AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, partisinin 19’uncu kuruluş yıldönümü nedeniyle, basına konuştu. Kurulduğu ilk anda iktidara gelen ve uzun yıllar boyunca iktidarda kalmayı başaran AK Parti’nin başarı öyküsünü anlatan Mahir Ünal, hamurunu milletin yoğurduğu, kumaşını milletin dokuduğu, AK Parti’nin millet odaklı çalışmalarına dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidarlığı boyunca verdiği tüm vaat ve hayalleri hayata geçirdiğine vurgu yapan Ünal, Erdoğan’ın kendi vaatlerinin yanı sıra geçmiş dönemlerde iktidara gelen liderlerin hayallerini hayata geçirdiğini belirtti.

MİLLET İSTİKAMETİNDEN AYRILMADAN

Mahir Ünal şöyle konuştu: “19. yılını kutladığımız ve 2001 kuruluşundan 3 ay sonra milletin büyük bir teveccühü ile seçimlerin galibi olarak iktidara gelen AK Parti’nin başarı hikayesinin altında yatan bugün söylediğimiz şey yani milletimizle beraber yol yürümek çünkü kurulduğumuzda söylediğimiz bir şey vardı Genel Başkanımızın Cumhurbaşkanımızın o gün söyledi artık Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Çünkü hamurunu milletin yoğurduğu kumaşını milletin dokuduğu ve bu milletin bin yıllık ideallerinin, hayallerinin, tasavvurunun tarih içerisindeki iddiasının ve o büyük medeniyet tasavvura yaslanarak kurulmuş ilkelerini oradan almış ve her zamanda milletiyle beraber o hassasiyeti dikkate alarak, milletin kendisine çizdiği istikametten ayrılmayarak, her seçimde milletine verdiği her sözü yerine getirerek yol yürüdü için AK Parti bugün 19. yaşını kutluyor. AK Parti’nin seçim beyannamelerine baktığımızda 2002’den itibar her seçim öncesi hazırladığı seçim beyannamelerine baktığınızda bir şey görürsünüz AK Parti her seçim beyannamesinde milletine vaat ettiği şeyleri gerçekleştirmiştir. Yani bir sonraki seçime girerken daha önceki seçimde neleri vaat etmişse bunları gerçekleştirmiştir.

