Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Yavuz Sütbeyaz, iç kulak hastalıklarının baş dönmesine sebep olduğunu söyledi.

Dengenin sağlanmasının çok fazla sistemin rol oynadığı bir durum olduğunu dile getiren Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Yavuz Sütbeyaz, “İç kulak, gözler ve iskelet-kas sistemi bu sistemin birer elemanlarıdırlar. Bu organlardan gelen bilgiler beyin ve beyinciğe iletilir. İç kulakta 3 tane yarım daire kanalı ve iki tane kesecik mevcuttur. Bu kanallarda hareket eden sıvı sayesinde üç boyutlu düzlemde uzaydaki konumumuz beyine iletilmektedir. Bu üç sistemi (kulak, göz, kas-iskelet) etkileyen bir hastalık durumunda baş dönmesi ile birlikte o organa ait diğer belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Kulak hastalıklarına bağlı baş dönmelerinde çınlama, işitme azlığı, kulakta basınç ve dolgunluk hissi, kulak akıntısı saptanabilinir. Ancak birçok hastada sadece baş dönmesi mevcuttur” diye konuştu.

Benign Paroxismal Pozisyonel Vertigo (BPPV): Halk arasında iç kulak kanallarında kristal kayması olarak bilinir. Vertigonun (baş dönmesi) en sık görülen sebebidir. Her insanın yaşamı boyunca en az bir seferde olsa BPPV ihtimali yüzde 10’dur. Başın veya vücudun bir hareketi ile (perde asarken, arabada geri manevra yaparken, bir tarafa yatarken v.b.) ortaya çıkan baş dönmesi ataklarıdır. Vertigo olmadığı dönemde yürüme sırasında hafif dengesizlik olabilir. İç kulaktaki yarım daire kanalları içerisine denge organı üzerinde bulunan kristal taneciklerinin düşüp baş hareketleri ile kanallarda dolaşıp ani uyarılara yol açması sonucunda husule gelen baş dönmesidir. Videonistagmograf (VNG) testi ile kristal taneciklerinin yeri saptanıp, yerine göre değişik manevra tedavisi ile düzeltilir.

Vestibüler norinit: Çoğunlukla ÜSYE'ları (üst solunum yolu enfeksiyonu) takip eden günlerde ortaya çıkan baş dönmesi, bulantı-kusma krizidir. Bazen günlerce sürebilir. Kendiliğinden yavaş yavaş düzelir (gribal hastalıklar gibi). Bulantı-kusma önleyici (antiemetik) ilaçlarla destek olunabilir. Özellikle ilk günlerde yatak istirahati şarttır.

Meniere hastalığı: İşitme kaybı, kulakta çınlama ve dolgunluk hissi, 24 saate kadar sürebilen baş dönmesi ataklarının eşlik ettiği iç kulaktaki sıvıların basıncının yüksek olması durumudur. Stres ve tuz tüketimi suçlanmaktadır. Sigara nikotininine karşı bir aşırı bünyesel reaksiyonun sebep olduğu iddiası da çok güçlüdür.

Kronik orta kulak iltihaplarının iç kulağa yayılması (labirentit) sonucunda meydana gelen Vertigo Migrenöz vertigo (vestibüler migren): Migren toplumda baş ağrısının bir türü olarak bilinir. Çok fazla bilinmeyen kısmı ise migren baş ağrısının vasküler (damarsal) baş ağrısı olduğudur. Kafatasındaki zengin damar ağının ani olarak genişleyip veye daralmasıyla tetiklenen ağrıdır migren. Vestibüler migren ise iç kulaktaki denge sisteminin ve/veya uyarıları beyne götüren vestibüler sinirin (denge siniri) beslendiği damarlardaki ani kasılmalara bağlı kan dolaşımının bozulmasıyla meydana gelen baş dönmesidir. Tedavisi migren tedavisine benzer.

Santral vertigo: Beyinde bulunan denge merkezlerini etkileyen nörolojik durumlarda oluşan vertigodur. Baş dönmesine şuur kaybı, çift görme, konuşma bozuklukları ve felç gibi semptomlar eşlik edebilir. Ayrıca boyun problemleri ve sistemik hastalıklarda da vertigo görülebilir. VERTİGODA TANI NASIL KONULUR? Prof. Dr. Sütbeyaz, hastalığın tanısında öncelikle KBB hekimi tarafından fizik muayene ile her iki dışkulak yolu, kulak zarı ve orta kulağın değerlendirildiğini belirterek, “Daha sonra bazı testlerin yapılması gerekmektedir. İşitme problemi varsa odyometri (işitme testi) ve stapes refleks testi, dolgunluk hissi varsa timpanometri (orta kulak basınç testi) yapılabilir. İç kulaktaki patolojileri saptamak için özellikle vertigonun en sık sebebi olan BPPV (kristal kayması) tespiti ve tedavisinin yönlendirilmesi için mutlaka VNG (videonistagmografi) yapılmalıdır. Videonistgmografi (VNG) hastaya kamerası olan özel bir gözlük takıldıktan sonra sedyede baş ve gövdeye pozisyonlar verilerek göz hareketleri incelenir ve kaydedilir. Gözlerdeki kaymalar (nistagmus) incelenerek iç kulak kanallarındaki kristalciklerde kayma var mı (BPPV), varsa hangi kanalda olduğu tespit edilir” dedi. VERTİGODA TEDAVİ Vertigo sadece bir bulgu olduğundan öncelikle altta yatan hastalığın tedavi edilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Sütbeyaz, “Videonistagmografi testi ile eğer iç kulaktaki kristallerle ilgili problem saptanırsa (BPPV), özel manevralar (Epley, Semont, Barbeque, Gufoni) veya özel egzersizler (Brandt-Daroff) yaptırılarak kanallarda kristallerin stabilizasyonu sağlanır. Tecrübeli ellerde yapılan test ve manevralarla hastalar bir seansta bile yıllardan beri çektiği vertigo şikayetinden kurtulabilmektedirler. Eğer baş dönmesi meniere hastalığına bağlı ise tuz kısıtlaması, sigara yasağı, stresten uzak durma ve gerekirse psikolojik tedavi, allerjen gıdalardan uzak durma ve bazı ilaçlar ile baş dönmesi ataklarının sıklığı ve atakların süresi azaltılmaya çalışılır. Kriz dönemlerinde gerekirse hasta yatırılarak tedavi edilir. Migrenöz vertigolarda tedavi migren baş ağrılarında olduğu gibidir. Vestibüler nörinit başlangıç döneminde yatak istirahati önerdiğimiz, her gün şikayetleri biraz daha azalarak 15-30 gün içerisinde kendiliğinden düzelen, denge organının bir tür nezlesidir” diye konuştu. İHA

Editör: Mahmut Beyaz