“SAVAŞTAN DEĞİL VATAN HAİNİ OLMAKTAN KAÇTIM”

Birçoğu savaştan kaçarak Türkiye’ye yerleşen Suriyeli misafirlerin yaşadıkları katliamlar yürekleri burkuyor. İlginç yaşam öykülerini araştırarak sayfa sütunlarına taşıyan Manşet Gazetesi bu defa savaştan kaçan değil, vatan haini olmaktan kaçan bir ailenin yaşam öyküsüne kulak verdi.

Gerçekleştirdiği röportajlar ile çeşitli konu ve yaşam öykülerini sayfa sütunlarına taşıyan Manşet Gazetesi, bu defada yaşamlarını idame ettirebilmek için bir şekilde hayata tutunan Suriyeli ailenin hayat hikayesini araştırdı. Onların yaşamlarına bir nebzede olsa toplumsal farkındalık yaratmak için ailenin Suriye’de ki hayatından Türkiye’ye gelişine ve yaşadıkları sıkıntılara kadar bir çok araştıran gazetemiz, Suriyeli ailelere yönelik Ön yargıların kırılmasını hedefledi.

MASUMLAR İÇİN RAHATLIKTAN KAÇTI

Ülkelerinde yaşanan iç karışıklık nedeniyle 4 yıl önce ülkesini terk etmek zorunda kalan 45 yaşındaki Prof. Dr. Mahmud Nefise ve ailesi, alışılagelmişin aksine savaştan değil rahatlıktan kaçtı. Türkiye’ye sığınan her Suriyeli belki onların yerinde olmak isterdi ve Nefise ailesinin yaptığının tam tersine kendi rahatlıkları için vatan haini olmayı tercih ederdi. Belki de kimse onların yaptığını yapamazdı tanımadığı insanlar için rahatlığını ve evini terk edemezdi. Tüm bilinmezliklerin içerisinde Nefise ailesi ülkesi için masum halk için yurdunu evini bırakıp Suriye’den Türkiye’ye göç etti.

VATAN HAİNİ OLAMAZDI

Esad’ın, “Yanımda kal, ben seni rahat yaşatırım sende buna karşılık televizyon programlarına çık ve Esad yanlısı gibi propaganda yap” çağrısına karşılık bir an bile düşünmeden masum halka zulüm edilmesine göz yummayan Mahmud Nefise karşılaşabileceği en olumsuz şartlara rağmen ailesini yanına alarak Şam’ı terk etti.

İŞ BULMAKTA ZORLUK ÇEKTİ

Ne ile karşılaşacağını bilemeden yollara düşen Nefise ailesi ilk olarak İstanbul’a yerleşti. 6 ay boyunca ailesi ile İstanbul’da yaşayan Mahmud Nefise iş bulamadı ve yeni bir arayış içerisine girdi. Araştırmalarını sürdürürken bir tanıdık vasıtası ile Kahramanmaraş Üniversitesi’nden iş teklifi alan Nefise, ailesinin de onayı ile tekrar göç etti. Son 4 yıldır Kahramanmaraş’ta yaşayan Sara, Ayşe, Mecid ve Şeyma isimli 4 çocuk babası olan Nefise eşi Muna Bakhit ile tüm zorluklara göğüs germeyi başardı. Çocuklar ile yaşama tutunmayı başaran Nefise şimdi çocuklarını Türk okullarına yazdırdı ve çocuklarının okuldaki yakaladıkları başarı ile gurur duyuyor. Çocuklar ise Türkçe gördükleri derslerdeki yakaladıkları başarı ile göz dolduruyor.

İşte Nefise ailesinin yaşam öyküsü:

  Sizi tanıyabilir miyiz?

İlahiyatta İslam Felsefesi bölümünde ders veriyorum. 10 yıl önce Mısır’dan doktora eğitimimi aldım. Türkiye’ye gelmeden öncede Şam’da çalışıyordum. Suriye’de ilk olarak müdür olarak görev yaptım daha sonra üniversitede Profesör olarak Felsefe öğretmenliği yaptım. Fakültede çalıştığım sürede Suriye’de iç savaş başladı. Benim devletin yanımda durmam gerekiyordu devlet beni buna mecbur bırakıyordu. Esat bana televizyon programlarında Esat yanlısıymış gibi propagandalar yapmamı istedi. Bende ülkeme ihanet edemem dedim ve ailemle birlikte Suriye’yi terk ettik. İsteseydim orada kalıp rahat bir hayat sürdüreli bilirdim ancak ben masum halkın katledilmesine daha fazla dayanamazdım çünkü vatan haini değilim. Şu anda Üniversitede Dil bölümünde okuyan öğrencilere Arapça dersi ve yüksek lisans yapan öğrencilere de Felsefe eğitimi veriyorum. Eşim ise Arapça öğretmenliği yapıyor.

Neden Türkiye’ye gelmek istediniz?

Şam’da bir enstitüde çalıştığım zamanlar birkaç Türk öğrencim vardı. Onlara ders vermiştim savaş olduğu zamanda o öğrencilerimden bir tanesi Türkiye’de size ihtiyaç var dedi. Türkiye’de kolaylıkla iş yapabileceğimi söyledi. Bende o yüzden Türkiye’ye geldim. Türkiye’ye ilk geldiğimiz sırada 6 ay İstanbul’da yaşadım.

