli hedefidir. Bu çerçevede uyuşturucu ile mücadeleye hep birlikte yoğunlaşmamız gerekmektedir. Bu yönde atılacak adımları her zaman destekleyeceğimizi belirtmek isteriz” ifadelerini kullandı.

“HER TÜRLÜ STRATEJİK ÇALIŞMAYA AÇIĞIZ”

Türkiye olarak terör, uyuşturucu ve diğer konularda stratejik çalışmaya hazır olunduğunun altını çizen Güvenç, konuşmasını şu şekilde tamamladı, “Terör, uyuşturucu ve diğer konularda her türlü stratejik çalışmaya açık olduğumuzu bilmenizi isterim. Büyükelçiliklerimizde görevli bulunan İçişleri Müşavirlerimiz aracılığı ile her türlü işbirliğine açık olduğumuzu da ayrıca belirtmek isterim. Netice itibarıyla, coğrafyamızın güvenliği, barış ve kalkınması için, rekabet yerine bölgesel işbirliğinin ön plana çıkarılmasına çaba göstermemizin ve ortak sorumluluk bilinci ile hareket etmemizin elzem olduğunu düşünüyorum. Ülkelerimizin güvenliğinin ve geleceğinin, ortak coğrafyamızın ve komşularımızın güvenliğinden ve geleceğinden bağımsız olmadığını, bölgesel ve küresel refahın, bölgesel işbirliği ve ortaklıkları güçlendirebildiğimiz ölçüde gerçekleşebileceğini her daim hatırda tutmamız gerekiyor. Sözlerime son verirken, buradaki işbirliği platformumuz ve çalışmalarımızın önümüzdeki dönemde de devamını diliyor, organizasyonda emeği geçenlere teşekkür ediyor ve hepinize saygı ve selamlarımı iletiyorum.”

HABER: AHMET GÜNEÇIKAN

Editör: Mahmut Beyaz