Demokrasi insanoğlunun şu ana kadar oluşturduğu en iyi yönetim biçimi. Daha iyisi buluna kadar mevcut yönetimler içinde en akla yatkın olanı bu. Yada uzmanların demokrasi hakkındaki temel düşünce şekli aynen bu şekilde.

Güzelliklerinden birisi de, aynı kavramın, yani demokrasinin, insanlara kendi elleri ile seçtikleri yöneticileri protesto etme, onlara karşı kanunların el verdiği ölçüde eylem yapma hakkı veriyor olması. Halk, bir sonraki seçimi beklemeden, mevcut hükümetin almış olduğu bir takım kararlara karşı eylem yapma, protesto gösterilerinde bulunma hakkına sahip. Yani her şey sandıktan ibaret değil.

Fransa’da yaşanmakta olan protesto gösterilerini dünya ile birlikte bizlerde dikkatli bir şekilde izliyoruz. Benzin ve motorine gelen zamlarla başlayıp, hükümetin gündemine gelen ek vergi paketleri ile iyice alevlenen bu eylemler Fransa sokaklarını gerçek anlamda ateş çemberine çevirmiş durumda. İnsanların demokratik haklarını kullanarak eylemlerde bulunması doğal. Ancak yakıp yıkmaları, yağma girişimleri kabul edilemez.

Bu arada Fransa Cumhurbaşkanı Macron’dan akıl dimağımıza yazılan iki ayrı açıklama geldi. Birincisi geçen hafta ; “ Protestocular görmezden gelinemez. Dinlemek gerekir” Bu açıklamasından sonra akaryakıta gelen zamlar askıya alındı.

Yine bugün ikinci açıklaması ajanslara düştü. “Bugün itibari ile Sarı Yelekliler ile görüşeceğim”

Dedik ya, dünya ile birlikte bizde izliyoruz. İzledikçe garip düşünceler de hasıl olmuyor değil. Bizdeki protestolar neden dikkate alınmaz. Yani protesto eden, eylem yapan insanlar yaka paça götürülür. Fişlenir, toplum hükümet nazarında daima hükümet karşıtı, kötü niyetli, ülke bütünlüğüne zarar veren insan toplulukları olarak görülür?

Bizim demokrasi tarihimizde, demokratik sınırlar dahilinde yapılan eylemler ve protestolar ile kazanılmış bir hak var mıdır? Örneğin tarihimizde halk sokağa çıkıp ta geri aldırdığımız bir zam, haksız bir uygulama, halkın yararına olacak bir karar var mıdır?

Örneğin memur sokağa çıkıp coplandığı zaman, yeterince zam alabilmiş midir? İşinden atılan işçiler eylem yaptığında işlerine geri dönmüşler midir? Cezaevi önünde eylem yapıldığında gazeteciler serbest bırakılmış mıdır?

Neden? Biz eylem yapmayı mı bilmiyoruz, bizdeki iktidarlar eylemcileri kendi iktidarlarına potansiyel düşman olarak mı görürler?

Oysa protesto haktır. Protestocuların sesini dinleyen, onlarla oturup konuşma gereği duyan, zammı geri çeken hükümet halk nazarında sevimlidir. Onları küçültmez, bilakis değerli kılar.

Netice itibari ile, meydan okuma, yakıp yıkma niyetinde değil de, hak arama niyetindeki Sarı Yeleklileri seviyoruz. Bizden, halkımız içinden çıkan yada çıkabilecek sarı yeleklileri de iktidarın sevmesi gerekir.