Hafta içinde, taraftar dernekleri birleşmiş, tek nota, tek ses, tek yürek olmuştu,
Görüldü ki, “birlikten” de kuvvet doğmuştu,
Takım ise iyi oynamaya başlamış, gönüllere “umut tohumları” saçmıştı,
Takım içi huzurun “samimiyet kokuları” tribünleri sarmıştı,
Rakip liderliğe oynasa da alınacak puanlara inanılmış, hesapları yapılmış,
Puan cetvelinde konulacak yerleri de hazırlanmıştı,
Dökülecek terler bile çoktan “alınlara” yapışmıştı…
“İstek ve arzu” kardeşler ise sahada tavan yapmıştı…
Futbolcuların yüreğinden başlamıştı gelmeye “başarmalıyım” diye sesler,
Bilinirdi ki, Allah yürekten gelen her duayı da kabul eder…
*****
Başarısızlığın sebebi nedir?
İyi yönetilmeme, takım huzursuzluğu ve adaletsizlik, yetersizlik…
Çözüm nedir?
“Tanı, teşhis ve tedavi”
Kulübün “Diriliş” hareketi de bu hamlelerle başladı,
İlk 14 hafta da alınan puanların toplamı, son 3 haftada alındı,
Demek ki, takımın kapasite ile değil de “mutfağı” ile ilgili sorun vardı,
Hiçbir “bataklık” boşuna oluşmazdı,
“Hata” bunları defalarca yazanlarda mıydı?
Yanlış tercihlerde “ısrar” etmemek ise alkışa şayandı,
Çünkü istikbalin sebebi, “istikrardı”…
*****
“Küçük” dokunuşların, “büyük” farklılıklarını gördük,
Başak şehir maçlarıyla onurlandık, gururlandık,
İbrahim Koca, İsa ve Semih ile de geleceğimiz için umutlandık,
Oynatmayı bırak, kadroya bile alma cesaretini göstermeyen korkaklara da “hayıflandık”,
Şans vererek gençlerimizi kazandık,
Uçurumun eşiğinde tırnaklarımızla da ilk devrenin sonunda lige “asılı” kaldık.
*****
Hem fiziksel hem psikolojik olarak üst üste maç yapmak
Dinlenemeden tekrar maça çıkmak ve galip gelmek çok zordur,
Futbolcular sahada birbirlerini hem “tam anladılar” hem de “tamamladılar”
Futbolcuların “karakter uyanışlarına”, ayağa kalkmalarına tanık olduk,
Takımı takdir etmek, verilen emeği “alnından öpmek” gerekir,
Gönlümüzün başkentinde yer verdiğimiz,
Çimleri alın terleri ile sulayan, tüm takıma teşekkürler…
Eser’in önderlik ettiği mücadeleye, Devrim ve Ramazan, enfes golleriyle “taç” taktılar,
Teknik ve taktik anlayışı, takım planlaması, oyuncu değişiklikleri ve zamanlaması,
Tek kelime: kusursuzdu…
Ancak, “kapasite kusurlarını” gidermek için de 2-3 transfer kaçınılmazdı (santrfor, sağ bek, orta saha)
*****
Entrikalar ile “sinsi düdüklerden” ve pis kokan “ayak kokularından” arınmış,
Son yıllarda gördüğüm “örnek hakem” yönetimine şahit olduk,
Terazisi kalibreli ve adaletli iken, niyeti ise halisti,
Son haftalarda “ekşimiş surat” ifadeli taraftar görünümleri gitmiş,
Yerine “gülen yüz” ifadeleri gelmişti,
Bir daha da gelmeyeceğim dediği maça,
Gönlüne söz geçiremeyip gelerek şarkı yazan taraftarlar vardı:
“Vay delikanlı gönlüm vay, sen bu kurşunu yine mi yedin,
Hani maçlar bize haramdı, yine mi geldin”
İlk yarı perdesi kapanırken bir şey hatırlatmak isterim
Benim ne yazdığımı sakın kafanıza takmayın,
Bence, benim ne yazdığıma neden takıldığınızı, “kafanıza takın”…
*****