BAŞARININ SIRRI MİLLETLE BERABER YÜRÜMEK

Bunun yanında bir özelliği daha var AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tek ilkesi; bir çalışma yaptık biz bu süreçte yani 19. yılına hazırlık yaparken Tanıtım Medya Başkanı olarak bir çalışma yaptık. Şunu merak ettik; Adnan Menderes neler hayal etmişti ve neler vaat etmişti bir siyasetçi olarak, bir lider olarak. Merhum Necmettin Erbakan neler hayal etmişti ve neler vaat etmişti. Turgut Özal neler hayal etmişti ve neler vaat etmişti bir lider olarak, bir siyasetçi olarak. Alparslan Türkeş neler hayal etmişti ve neler vaat etmişti bunları çıkardık. Ve bunları çıkardığımızda gördüğümüz bir şey var ki AK Parti Adnan Menderes’in de  Turgut Özal’ın da Necmettin Erbakan’ın da Alparslan Türkeş’in de merhum şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun da hayallerini gerçekleştirmiş. Yani aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan liderlerin hayallerini gerçekleştiren bir lider olarak ta bugün siyasetine devam ediyor. Eğer siz milletin hassasiyetlerine duyarlılık gösterirseniz milletin size çizdiği istikametten ayrılmazsanız, milletin derdiyle dertlenirseniz ve millet beraber yol yürüdüğünüze eksiklikleriniz olabilir, imkansızlıklarınız olabilir, zorluklarınız olabilir ama bunu milletle beraber aşmak ve milletle kenetlenerek yol yürürseniz AK Parti’nin 19. yılını kutladığımız ve girdiği bütün seçimleri kazanmış ve milletinin teveccühünü celp etmiş bir siyasi hareket olarak yolunuza devam edersiniz. Burada biz tabi geçmiş 19 yılı ve geçmiş siyasi dönemleri değerlendirirken, sadece AK Parti siyasetini değerlendirmedik Türk siyasi hayatına ve Türk siyasi hayatındaki diğer siyasi partiler ve onların bu süre içerisinde neler yaptıklarına da baktık. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugün bulunduğu duruma ki ben Cumhuriyet Halk Partisi’ni 2 dönemde ele alıyorum. Birincisi 2010 yılına kadar Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir kimliği var,  Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir çizgisi var Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir duruşu var onaylarsınız onaylamazsınız, beğenirsiniz beğenmezsiniz ama 2010 yılından sonraki Cumhuriyet Halk Partisi’nin ne duruşu ne kimliği ne çizgisi maalesef bu konuda ciddi bir kimlik Krizi var. Ve girdiği her seçimi kaybetmiş bir saha araştırmacısının ifadesiyle sabah 25 akşam 25 ya da  Muharrem İnce’nin ifadesiyle girmişsin yenilmişsin, girmişsin yenilmişsin peki siyasete ne katmışsın, toplumsal sorunlara çözüm olarak ne sunmuşsun. Çünkü siyaset kurumu çözüm kurumudur, çünkü siyaset kurumu ufuk ortaya koyar, vizyon ortaya koyar, siyaset kurumu bir tasavvur bir Türkiye hayali ortaya koyarak. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçtiğimiz 10 yılda ne ortaya koyduğuna Türk Siyasetinde baktığımızda; maalesef meşruiyet krizleri, felaket tellallığı Türkiye’nin temel meselelerinde hiçbir zaman bu milletle beraber ortak pozisyon almamayı görüyoruz. Bu iki mukayese bile siyasette milletle beraber yol yürümenin, siyasette milletin hassasiyetlerini dikkate almanın şimdi Suriye’de düşünün bir iç savaş yaşanıyor ve Suriye’de yaşanan büyük bir dram var. Şimdi Türkiye’nin sınır güvenliği ve toprak bütünlüğü ile ilgili oluşan tehditler var, dönüm Cumhuriyet Halk Partisi’ne bakıyorsunuz Türkiye’nin hassasiyetlerinin yanında değil, Esed’in diliyle konuşan ve oradaki Terör Örgütlerinden arkadaşlar diye bahseden bir dille karşılaşıyorsunuz. Libya’da Doğu Akdeniz’de haklarınızı savunmak için ya da pozisyon alıyorsunuz Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Libya’da ne işiniz var diyor, Suriye’de ne işiniz var diyor ya da bakıyorsunuz darbeci Hafter’den yana pozisyon alan bir tutum içerisinde görüyorsunuz. Bunu şunun için söylüyorum; hani dediniz ya bu başarının sırrı ne bu başarının sırrı milletle beraber yol yürümek, milletin hassasiyetlerini dikkate almak Türkiye’nin Âli çıkarlarının yanında durmak.  Dünya küresel salgının içerisinden geçiyor, kovid sonrası dünyanın yaşayacağı zorluklar, sıkıntılar, sorunlar bugün tartışılıyor ve bütün ülkeler kovid sonrası yaşadıkları ve yaşayacakları sorunlarla başa çıkabilmek için istihdamdan ekonomiye eğitim ve sağlıkta yaşadıkları sorunları telafi etmek için ya da ekonomide yaşanan küresel daralmayı telafi etmek için önlemler alıyorlar. Bakıyorsunuz Cumhuriyet Halk Partisi Millet  İttifakı sanki bu sorunlar hiç yaşanmıyor, dünyada bir küresel salgın yok, dünyada ülkeler ekonomik daralmadan kaynaklanan, istihdamdan kaynaklanan, işsizlikten kaynaklanan hiçbir sorun yaşanmıyor gibi bir muhalefet dili geliştirmeyi tercih ediyorlar, bunu millet görüyor. Millet bu hakkaniyetsizliği görüyor, millet bu insansızlığı görüyor, millet oluşturulmak istenen bu sahte gerçekliği bu dezenformasyonu ve art niyeti görüyor. Türk Milleti’nin bu aziz milletin bir özelliği var Ariftir ve İrfan sahibidir yüksek bir vicdanı vardır ve hakikatle birlikte hareket eder. Kim olursa olsun bir haksızlık yapıldığında o haksızlığın karşında durur ve ona göre pozisyon alır. 19 yıldan beri biz bu milletin vicdanıyla, bu milletin irfanıyla bu milletin hassasiyetiyle, bu milletin iddialarıyla, idealiyle, tasavvuruyla Anadolu’nun kapısını bizlere açan Sultan Alparslan’ın o gün bu coğrafyada hangi idealleri varsa tarihin içinden akıp gelen bir nehir gibi bu millet bin yıldır bu coğrafyada bu topraklarda bu idealini hep yaşattı ve bu idealın sancaktarlığını, bu idealin bayraktarlığını da kime verdi bu millet 2002’de AK Parti’ye verdi.

