Aralarında Büyükşehir ve Türkoğlu Belediye Meclis üyeleri ile muhtarların da bulunduğu MHP’li bir grup partilerinden istifa ederek AK Parti’ye geçti. Düzenlenen birlik beraberlik yemeğinde rozet takan Ünal siyasi süreci değerlendirdi.

Türkoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen birlik ve beraberlik yemeğinde aralarında MHP Büyükşehir ve Türkoğlu Belediyesi Meclis Üyeleri, muhtarlar ve vatandaşlardan oluşan bir gurup partilerinden istifa ederek Ak Parti saflarına katıldı. Birlik ve beraberlik yemeği Türkoğlu 5 Nisan Parkı’nda gerçekleşti. Yemeğin ardından burada konuşma yapan AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal partilerine yeni katılan isimlerle daha güçlü olacaklarını söyledi. Parti üyelerinin hiç birinin birbirinden farkı olmadığını belirten şöyle konuştu:

“13 yıl önce bu ülkeyi bu milleti ayağa kaldırmak için yola çıkmış neferleriz. Biz Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşlarıyız. Bizim için bu en büyük onur olarak yeterlidir. Başka bir makama başka bir isime de talip değiliz. Bu millete hizmet etmekle görevli kişileriz. Türkoğlu’na il geldiğimiz zaman buranın 60 yıllık asfalt sorunu var. Bizde buna istinaden daha milletvekili seçilmeden soruna çözüm bulduk.”

“VERDİĞİM HER SÖZÜ YERİNE GETİRDİM”
Verdiği her sözün arkasında duran ve yerine getiren Ünal alt yapı sorunlarının tek tek çözüleceğini kaydederek konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Şehirlerimizin kültür, kimlik karakter, ruhunun yeniden canlanması için çalışmalar yapıyoruz. Türkoğlu’nda yaptığımız geleneksel Türk Oyunları Festivali çok bereketli oldu. Tüm Türkiye’de Türkoğlu’ndan bahsetti. İkincisini ise çok kapsamlı çok geniş şekilde yapacağız. Büyükşehir ve Türkoğlu Belediyesi Başbakanlıkla beraber Türkoğlu’nda Türkoğlu’na yakışır Türk Oyunları Festivali yapılacak. Tüm bunlar aşkla oluyor. Doğduğunuz ülkeyi aşla sevmezseniz bu işler olmuyor. Bir insan ya kendini sever ya da ülkesini sever. Biz ülkesine âşık olanlardanız. Ülkenizi sevdiğiniz zaman bayrağınızı, toprağınızı, o ülkede yaşayan her bir ferdi, havasını suyunu seviyorsunuz. Bunun sonucunda da o ülkenin rekabet avantajını yükseltmek için o ülkeyi ayağa kaldırmak için dertleniyorsunuz. Söyledikleri gibi: “Bir insanın kendi şehrine hayrı yoksa kimseye hayrı olmaz.”

O yüzden önce kendi ailenize, kendi mahallenize, kendi çevrenize, kendi ilçenize, kendi ilinize ve kendi ülkenize dengeli bir şekilde hepsini alıp ayağa kaldıracaksınız. Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi bir insanın

yerli ve milli olmasın önemlidir bunun anlamı da kişinin kendi doğduğu toprağa ülkeye, bayrağa, vatanına aşkla bağlı olmasıdır.

Gayri millilik ise ülkesini gidip başka ülkelerde şikâyet etmektir. Gayri millilik ise kendi çıkarlarını ülkesinin çıkarların önüne koymaktır. Kendi kinini nefretini düşmanlığını öne çıkarmak ve her ne pahasına olursa olsun AK Parti’den kurtulalım demektir.”

DEĞERLERİMİZ ORTAK OLMALI
Siyasi düşüncelerin farklı olabildiğini, değerlerin ise ortak olması gerektiğini belirten Ünal şu ifadelere yer verdi: “Bayrak gibi, vatan gibi, millet gibi, ülke gibi değerlerimizin ortak olması gerekir. Farklı siyasi görüşlerde olmamız değerlerimizin farklı olduğu anlamına ve bu ülkeye zarar vermek anlamına gelmez. Bu seçim yok önemli çünkü 7 Haziran’da bir şey gördük. Siyaset kurumu zayıfladığında Türkiye’yi hızla birilerinin eski günlere döndürmek için nasıl harekete geçtiğini gördük. Siyasilerin sen ben kavgasına girdiğini gördük.

