Modern tıp hizmetlerinin özverili biçimde yürütülmesinin yanı sıra geleneksel tedavi yöntemlerinin de merdiven altı diye tabir edilen ortamlarda yapılmaması adına Sağlık Bakanlığı harekete geçerek geleneksel tedavi yöntemlerini hastaneler bünyesinde vatandaşlarla buluşturuyor. Bu kapsamda her geçen gün yeni bir birimin bünyesine katılmasıyla daha da güçlenen Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi’ne, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Ünitesi (GETAT) de kazandırılmıştı. GETAT’da özellikle sağlıksız ortamlarda yapıldığı bilinen hacamat ve akupunktur tedavileri, sertifikalı hekimler tarafından, devlet eliyle usulüne uygun, steril ortamlarda ve güvenli bir şekilde yapılıyor. Necip Fazıl Şehir Hastanesi Ana Hizmet Binası 3. Katında hizmet veren GETAT’a Kahramanmaraş halkı da yoğun ilgi gösteriyor. Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Ünitesi’nde görev yapan Dr. Haluk Habip Kurtoğlu, binlerce yıllık Çin tıbbının sistematik bir tedavi şekli olan akupunktur tedavisi hakkında bilgiler verdi. Akupunkturun vücuttaki hemen hemen tüm sistemi etkilediğini anlatan Kurtoğlu, baş ağrısı, migren, nevrajiler, boyun ve fıtığa bağlı ağrılar ile obezite diyetine uyum sağlama noktasında önemli faydalarının olduğunu söyledi.

KAHRAMANMARAŞ HALKI AKUPUNKTURU YENİ YENİ TANIYOR”

Kahramanmaraş halkının akupunktur tedavisi çok fazla bilmediğini anlatan Dr. Haluk Habip Kurtoğlu, “Özellikle yaş kupa terapisi dediğimiz hacamata ve sülüğe halkımız tarafından yoğun bir teveccüh var. Sağlık Bakanlığı bunları ehil olmayan kişilerin yapmasını engellemek amacıyla 2014 yılından itibaren bir yönetmelik çıkartarak, bu tedavileri sağlık kurumlarında, hastanelerde yaptırmaya başladı. Biz de 2019 yılının başından itibaren Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Ünitesi’nde (GETAT) halkımıza hizmet veriyoruz. Şuan da sadece iki terapimiz var. Birisi akupunktur, diğeri de yaş kupa terapisi dediğimiz halk arasında bilinen adıyla hacamat. Halkımız hacamat tedavisini çok iyi biliyor ama akupunktur yeni yeni yaygınlaşıyor. Özellikle de burada tedavi olan vatandaşlarımız yaşadıkları olumlu tecrübelerini diğer insanlara anlatmasıyla tanınırlığı da artıyor” dedi.

VÜCUTUN BÜTÜN SİSTEMLERİNDE ETKİLİDİR”

Akupunktur tedavisinin Çin tıbbına dayandığını ve binlerce yıllık geçmişinin olduğunu anlatan Kurtoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti, “Akupunktur, kadim Çin tıbbının binlerce yıllık geçmişi olan sistematik bir tedavi şeklidir. Vücuttaki hemen hemen tüm sistemler, organları etkileyen, olumlu fayda sağlayan bir tedavi yöntemi. Vatandaşlarımız en çok kilo vermek, obezitede diyete uyum konusunda popülaritesi var akupunkturun. Bize başvuran hastaların hemen hemen yarısı obezite diyetine daha kolay uyum sağlamak için başvuruyorlar. Tavsiyelerimize uyan vatandaşlarımızda da yüzde 80 oranında başarı sağlayabiliyoruz.”

ÇELİK İĞNELERLE YAPILAN BİR TEDAVİ”

Akupunkturun vücuttaki özel noktalara steril çelik iğneleri tatbik etmek suretiyle uygulandığını kaydeden Kurtoğlu, “Akupunkturu tanımlarsak, vücuttaki özel noktalara steril çelik iğneleri tatbik etmek suretiyle uygulanan geleneksel tedavi yöntemidir. Sağlık Bakanlığı’nın yayımlamış olduğu yönetmeliğe göre ünitelerde her türlü kas iskelet sistemi ağrılarında, baş ağrılarında, migren, organik bir sebebi olmayan tüm baş ağrılarının tedavisinde, bel fıtığının kronik döneminde, altta yatan bir sebebi bulunamayan vertigoda, çocuklarda altına ıslatma dönemlerinde, sancılı adet gören veyahut ta adet düzensizliği olan kadınların tedavisinde, obezite tedavisinde diyete uyum sağlamakta kullanılan yine sigarayı bıraktırma konusunda sigarayı bırakırken hastaların yaşadığı anksiyetenin tedavisinde ve uyku bozukluklarında kullanılan çok yönlü geleneksel tedavi yöntemidir. Hastalarımız MHR ve 182’den randevu alarak burada tedavi görebilirler” açıklamalarında bulundu.