COVID SÜRECİNDEKİ BAŞARI

Bütün dünya kovid sonrası yeni düzeni konuşuyor. İnsanlar evlerine kapandı, bütün dünyada ekonomiler durdu, birçok ülkenin sağlık sistemi çökme noktasına geldi ama bu süreçte Türkiye çok başarılı bir mücadele yürüttü. Devlet-millet dayanışmasıyla çok başarılı bir mücadele yürüttü. Adeta AK Parti’nin 18 yılda attığı adımlar; sağlıkta, eğitimde her alanda bizi bu büyük salgına hazırlamış. Mesela eğitimde şu anda geçtiğimiz süreçte uzaktan eğitimi başarıyla sürdürebilen 2 ülke oldu bir tanesi Çin bir tanesi Türkiye. Sağlıkta yaptığımız büyük şehir hastaneleriyle insanlarımızın ihtiyaçlarını karşıladık. Sağlık sorunu yaşayan 76 bin insanımızı 105 ülkeden Türkiye’ye getirdik. Koronavirüs sonrası bütün dünyada hem ekonomilerde hem sağlık sistemlerinde hem de devletlerin toplumlarıyla oluşturdukları sözleşmelerde yaşanan toplumsal sözleşme dediğimiz o devlet-millet mutabakatında yaşanan bugün ülkeler birçok sorun yaşıyorlar küresel düzeyde Türkiye bu sorunları, bu sıkıntıları, bu ekonomik daralmayı en hafif sıyrıklarla atlatacak, görünen o. ikincisi Türkiye’nin bölgede şu anda Doğu Akdeniz’de, Suriye’de, Kuzey Afrika’da Mavi Vatan’dan kaynaklanan haklarını koruması çok önemli. Çünkü bizim münhasır ekonomik bölge olarak ifade ettiğimiz alanda nasılki toprak bütünlüğümüzün Güney Doğu’da sınır güvenliğimizin sağlanması için mücadele verdiysek aynı şekilde Mavi Vatanla ilgili de bir var oluş mücadelesi veriyoruz.

SORUNLAR MİLLET İTTİFAKI İLE ÇÖZÜLÜR

Önümüzde 2023 sürecine baktığımızda Türkiye bu süreçten en avantajlı çıkacak ve hem devlet kurumlarıya, hem toplumsal dayanışmasıyla hem krizin sonuçlarını iyi bir şekilde yönetmesiyle uluslararası ölçekte çok ciddi anlamada avantajlar elde edecek. Sorunlar yaşamayacamıyız evet tabiki sorunlar olacak çünkü sorunlar çözülmek içindir, yaşanan sorunları çözme iradesi AK Parti’nin ortaya koyuyor olması Türkiye’nin önünü açan bir faktör.

Sorunları kim çözer diye baktığımızda, şu anda ne Millet İttifakı paydaşlarından bir tanesi, ne CHP ne, İyi Parti Türkiye’nin sorunlarını çözebilecek bir potansiyele, bir vizyona sahip değil. Türkiye’nin bundan sonraki sorunlarını çözerse yine AK Parti çözer.”

Editör: Mahmut Beyaz