Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Kahramanmaraş’a gelen Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Ziraat Odasını ziyaret etti. Çiftçilerin sorunlarını dinleyerek istişarelerde bulunan Kaynak, “Gıda Tarım Bakanlığımız birkaç yıldan beri Türkiye’nin tarımının da sanayisi kadar önemli olduğunu bilerek geliştiriyor. Biz biliyoruz ki enerji kaynakları, petrol, doğalgaz yerine başka bir şey bulunur. Arabalar, vasıtalar yerine başka bir şey bulunur. Ama insanlarımızın gıdasını başka şekilde temin etmeniz mümkün değil. O sebeple gıda güvenliği bizim birinci işimiz. Bunun için 4 iklimi yaşadığımız, ovalara, akarsulara sahip olduğumuz ülkemizin bu potansiyellerini milletimizin hizmetine sunmak amacıyla büyük gayretler sarf ediyoruz” ifadelerini kullandı.

OVALARDA ÇİFTÇİLİKTEN BAŞKA BİRŞEY YAPILMAYACAK”

Türkiye’nin ovalarında artık çitfçilikten başka bir şey yapılmayacağını söyleyen Kaynak, şunları kaydetti:En büyük problemlerimiz suyumuz, tarlamız var o suyu tarlaya ulaştıramıyoruz. Tarlalar çok küçük araziler haline gelmiş. Diyelim ki hepimiz patates ekiyoruz, ektiğimizin masrafını çıkartamıyoruz. O yüzden Tarım Bakanlığımız bu yıl çok önemli birkaç şey yaptı. İlk olarak Türkiye’nin ovaları artık çiftçimizin üretiminden başka bir şeye tahsil edilmez. Kahramanmaraş’ımız da da 4 büyük ovayı resmi gazetede ilan ettik ve bu ovalar da çiftçilikten başka asla bir şey yapılmayacak. Aynen tarihi eserler gibi hepsi korunacak. Burası Maraş ovası, Narlı Ovası, Elbistan Ovası ve Türkoğlu Ovasıdır.”

SULAMA YATIRIMLARI HIZLA DEVAM EDİYOR”

Sulama yatırımlarının çok hızlı devam ettiğini dile getiren Kaynak, şunları kaydetti: “Kılavuzlu sulamasını bu yıl Allah’ın izniyle Türkoğlu’na tünel geçişi ile sulama kısmı zaten tamamlanmıştı. Önümüzde ki bir iki gün içerisinde Türkoğlu, Şekeroba, Beyoğlu’nda suyun ulaşacağı her yer suyla buluşmuş hale gelecek. Bir tarafta Narlı’da problemlerimiz var. Çünkü Kartalkaya yetmiyor. 3’te 2’si Gaziantep’e içme suyu olarak gidiyor. Şimdi Helete’de yapılan içme suyu tesisi ile Kartalkaya’da tamamen bizim çiftçimizin emrinde olacak. Helete’de yapılan içme suyu sistemiyle Kartalkaya’da ilave takviye yapılacaktır. Göksu Çayımızın 100 milyon metre küp hacmi var o kadar akar. Bunun 30 metre küpü Gaziantep’e içme suyu olarak gidecek. Karşılığında Kartalkaya’yı besleyen ilave hat olacak ve Kartalkaya tamamıyla bizim çiftçimizin hizmetinde olacak. Kartalkaya’nın sulama yatırımlarının üzerinden 40 yıl yaklaşık olarak geçmiştir. Sulama birliği tarafından yapılması, yenilenmesi gerekirken Orman Su İşleri Bakanlığımızla görüşüp ve Kartalkaya’nın sulaması da inşallah Devlet Su İşleri tarafından yenilecek kapalı sistemle Kartalkaya da geçeceğiz.”

KAHRAMANMARAŞ’I DA ÖNCELİKLİ İLLER ARASINA ALDIK”

Büyük gölet projelerimiz olduğunu ifade eden Kaynak, arazi bakımından Kahramanmaraş’ı öncelikli iller arasına aldıklarını söyledi. Kaynak, “Maraş’ımızın her bir tarafında göletlerle sulaya bileceğimiz bütün alanları projelendirip devreye sokuyoruz. Arazi bakımından Kahramanmaraş’ımızı da öncelikli iller arasına aldık. Havza bazlı üretime geçiyoruz. Bundan sonra hangi ovada hangi ürünü ekeceğimizi biz bileceğiz ve ektiğimizin alın teri karşılığını almış olacağız. Ürünü biriken çiftçilerimizi paraya muhtaç olduğunda elinde ki ürünleri hemen çıkarmaması için lisanslı depoculukla, ürün sertifikasıyla ürünün değerini bulmasını sağlamış olacağız. Bütün bunlar olacak. Tarım Bakanlığımız tarlanın başına kadar sulama hatlarını kendisi yapacak. Türkiye zaten sizin ürettiğinizle yaklaşık 19 milyar dolarlık tarım ürün ihraç ediyoruz. 80 milyon insanımızın karnını doyuyoruz, 35, 40 milyon turistimizin de karnınızı doyuruyoruz Allah’a şükür bu kadar ihraç yapıyoruz. Türkiye’nin tarlaları büyüyor mu? Hayır. Aslında tam tersi küçülüyor. Kiminin üstüne Fabrika yapıyoruz, kiminin üstüne mahalle kuruyoruz, kiminin üstüne de başka bir şey yapıyoruz. Buna rağmen şükürler olsun nüfusumuzun iki mislisi olmasına rağmen üretimimizde iki misli daha arttı. Asıl yapmamız gereken sizlerin bu emeklerinin karşılığını tam alabilmenizi sağlayabilmek” şeklinde konuştu.

İKİNCİ GÜCÜMÜZ ÇİFTÇİMİZ”

Kaynak, İki önemli dinamikleri bulunduğunu, bu dinamiklerden birinin ordu, diğerinin de çiftçiler olduğunu söyleyerek, "Ordumuz içindeki hain unsurlardan temizlendikten sonra ne kadar kahraman bir ordu olduğunu Suriye'de ortaya koydu. İkinci gücümüz, dinamiğimiz de çiftçimiz. Asker sınırımızın, çiftçimiz topraklarımızın sahibi, onların bekçisi" dedi. Kahramanmaraş'ta 2001'deki krizden sonra çiftçilerin traktörleriyle protesto yaptığını, çünkü çiftçinin satacağı ürünün sadece mazot borcuna bile yetmediğini anımsatan Kaynak, Türkiye'de bugünleri hep beraber yaşadıklarını kaydetti.

MİLLETİN KARARINA GÜVENİYORUZ”

Türkiye'nin bir gecede yarı yarıya fakirleştiği günlerin unutulmaması gerektiğine dikkat çeken Kaynak, bir gecede Türkiye'de yüz binlerce insanın işsiz kaldığını, bir gecede doların 600 liradan bin 300 liraya çıktığını aktardı. Milletin kararına, geleceği için atacağı adımlara, seçimlerine güvendiklerini vurgulayan Kaynak, şöyle devam etti: "Çok sağduyulu ve feraset sahibi bir milletimiz var ama o milletimizin iradesinin başkaları tarafından başka mecralara götürülmesine karşı çıkıyoruz. Anayasaya değişikliğini biz Meclis'te yaptık. Yaptığımız değişikliğin özü şudur; milletimiz kendini yönetecekleri doğrudan kendisi seçsin, arada başkaları olmasın. Milletin seçtiği Başbakan yerine 3 sene, 4 sene içerisinde 3-4 tane başka Başbakanlar görmesin. Milletimiz kendi iradesiyle kimi seçiyorsa, ona oy versin. Milletimiz kendi kendisine bir meclis oluştursun. O milletvekilleri de milletimiz adına o hükümeti denetlesin, kanun yapsın. Getirdiğimiz sistemin tek özeti budur."

"280 YIL SONRA SIRANIN BANA GELMESİ LAZIMDI"

Kaynak, ülkenin ve insanların geleceğinin riske edilmemesi gerektiğini belirterek, "Devlet yönetimi için her şeyden önemli olan istikrar. İstikrarlı bir hükümetle yolumuza devam etmemiz lazım. 4 yılda bir seçim yapan Türkiye'de 65. hükümetin bakanıyım ben. Normalde 280 yıl sonra sıranın bana gelmesi lazımdı. İstikrar yok. 6 ayda, 10 ayda kurulan, değiştirilen hükümetler, Başbakanlar ve her birinin yeni bir politikası. Bizim istikrarı sürdürmemiz lazım. İstikrarlı bir devlet, istikrarlı bir hükümet olmadığı takdirde başımıza neler geleceğini buradan 100 kilometre güneyde görüyoruz. Bakın Halep diye bir şehir yok. Suriye diye bir devlet yok. Musul diye bir şehir yok. Yani bizim istikrarımızın zayıflaması demek Allah saklasın bu bölgede, böyle zor zamanlarla karşılamamız demektir. 15 Temmuz'da zor bir gece ve zamanla karşılaştık. Milletimizin tankını, topunu, uçağını milletin kendisine döndürdü bir kısım hainler, bir kısım haşhaşiler. Milletimiz dimdik durdu. Sadece elinde bir bayrak, uğruna şehit olmayı, uğruna can vermeyi göze alacağımız bayrağımız ve kalbindeki inancı... O yüzden milletimizin 15 Temmuz'da yaptığının kıymetini biliyoruz. Milletimiz böyle tehlikelerle asla bir daha karşı karşıya gelmesin, asla milletin söylediğinin sözü üzerinde başkasının sözü olmasın" dedi.

ALIN TERİNİN KARŞILIĞINI ALACAĞI BİR ÜLKE HALİNE GELECEĞİZ”

16 Nisan'ı milletin istiklali için yeni bir kapının eşiği olarak gördüğünü ifade eden Kaynak, 16 Nisan'dan sonra Allah'ın izniyle herkesin işine bakacağı, alın terinin karşılığını alacağı bir ülke haline gelmek istediklerini kaydetti. "Dünya ekonomik olarak küçülürken Türkiye bakın 18 Mart'ta Çanakkale'de 1915 köprüsünün temelleri atılıyor" diyen Kaynak, milletin, milletin çocuklarının geleceğini milletin bizzat kendisine emanet ettiklerini sözlerine ekledi.

Haber: Meliha Şeyda Akçakale

Editör: Mahmut Beyaz