Kahramanmaraş Halk Sağlığı Müdürlüğü Diş Hekimi Berna Göçebe 16-22 Kasım Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası ve 22 Kasım Diş Hekimliği Günü münasebetiyle ağız ve diş sağlığının önemi hakkında açıklama yaptı. Ağızda meydana gelebilecek hastalıklar ve çocukların eğitimi konularında önemli açıklamalar yapan Göçebe; “Ağzımız aynı zamanda vücudumuzun aynasıdır, sağlıklı olmalı” dedi.

Sağlık “fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak tam iyilik hali” olarak tanımlanmakta, sağlıklı olma durumu ise ancak vücuttaki tüm organ ve dokuların sağlıklı olması ile mümkün olur. Ağız ve diş sağlığı da genel sağlığın, dolayısıyla yaşamsal fonksiyonların ve yaşam kalitesinin vazgeçilmez bir unsurudur.

Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ); diş ve dişeti rahatsızlıklarını yaygınlığı ve tekrarlama oranları nedeni ile insanların karşılaştığı en büyük sağlık sorunlarından biri olarak tanımlamaktadır. “Ağız hastalıklarının” birçok ülkede yüksek oranda görülmesi ve bu hastalıkların “Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar” ile ortak risk faktörlerine sahip olmaları DSÖ’nün ağız diş sağlığının korunmasına yönelik programlara birinci derecede öncelik vermesine yol açmıştır.

AĞZIMIZ VÜCUDUMUZUN GİRİŞ KAPISIDIR
Pek çok hastalık dişetlerini, tükrüğün miktar ve kalitesini etkiler. Diş hekimi muayenesi sırasında görülen ağız bulguları ve testler sonrasında ilk kez diyabet olduğu fark edilen ve dahiliye kliniğine yönlendirilen diyabet hastası sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Genel sağlıkla ağız diş sağlığı birbirini etkiler. Bazı durumlarda da mevcut hastalık ağız diş sağlığını bozabilir. Yapılan araştırmalar kötü ağız hijyeninin, bireylerde kardiyovasküler sorunlar, osteoporoz, üst solunum yolları enfeksiyonları, diyabet ve endokardit riskini, gebelerde ise düşük doğum ağırlığı ve erken doğum riskini arttırdığını göstermiştir.

DİŞ ÇÜRÜĞÜ VE DİŞETİ HASTALIKLARININ SEBEBİ KÖTÜ AĞIZ HİJYENİDİR
Bu hastalıklar diş ve çevre dokuların doğru bir yöntemle ve düzenli olarak fırçalanması, doğru diş ipi kullanımı, sağlıklı beslenmenin düzenlenmesi, düzenli diş hekimi kontrollerinin aksatılmaması ile önlenebilir. Diş minesinin güçlenmesi amacıyla dişlerin florlanması veya diş hekiminin önereceği diğer koruyucu uygulamalar ihmal edilmemelidir.

Günde 2 Kez 2 Dakika dişlerin tüm yüzeylerinin temizlenmesi, dişetine masaj yapılarak kan dolaşımının sağlanması esastır. Dişlerin dudak ve yanağa bakan yüzeyleri, dile bakan yüzeyleri dişetinden dişe doğru dairesel hareketlerle, çiğneyici yüzeyleri ise ileri geri hareketlerle fırçalanmalıdır. Dişler her yemekten sonra, günde an az 2 kez fırçalanmalı, uçları yuvarlatılmış, yumuşak kıllı bir fırça tercih edilmeli, diş macunu miktarı nohut boyutunda olmalıdır. Diş macununda bulunan ve dişlerin korunmasında etkisi olan florun etkili olabilmesi için fırça su ile ıslatılmamalı, fırçalama işlemi 2 dakika sürmelidir. Dişlerin birbirlerine komşu olan ara yüzleri ancak diş ipi ile etkin olarak temizlenebilir. Dilin fırçalanması da ihmal edilmemelidir. Ara öğünlerde ya da fırçalama olanağı olmadığı zamanlarda ağzı çalkalamak veya su içmek yararlı olacaktır.

