Rusya –Türkiye ilişkileri son günlerde malum… Sanki Rusya’nın ekonomik yaptırımlarıyla ülkemiz krize girdi girecek rüzgarları birileri tarafından estirilmeye çalışılıyor. Ama unutulmaması gereken detay insan ilişkilerinde olsun devletlerarası ilişkilerde son sözü paranın dili belirler. Düşünün; karşımızdaki insanı ne kadar sevmesek de aramızda ekonomik bağ varsa birbirimizden kopamayız. Aynı kural uluslararası ilişkiler içinde geçerli… Kriz sonrası Rusya ile ilişkilerimize baktığımızda; Rus tüketicileri ve şirketlerinin ülkeyi yönetenlere yaptıkları baskıyla, ekonominin evrensel dili ülkemize uygulanan ekonomik yaptırımları bozuyor.

 Diplomaside ne kadar sert rüzgarlar eserse essin Rusya, Türk ürünlerinden vazgeçemiyor… Rusya'nın, Türkiye'den bazı ürünlerin ithalatına kısıtlama getirmesine karşın, aralarında ayakkabı, çamaşır ve bulaşık makineleri ile fırınların bulunduğu hafif sanayi ürünlerini kapsam dışında bırakması, söz konusu ürünlerin bu ülke tüketicileri açısından önemini bir kez daha ortaya koydu.

Alman Bosh-Siemens şirketinin St. Petersburg yakınındaki fabrikasında 11 Aralıkta yedek parça yokluğundan durdurulan çamaşır makinası imalatına yeniden başlanabilmesi için St. Petersburg Vali Yardımcısı Sergey Morçan Aralık ayı başında Rusya Gümrük Komitesi’ne yazılı başvuruda bulunarak, bölge ekonomisi için büyük önemi olan fabrikada üretime devam edilebilmesi için Türkiye’den gelen yedek parçaların gümrüklerden gelişinde kolaylık gösterilmesini talep ediyor. Bir haberde su ürünlerinden; 16 bin tonluk çipura ve levrek yüklü Türk TIR’ı Rusya gümrüklerinden geçerek ülkeye giriş yaptı.

İhracatta yaşanan gelişmelere paralel ithalatta da durum Rusya açısından daha önemli… Rusya’nın 3 milyar dolar harcadığı ve 20 milyar dolara mal olması gereken Akkuyu Nükleer Santrali’nde çalışmalar devam ediyor. Türkiye doğalgaz ithalatının yüzde 55’ ini ve petrolün yüzde 35’ ini Rusya’dan alıyor. Almanya’dan sonra en çok gaz alan ülkeyiz.

 Hesap ortada… Krizin büyümesinden kimin daha çok zarar edeceğini bilmek için hesap uzmanı olmaya gerek yok…