Ramazan ayı huzur verir.

Farklı bir mutluluk duyarız oruç tutarken...

Kahramanmaraş'ta bu tür duyguları dolu dolu yaşıyoruz.

Bugün ilk orucumuz...

Bayrama kadar devam...

Nefsimizi terbiye edeceğiz.

Yürekler yumuşayacak.

Kavga gürültü olmayacak.

Yaşamımıza sevgi ve hoşgörü hakim olacak.

Sonuç olarak güzel günler geliyor.

16 Mayıs Çarşamba yani bugün başladık...

15 Haziran Cuma günü Ramazan Bayramı...

***

Ben yine görgüden yazacağım.

Ramazan ayı görgüsünden.

En çok ihlal edileni yazacağım.

İftarda yemeğe saldırmak...

Canavar gibi kaşığa sarılmak...

Ve çabucak yalayıp yutmak...

Maalesef hep yapıyoruz.

Hem sofraya saygısızlık.

Hem de Ramazan ayına uymayan davranışlar.

***

Oruç tutan insan daha sabırlı olmalıdır.

Daha sakin olmalıdır.

Sofraya telaşsız oturmalıdır.

Hatta çorbayı içip mola vermelidir.

Ya bir nefes ya da akşam namazı...

Bu moladan sonra yemek devam etmelidir.

Sakin sakin ve telaşsız...

Hem kendi sağlığınız için.

Hem de toplumsal uyum için.

***

Maalesef bunlar olmuyor.

Aç kurtlar gibi saldırıyoruz sofraya...

Avurdumuz doluyor.

Bir yandan da ekmek iteliyoruz.

Nefes almamız bile zorlaşıyor.

Dur, yavaş öleceksin be kardeşim!

Kıtlıktan mı çıktın?

Bu sözleri söylemek geliyor içimden.

Ama gülüp geçiyoruz.

***

Özellikle iftar sofrası ahenk ister.

Önce dua edip şükretmeliyiz.

Aç insanlar düşünülmelidir.

Ve oruç açılmalıdır.

Hele iftar davetindeyseniz daha önemli...

Çevrenize uyacaksınız.

Ev sahibine tabi olacaksınız.

Davet sahibi konuşurken çatalı kaşığı bırakacaksınız.

***

Hele kalabalık davetlerde daha dikkatli olmalıyız.

Kalabalığa getirip bu tür görgü hatalarını çok yapıyoruz.

Orucun temelinde sabretmek vardır.

Nefsinize hakimiyet vardır.

Bunlar olmayan yerde amaca ulaşılmamış demektir.

Bu konuyu da sık sık yazıyorum.

İftar ve sofra terbiyesine dikkat edelim.

Hem dinimizin gereğini yapmış olalım.

Hem de toplumsal kurallara uyalım.

Huzur dolu bir Ramazan ayı dileğimle...

Hayırlı günler.