BAŞ AĞRISI VE MİGREN İÇİN ÖNEMLİ”

Akupunkturun diğer faydalarını da anlatan Kurtoğlu, özellikle baş ağrısı ve migren tedavisinde çok etkili olduğunu belirterek, “Akupunktur, baş ağrısı, migren, nevrajiler, boyun ve fıtığa bağlı ağrılar, nörolojik ağrı ve yorgunluğa bağlı anksiyete de kişinin kendisini daha sağlıklı, daha mutlu hissetmesi için kullanılan bir tedavi yöntemidir. Ürtikerde ve özellikle sebebi belli olmayan alerjilerde kişilerin fayda gördüğü bir tedavi şeklidir. 2-3 bin yıllık bir geçmişi olan sistematik bir tedavi şeklidir” şeklinde konuştu.

AKUPUNKTUR NASIL ETKİ EDER?

Akupunktur yapılırken cilde bastırılan iğnelerin vücutta tam olarak nasıl bir etki oluşturduğu halen tam olarak anlaşılamamıştır. Fakat yapılan son çalışmalar akupunkturun beyindeki pozitif ruh hali sağlayan ve ağrıya karşı etkili maddelerin salınımını arttırdığını göstermiştir. Halk arasında "mutluluk hormonları" olarak adlandırılan bu maddeler serotonin ve endorfinleri içerir. Yapılan bazı deneysel çalışmalar, akupunkturun sırt ve eklem problemlerinden kaynaklanan ağrılara karşı etkili olduğunu göstermektedir. Amerika'da yürütülen plasebo kontrollü bir araştırma, akupunkturun kronik ağrı üzerinde plaseboya göre daha iyi bir etkisi olduğunu göstermiştir. Bu bilgilerin ışığında aşağıdaki etki mekanizmalarının tedavide rol oynadığı varsayılmaktadır:

*Sinir sistemi aracılığıyla, örneğin endorfinler (endojen ağrı giderici maddeler)

*Hormonlar aracılığıyla

*Kan damarlarının aktivasyonu yoluyla

*Bağışıklığı güçlendirme yoluyla

*Kasların gevşetilmesi yoluyla

AKUPUNKTUR TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Akupunktur tedavisinde iğneler tedavisi planlanan hastalığa bağlı olarak seçilen noktalara batırılır. Tedavide steril ve tek kullanımlık son derece ince iğneler kullanılır. Hasta genellikle sadece iğnelerin ilk girişinde çok hafif bir ağrı hisseder. Bir süre sonra, tedavi edilen bölgelerde hafif bir sıcaklık hissi gelişebilir. İğneler ciltte yaklaşık 20 ila 30 dakika kalır. Belirli etkilerin elde edilmesi için özel stimülasyon teknikleri kullanılır. Bunun için iğneler ilave olarak ısıtılabilir, bilinçaltı uyarma akımıyla uyarılabilir veya yukarı ve aşağı hareket ettirilebilir.

Akupunktur noktalarını kullanarak uygulanan başka tedavi prosedürleri de vardır. Akupresör yöntemi, akupunktur noktalarına parmaklarla masaj yapılarak bölgede toplanan enerji yoğunluğunun dağıtılması ve ilgili noktalarla bağlantılı olduğu düşünülen organların bu şekilde rahatlatılması esasına dayanır. Akupunktur noktaları ciltte değişik bölgelere göre değişen derinin 2 mm ila 4 cm’ye kadar derinliğinde bulunur. Lazer akupunkturunda ilgili noktalara lazer iğne denilen, aslında gerçek bir iğne olmayan, bir lazer ışığı darbesiyle ulaşılarak uyarım sağlanır. Lazer akupunkturu iğnelerden rahatsız olanlar ve çocuklar arasında popüler olan hafif ve ağrısız bir yöntemdir.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz