Koronavirüsle savaştık ve hala savaşıyoruz. Özlem duygularımızın yoğun olduğu şu zamanlarda da bayram geldi çattı. Aile ziyaretleri, şekerler, el öpmeler, sarılmalar…

Neredeyse ilk kez yaşıyoruz bu durumu. Bayram namazına gidememek, aile/akraba ziyaretlerini yaşayamamak.

Zaten içimizde bolca özlem biriktirmiştik ki bu bayramda da özlemimiz kaldığı yerden devam ediyor olacak ne yazık ki. Bu durumda sizlerden ricam olacak;

Yaşlılarımızı bu bayramda unutmayalım. Biz gençlerden daha zor günlerden geçiyorlar. Elini öpemeseniz de arayın. Onların mutlu olmaları bizler için çok önemli değerli.

***

Kapalı çarşıda bayram şekeri satan esnaflardan birkaçıyla konuşma fırsatım oldu. Esnaflar da bir hayli zorlanıyor bu durumdan. Sahi, bizim bayramımızın geleneğidir bayram şekeri.

Olsun. Bu bayramda kısa da olsa uzakta kalalım. Çünkü daha göreceğimiz ne bayramlar var, acısını o bayramlarda çıkartırız.

***

Durumun ciddiyetini anlamamız için daha ne olması gerekiyor? Etrafımızdaki bir insanın bu salgına yakalanması mı gerekiyor bizlere söylenen tedbirleri uygulamamız için? Hala geç değil. Tehlikenin farkına var. Gerekmedikçe sokağa çıkma, elini sürekli yıka, öpüşme, tokalaşma. Dışarıdan ya da çevreden biraz mahrum kal. Çünkü sana söyleneni yapmazsan, sonsuza kadar bunlardan mahrum kalabilirsin. Böyle olmasını hiç kimse istemez.

***

Tedbirli olarak hayat normalleşmeye dönüyor. Ama bilin ki hala özgür değiliz. Hala dilediğimiz gibi diğer şehirlere gidemiyor, dostlarımızla samimi bir şekilde takılamıyoruz. Lütfen, bu normalleşmede bile Kitap oku, film/dizi izle, müzik dinle, resim çiz, ders çalış, odanda dans et…

Son olarak; sosyal medyadan ve televizyondan uzak olan yaşlılarımız var, onlara da yeni gelişen durumdan da haberdar edelim ki yaşlılarımız da her gelişen duruma göre davranabilsin.