Orhan Kemal festivali Cumartesi günü Adana’da başladı.Yazar Orhan Kemal denince aklıma, ortaokul yıllarında okuduğum hala etkilendiğim kitapları gelir.Çukurova temalı kitaplarından çok konu ve kişilerini İstanbul’un kenar semtlerinden seçtiği eserleri beni daha çok etkilemiştir..Türk Sinemasında Ertem Eğilmez filmleri ile edebiyatımızda Orhan Kemal karakterleri; genelde hayatın içinden, yanımızda çevremizde görebileceğimiz insanlardır.

Ortaokul yıllarında Orhan Kemal’in okumadığım romanları kalmamıştı. İçlerinden ‘Arkadaş Islıklarını’ unutamam. Arkadaş Islıkları, genç bir delikanlının yaşamından kesitler anlatırken, arkadaşlarımızın çaldığı o ıslıkların üzerimizde nasıl bir etki yarattığını anlatıyor. Yazar, sıradan bir delikanlıyı, sokak serseriliğinden kurtarıp sorumluluk sahibi olan bir genç konumuna getirerek geleceğe umutla bakılması gerektiğini vurguluyor. Karamsarlığa düşmeden, okuyucuya umut aşılıyor.

Yazar Orhan Kemal’in eğitimi ortaokul terk olmasına rağmen, araştırmacı ve gözlemci yapısıyla kendini yetiştirmiş olan usta yazarımız kendini tanımlarken; gerçek olan öğrenmektir, nereden nasıl öğrenirsen öğren, nereden nasıl öğrendiğin diploman hatta neler bildiğin de önemli değil, ne yaptığın önemlidir’ sözü ile hayata bakış açısını ortaya koymaktadır. Yazar edebiyatımızda’diyalog ustası’olarak diye anılmaktadır. 7 yaşında ki çocuğu da 70 yaşında ki adamı da son derece doğal bir şekilde konuşturur. Bu ustalığıyla oyun ve senaryo denemelerine de imza atmıştır.

Orhan Kemal eserlerinde okuyucuya her zaman umut aşılar kendisinin ifadesiyle; romanlarımdaki iyimserlik bana, halkımızı yakından çok iyi tanımaktan geliyor. Daha açıkçası ben halkın kendisi, bir parçasıyım. Onun için yakından görüyor, biliyorum ki en kötü insanın bile iyi bir yanı var. Daha açıkçası, en kötü insanı içinde yaşadığı toplum yaratıyor. Onun için bizim bulunduğumuz toplumun değil, dünyanın gelecekte düzene gireceğini, düzenli toplum insanlarının da daha çok mutlu olacağına inanıyorum."ilkesini savunmuştur.

Dünyaca ünlü yazar Dostoyevski ile ortak özelliği, para için roman yazmasıdır. Her ikisi de bu amaç için yazmış ama eşsiz eserler ortaya çıkarmıştır. Bu ortak noktadaki ayrı düşen ise Dostoyevski’nin kumar borcunu çıkarmak, Orhan Kemal'in ise kömür parasını çıkarmak için yazmış olmasıdır.2 Haziran 1970 yılında,56 yaşında öldü.