7 Haziran akşamı Devlet Bahçeli: “Biz iktidar ortağı olmayacağız. Biz ana muhalefette kalacağız hükümet kuracak olanlar kursunlar. Olmazsa erken seçime gideriz” dedi. Arkasından Selahattin Demirtaş bir açıklama yaptı. Sonra Kemal Kılıçdaroğlu’ da diğerleriyle birlik oldu. AK Parti’yi başka bir yere koydular. Millet herkese oyunu vermiş. Milletin yüzde 41 oyunu vermiş partiye milletin iradesine rağmen bir blok oluşturmaya çalıştılar. Ortak hükümet kuracaklarda daha sonra kendi aralarında kavga ettiler. Bunların kavgası kayıkçı kavgasına döndü. Belirsizlik sürecinde bu ülkeyi belirsizliğe sürüklemeyen hükümetsiz bırakmayan milletin ekmeğini aşını sımsıkı tutan AK Parti oldu.

Birbirleriyle anlaşamayınca bu defa bizimle hükümet kurmak için görüşmelere başladılar. CHP bize dedi ki; “Siz 13 yıllık bir hükümet yaptınız. 13 yıldan beri yanlış yaptığınız için biz sizinle restorasyon hükümeti kurabiliriz, sizinle bir onarım hükümeti kurabiliriz” dediler. 13 yıllık bütün dünyada sessiz devrim olarak anılmış ve bütün dünyada başarı hikayesi olarak görülmüş 13 yıllık AK Parti iktidarının icraatlarını inkar et beraber bir hükümet kuralım .”

“HİÇ KİMSE MİLLETİN İRADESİNE HAKSIZLIK EDEMEZ”
“Hiçbir siyasi hareket kendini inkar etmek pahasına bir iktidar ortaklığına evet demez.

MHP’de bize dedi ki; 4 şartım var. Birincisi, Cumhurbaşkanımızla ilgili hiçbir hususu müzakere meselesi etmeyiz çünkü milletin yüzde 52 oyla Cumhurbaşkanı seçtiği kişiyi seçimlerin bir parçası haline getirmeye kimsenin hakkı yoktur. Milletin tecellisi Tayyip Erdoğan’dan yana olmuştur biz bunu asla konuşma konusu yapmayız. Bunu yaparsak milletin iradesine haksızlık etmiş ve oluruz. İkincisi ise çözüm süreci dediler oturup konuşalım dedik hayır dediler bu dört maddeyi kabul ettiğinizi deklare ederseniz sizinle koalisyon görüşmelerine başlarız dediler. Böyle bir şey olamaz. Şartları konuşmadan deklare edemeyiz. Bunun anlamı da ben koalisyon kurmuyorum demektir.

1999 yılında Rahşan Ecevit’in Devlet Bahçeli’ye hakaretler yaptı. Bütün hakaretlere rağmen Bahçeli DSP ile koalisyon kurdu. Ülkücülere hakaret eden ülkücülere katil diyen DSP ile koalisyon kuran Devlet Bahçeli bugün 13 yıldan beri bu millete hizmet etmekten başka bir derdi olmayan AK Parti ile neden koalisyon kurmayı reddetti. Biz hakikate aşığız. Birileri hakikati perdelemeye kalkarsa bir onu ortaya çıkarırız. “Haksızlık karşısında susan dinsiz şeytandır” diye buyuruyor Peygamber Efendimiz.

Biz hakaret etmeden düşmanlık etmeden oturup hakikati konuşuruz. 7 Haziran’dan sonra terör örgütlerinin Türkiye’de siyaseti zayıfladığı zaman nasıl hareket geçtiğini gördük. PKK’ya hakaret etmeyenler Cumhurbaşkanımıza ve partimize her gün hakaret ettiler. Terörle ilgili bizi suçluyorlar. Çözüm süreci boyunca bunları çok şımarttınız diyorlar. Terörü bitirmek için yaptığımız bunca hamleye rağmen terör örgütü çözüm sürecinin istismar edince, 

devlet üzerine düşeni yaptı. Şu anda TSK terör örgütünün belini kırmış durumda. Kırmaya da devam edecek. Bu zaman zarfında altay tankımızı, atak helikopteri, cirit füzesini anka insansız hava aracını yaptık. Şimdi kendi istihbaratımızda kendi sınırlarımız içerde ve dışarda Türkiye’ye operasyon çekmek isteyen terör örgütlerini durduruyoruz. Kürt vatandaşların rahatsız edilmesini istemiyoruz” şeklinde konuştu.

TÜRKOĞLU’NDAN DÜNYAYA SES VERECEĞİZ
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ise; “Türkoğlu’ndan dünyaya ses vereceğiz. Türkiye’de bu isimde tek bir ilçe var o da Türkoğlu. İnşallah aziz milletimizin geleceği içinde Türkoğlu ismine yakışanı yapacak. Biz buna inanıyoruz ve Türkoğlu’a güveniyoruz. Şurada 10 günlük bir süre kaldı. Bu 10 gün gerekirse yerimizde yatmayacağız ve Türkoğlu’ndan 1 Kasım’da dünyaya mesaj vereceğiz” dedi.