DÜZENLİ DİŞ HEKİMİ KONTROLLERİ AKSATILMAMALIDIR
Ağız ve dişlerin zaman zaman kişinin kendisi tarafından aynaya bakarak kontrolü yapılmalı, 6 ayda bir düzenli olarak diş hekimi kontrolüne gidilmeli, tedavi gerektiren ağız ve diş sağlığı sorunları diş hekiminin belirlediği tedavi programına uyularak çözümlenmelidir. Kişinin farkında olmadığı basit bir diş sorunu ilerde tedavi sürecini zorlaştıracak kadar problemli bir hale gelebilir.

Flor uygulamaları diş minesinin güçlenmesi, ağızdaki asit ortamın nötralize edilerek bakteri plağının etkisinin azaltılması amacıyla kullanılır. Flor; diş macunu, flor gargarası, flor jeli, flor verniği gibi formlarda uygulanır.

HAMİLELİK SÜRECİ VE AĞIZ DİŞ SAĞLIĞI
Hamilelerin ve henüz doğmamış bebeklerinin hem genel sağlıklarının hem de ağız diş sağlıklarının korunması için anne adayları ağız diş sağlığını önemsemeli, sağlıklı beslenme programı oluşturmalı, her zamankinden daha özenle ağız diş bakımı sağlamalı, koruyucu uygulamalar hakkında diş hekimi desteği almalıdır. Hamilelikte hormonal dengenin değişmesinin ağızda da bir dizi değişikliğe neden olabileceği unutulmamalıdır. “Her hamileliğin bir diş kaybına neden olduğu” şeklindeki yanlış inanıştan da vazgeçilmelidir.

BEBEKLİKTEN ÇOCUKLUĞA AĞIZ DİŞ SAĞLIĞI
Biberon ile uzun süre ve tatlandırılmış sıvılar verilmesi, emziklerin bal, pekmez, reçel gibi maddelere batırılarak verilmesi, bebeğin bütün dişlerini etkileyen ve çok hızlı ilerleyen çürüklerin oluşmasına sebep olur. Biberon çürüğü dediğimiz bu çürük tipi ağrı ve iltihaplanmalara, süt dişlerinin erken kaybına ve beslenmenin olumsuz yönde etkilenmesine neden olabilir. Bebeklerin ağızlarında biberon varken uyutulmaları da doğru değildir.

SONUÇ OLARAK ÇOCUKLARIN EĞİTİMİ SON DERECE ÖNEMLİ
Ağız diş sağlığının korunması ve geliştirilmesi sürecinde çocukların eğitimi, diş fırçalama alışkanlığı kazanmaları son derece önemli olduğuna değinen Dt. Göçebe; “Anne ve babalar kendi dişlerini fırçalarken çocuklarına da örnek olacaklardır. Evde anne ve babanın rol model olması, okulda öğretmenin diş fırçalamayı ya da doğru beslenmeyi özendirmesi çocukların ağız ve diş sağlığı açısından doğru tutum ve davranış edinmelerine yardımcı olacaktır.

16-22 Kasım Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası ve 22 Kasım Diş Hekimliği Günü vesilesiyle, bütün ebeveynlerimizi, öğretmenlerimizi ve toplumumuzun tüm üyelerini ağız diş sağlığı konusunda duyarlı olmaya davet ediyor ; ağız diş sağlığının korunması, iyileştirilmesi ve bu bilincin yaygınlaştırılması için büyük bir özveri göstererek, fedakarca çalışan diş hekimlerimizin ve personelimizin çalışmalarında başarılar diliyor, halkımızın ‘Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası’nı ,diş hekimlerimizin ‘Diş Hekimliği Günü’nü kutluyorum” dedi.
Haber: Şenol Güneş
 

Editör: Mahmut Beyaz