Kahramanmaraş ve birçok ilde hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyretmeye başlarken uzmanlar, özellikle kalp-damar, hipertansiyon, kalp yetmezliği gibi risk grubunda bulunan hastaları, güneş çarpmasına ve kalp krizine karşı uyarıyor. Ayrıca güneşin dik geldiği saatlerde zorunlu olmadıkça dışarıya çıkmaması gerektiğini hatırlatan uzmanlar, bol bol sıvı tüketilmesine ve boğazı ağrıtmayacak kadar dondurma gibi soğuk yiyecek tüketilmesini öneriyor. İstiklal Üniversitesi Rektörü ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sami Özgül’de konuya ilişkin gazetemize açıklamalarda bulundu. Özgül, Kalp ve damar hastalarının sıcak havalardan çok çabuk etkilendiğini ifade ederek, “Güneş altında asla bulunmamaları gerektiğini mecbur kalıp çıktıklarında ise mutlaka güneşten koruyucu kasket veya koruyucu malzeme kullanılması gerektiğini vurguladı.

“KALP HASTALARI BU SICAKLIKTAN DAHA FAZLA ETKİLENİRLER”

Prof. Dr. Sami Özgül konuşmasında şunları söyledi: “Vücudun sıcaklığı idare eden regülatör merkez adında bir merkez var. Vücut sıcaklığını 36,5 derecede tutar ve vücutta oluşan enerjiyle vücut sıcaklığını artırmaya çalışır. Dışardaki ısı vücut sıcaklığını geçtiği zaman vücudun sıcaklığı kaybetmesi azalır. Çünkü atıyorum çıkarı 40 derece vücut 36,5 derece tutulursa vücutta ısı kaybı azalır. Bu ısı kaybı azalınca önce aşırı derecede sıvı kaybedilir, sıvı kaybedildiğinde tabi kan yoğunluğu artar. Ayrıca sıcaklık damarlarda genişleme yapar. Damarlarda genişlemenin dışında sıcaklık arttığı zaman kalp atış hızı da artar. Bir taraftan damarların genişlemesi, bir taraftan kalp hızının artması, bir taraftan sıvı kaybı ve halk arasında çoğu zaman güneş çarpması da denen tabloyu oluşturur. Yani çarpıntı, tansiyon düşmesi, sıvı kaybından dolayı dolaşan kan volümünün, hacminin azalmasına ve yoğunluğunun daha artmış olduğu bir kan usule gelir. Dolayısıyla bunlar pıhtılaşmayı kolaylaştırır. Sağlıklı insanlarda dahi uzun süre sıcakta kalmak sıvı kaybından dolayı aynı tabloyu oluşturur. Ancak yaşlılar ve kalp hastaları bu sıcaklıktan daha çabuk etkilenirler, daha fazla etkilenirler. Eğer mecbur kalmadıkça sıcak havalarda dışarıda ve güneş altında asla bulunmamaları gerekiyor. Mecbur kalırlarsa mutlaka güneşten korunmak için kasket veya başka koruyucu malzeme kullanmaları gerek. Dışarıya çıktıklarında sıcakta kısa süre kalıp serin bir yerde serinledikten sonra gitmeleri gerekiyor ve bol sıvı tüketmeleri lazım.

“DAHA SERİN BİR YER BULMALARI VE BOL SIVI TÜKETMELERİ GEREKİYOR”

Kalp ve damar hastaları sıcak havalardan çok çabuk etkilenir, özellikle damarlarında darlık olanlar. Dar damardan koyu kan geçerken hem plağın çatlamasına hem kanın pıhtılaşmasına neden olduğu için kalp krizlerinin artmasına sebep olur. Soğuklar da tabi kalp krizi artırıyor çünkü soğukta damar büzüşüyor, sıcaklarda damarlar genişliyor ve sıvı kaybından dolayı kan yoğunlaştığı için kalp krizinin oluşmasını kolaylaştırıyor. Yaşlılarımız ve hastalarımız gerçekten dikkat etmeli, daha serin bir yer bulmaları ve bol sıvı tüketmeleri gerekiyor. Soğuk su dondurma gibi soğuk yiyeceklerin yenmesi boğazı ağrıtmamak şartıyla kesinlikle sıcak havalarda yararı var. Soğuk yiyecek ve içecekler vücuda alındığı zaman vücut bu vasıtayla ısı kaybını artırıyor. Sıcak havalarda kesinlikle yararı var.

“KLİMALARI MÜMKÜNSE KULLANMAMAK GEREKİYOR”

Yazın zaten ağır yiyecekler fazla yenmiyor ama yağlı yiyecekler sindirimi zor olan yiyecekler yenmemeli. Yağlı yiyecekler zaten normalde de gerektiğinden fazla yendiğinde herkese zararlı. Özellikle sıcak mevsimlerde yağlı yiyeceklerden, hayvansal yağlardan uzak durmak gerekiyor. Klimaları mümkünse kullanmamak gerekiyor. Çünkü çoğu klima içerdeki havayı alıp soğutuyor, alınan hava kirli havaysa tekrar onu soğutup ortama veriyor. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar klimaların karşısına geçmemek lazım. Gerekirse odada bulunmadan odayı soğutup ondan sonra odaya girmek akılcı olur. Mevsim normallerin üzerinde sıcaklıklar var, sıcağın ötesinde bir de pandemi var mümkün olduğu kadar özellikle yaşlı ve kalp damar hastaları mecbur kalmadıkça evden çıkmamalarını öneriyorum.

Haber: Abdulsamet İspir

Editör: Mahmut Beyaz