100 yıl öncesinde Arabistanlı Lawrence adında bir arkeolog görünümlü bir ajan, Arap dünyasını kışkırtarak Osmanlı imparatorluğunun yıkılmasında önemli bir rol üstlenmişti. Günümüzde de Irak ve Suriye başta olmak üzere bu coğrafyada, gazeteci ve özgürlük savaşçısı adı altında ajanlar kol geziyor. Bugüne kadar Fransa 114, İngiltere 74, Belçika 48, Almanya 78, İtalya 32, Avusturya 24, Kanada 17 ve Rusya'nın 57 ajanı çıkan çatışmalarda öldürüldü. Öldürülen ajanların önemli bir kısmının Suriye PKK'sı olan PYD'de olması dikkat çekiyor. İngiliz İstihbarat Servisi MI5, basına "sızdırdığı" bir raporda Amerika'nın PYD, DAEŞ ve İranlı milisler arasında 180 civarında ajanının bulunduğunu belirtmişti. Bunun üzerine Beyaz Saray ise yaptığı açıklamada, verilen rakamın doğru olduğunu ancak bunların istihbaratçı değil gönüllü savaşçı olduklarını öne sürmüştü. Suriye'de PYD saflarında öldürülen Avustralyalı Bagok kod Ashley Kent Johnston ve İngiliz Kemal kod Konstandinos Erik'in birer ajan olduğu ortaya çıktı. Bir başka örnek; Hatay’ın Yayladağ İlçesi’nde sınır bölgesine yaralı olarak bırakıldıktan sonra İncirlik üssündeki Amerikan heyetine teslim edilen ABD’li Lindsey Snell’in, İngilizler tarafından korunduğu ortaya çıktı. Amerikalı ve İngiliz ajanlar tarafından bırakıldığı ortaya çıkan gazetecinin sınır ötesinde teröristlere yardım ettiği ve onlar için propaganda yaptığı öğrenildi. Gazeteci kadın ajan, PKK’lılarla özelikle şehir savaşları, patlayıcı tuzakları, sivil vatandaşları güvenlik güçlerine karşı harekete geçirme konularında teorik bilgiler paylaşıyormuş. İşbirliği yaptığı diğer ajan ise YPG saflarında savaşan İngiliz Ajan Macer Gifford…Gazeteci Snell şu anda Hatay’daki bir cezaevinde. . Lindsey Snell’in geçmişi de karanlık… 2010 yılında Afganistan’da da tutuklanmıştı. CIA, o tarihte de devreye girip Snell’i kurtarmıştı. Gazeteci veya özgürlük savaşçısı maskesi altında ajanlar Ortadoğu’da cirit atıyor. Biz bu filmleri yüzyıl öncede görmüştük… Aslında değişen bir şey yok sadece aktörler farklı…