Erkoç, hep beraber geleceğe yürüyeceğiz diyerek şöyle konuştu:

“Bundan yaklaşık 100 yıl önce ülkemiz, şehrimiz işgal edildiğinde, ülkenin geleceği karartılmaya çalışıldığında Türkoğlulular hep berabere tek yumruk olmuştu. Şimdi de aynı manzarayı burada görüyorum. Memleketin istikbali söz konusu olunca, yani söz vatan olunca gerisi teferruat deyip hep beraber birlik ve beraberlik içindedir Türkoğlu. Atasına ecdadına yakışır şekilde hep beraber omuz omuzadır. Biz hep beraber geleceğe yürüyeceğiz. Bu hareket bir millet hareketidir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 2000’li yıllarda ülkenin geleceğini karartanlara karşı bu yolculuğa çıkmıştı. O gün Türkiye derin bir kaos içindeydi. Bizler Cumhurbaşkanımızla, genel başkanımızla ve milletvekillerimizle birlikte omuz omuza vererek Türkiye’yi düşürülmeye çalışılan kaos ortamına düşürmeyeceğiz. Hep beraber omuz omuza yürümeye devam edeceğiz.

Türkoğlu’ndan dünyaya ses vereceğiz. Türkiye’de bu isimde tek bir ilçe var o da Türkoğlu. İnşallah aziz milletimizin geleceği içinde Türkoğlu ismine yakışanı yapacak. Biz buna inanıyoruz ve Türkoğlu’a güveniyoruz. Şurada 10 günlük bir süre kaldı. Bu 10 gün gerekirse yerimizde yatmayacağız ve Türkoğlu’ndan 1 Kasım’da dünyaya mesaj vereceğiz. Biz birlik ve beraberlik içinde Türkoğlu ilçemizi en güzel en yaşanılabilir hale getireceğiz. Bunun içinde daima çalışmaya devam ediyoruz. Osman başkanımla el ele vererek Türkoğlu için yapılması gereken tüm projeleri yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.

“TÜRKOĞLU’NU BİRİNCİ ÇIKARACAĞIZ”
Türkoğlu Belediye Başkan Osman Okumuş da Türkoğlu olarak Kahramanmaraş’ta birinci çıkacakları sözünü verdi. Okumuş hükümetin desteğiyle göreve geldikleri 1,5 yıl içerisinde hem yerel hem genel bütçeden 500 milyon TL’lik yatırım yaptıklarını söyledi. Okumuş yapılan yatırımlara sayarak yeni katılan isimlerin ise partilerine ve davalarına güç vereceğini belirtti. Türkoğlu’nun tarihi dönüm noktalarından birini yaşadığını belirten Okumuş şöyle konuştu: “1 Kasım seçimleri Türkoğlu, Kahramanmaraş, Türkiye ve tüm İslam ülkelerinin beklediği bir seçimdir.

Tüm ilçelerimizde AK Partiye büyük bir teveccüh var. Türkoğlu siyaset tarihinden beri ilk defa homojen bir yapıya dönüştü. Tüm partiler Türkoğlu’nda tarihinde olmadığı kadar birlik beraberlik içerisinde.

Bunun sonucunda da Türkoğlu’nda Kahramanmaraş’ın birinci ilçesi olacağız. Bize oy verenleri hep birlikte kucaklayıp bağrımıza basacağız. Güç birlik ve beraberliğin sonucunda Türkoğlu son yıllarda ki atılım kalkınmasına daha hızlı bir şekilde gidecek. 2001 öncesi hükümetlerin 500 milyon lira için IMF kapısında beklediği bir hükümetten bu gün sadece 500 milyonu Türkoğlu’nda harcanıyor” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından partilerinden istifa ederek AK Parti geçen vatandaşlara rozetleri takıldı. Ardından ise binlerce kişinin katıldığı birlik ve beraberlik yemeği birlik ve beraberlik içerisinde geçti.

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ’NDEN AYRILARAK AK PARTİ’YE KATILANLAR:
Kazım Orçan
Halil Oğul
Abdurrezzek Yakar
Fevzi Çomruk
Ali Ekber Karakozak
Veli Çakmak
Abdullah Orçan
Halil Orçan
Halil Kozanoğlu
Ali Çomak
Nurettin Sömeli
Mehmet Durna 
Ramazan Demir
Hacı Sarı 

Haber: Mücahit Dalkara

Editör: Mahmut Beyaz