KAHRAMANMARAŞ’TA DAHA MUTLUYUM

İstanbul’dan Kahramanmaraş’a neden gelmeyi tercih ettiniz?

İstanbul’da hayat çok rahattı. Orada hiç zorluk çekmedik rahat bir şekilde yaşamımızı sürdürüyorduk ama İstanbul’da iş bulmak oldukça zor. 6 ay boyunca İstanbul’da iş bulamadım. Daha sonra Kahramanmaraş Üniversitesi’nde iş buldum ve o yüzden buraya geldim. İyi ki de gelmişim ben Kahramanmaraş’ta daha mutluyum.

Kahramanmaraş’ta en çok neyi sevdiniz?

Burası Şam’a daha çok benziyor orada da Akdeniz iklimini yaşıyorduk yine burada da aynı iklimi yaşıyoruz. Kültürlerimiz birbirine yakın. Buraya ilk geldiğimizde de sıkıntılar yaşamadık. Her şey bizim memleketimizde ki gibi. Benim gibi eşim ve çocuklarım da Kahramanmaraş’ta yaşamayı Suriye’den daha çok tercih ediyorlar.

VATAN HAİNİ OLMAMAK İÇİN GELDİM

Esat Şam’a neden önem veriyordu?

Yaşadığımız bölgede çok fazla Suriyeli yoktu. Hepsi ayrı bir bölgedeydi. Zaten Şam’da yaşayan herkes eğitimliydi Esat sadece Şam’da ki eğitimli insanlarla ilgileniyordu. Diğer vatandaşlarıyla hiç ilgilenmiyordu. Açıkçası tam savaşın ortasından geldim diyemem çok zorluklar yaşamadım ben orada ben Suriyeli savaştan zulüm görmüş insanları da temsil edemem. Onlar çok kötü şeyler yaşadı zaten kendi ülkelerinde dahi onlara Türkiye’de ki gibi değer verilmiyordu.

DİMİNİZİ RAHAT YAŞAMAK İÇİN TÜRKİYE’DEYİZ

Avrupa’ya gitmeyi düşündünüz mü?

Kardeşlerim Avrupa’ya gitti ancak biz oraya gitmeyi kabul etmedik. Çünkü oralarda kültür yok ve Müslümanlığımızı yaşayamayız. Türkiye’de dinimizi rahatlıkla yaşayabiliyoruz.

Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?

Hafta sonları buradaki ve Gaziantep’te ki Suriyeli vatandaşlara eğitim veriyorum. Bir şekilde burada hayatımızı devam ettiriyoruz ve ettirmek zorundayız. Çocuklarımda burada Türk okullarına giderek Türkçe eğitimler alıyor ve hepsi de derslerinde çok başarılı. Bundan sonraki süreçte de çocuklarım okulların devam edecek ve çok çalışarak hedefledikleri mesleğe ulaşacaklar. Bende çocuklarımın her zaman yanında olacağım. Eşim ve bende zaten çalışıyoruz. Kahramanmaraş’a ve burada yaşayan Suriyelilere her zaman destek olacağım.

Savaş bittiği zaman ülkenize dönmek ister misiniz?

Elbette savaş bittiği zaman ülkeme memleketime dönmek isterim. Ancak Esat orada olduğu sürece ben oraya dönmek istemiyorum. Türkiye’nin tüm illeri arasından da Kahramanmaraş’ta kalmayı tercih ediyorum. Savaş bitmezse da zaten öğretmenlik görevimi burada devam ettirmek istiyorum. Derslerimi verirken de Türk ya da Suriyeli olarak ayırt etmiyorum. Benim için tüm öğrenciler aynıdır.  

Fırat Kalkanı Harekatı ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Türkiye hükümetini böyle bir harekat başlatmasından dolayı takdir ediyorum. Bizde Türkiye’nin güvenliği için elimizden geleni yapacağız. Türk birliklerinin Suriye’de olması Türkiye’nin güvenliğini sağlamak için. Türk hükümeti böyle bir şey yapmazsa Suriye’de yaşanan olumsuzluklar Türkiye içerisinde de olacaktır. Biz ama her zaman Türkiye’nin yanındayız.

O GECE RECEP TAYYİP ERDOĞAN’I RÜYAMDA GÖRDÜM

15 Temmuz’da Suriye’de yaşanan olayların sadece bir benzeri yaşandı ve o gün kendi içinizde neler hissettiniz? O gece biz hiç uyumadık haberleri takip ettik. Sabaha kadar inşallah Türkiye’de de Suriye’de yaşananlar olmaz diye dualar ettik. Bu duayı ise bizim için değil sizler için ettik . 15 Temmuz’un yaşadığı günde zaten rüyamda Recep Tayyip Erdoğan’ı gördüm. O gün gece rüyamda Recep Tayyip Erdoğan’ı başarılarından dolayı tebrik ediyordum ve gecede darbe olayı yaşandı.

Haber: Kübra Dilbirliği Fotoğraf: Emre Akkış