Uluslararası antlaşmalar gereği yeryüzünde yaşanabilecek her türlü çatışma ve savaş hallerinde kimyasal silah kullanımı yasaklanmıştır. Bu hem bizim, hem ülkemizin hem de dünyamızın daha güvenli olması açısından önemli bir güvence.

Suriye’nin tatbik etmiş olduğu kimyasal silah saldırısı sonrası bizzat şahit olduk. Dünyanın koca koca ülkeleri ayağa kalktı. Egemen ve vicdan sahibi! güçler olaya anında müdahale etti. Esad rejiminin kimyasal silah ürettiği varsayılan tesislerini vurdu.

Bay Tramp’ın tam da Suriye’den çekileceğiz açıklamasının ardından bu kimyasal saldırının gelmesi, bilahare Amerika, İngiltere ve Fransa’nın üçlü koalisyon olarak Suriye’ye saldırması tesadüf sadece. Suriye’de 400 bin insan katledilirken gıkını çıkarmayan, ülkemizin bu zulme dikkat çekme çabalarına kulaklarını tıkayan egemen güçlerin bir anda insan hayatına duyarlı olması ne kadar ilginç.

15 Mart 2011 tarihinden beri yaklaşık 400 bin kişinin öldüğü, milyonlarca insanın evini yuvasını terk etmek zorunda kaldığı, mülteci statüsünde başka ülkelerde yaşamak zorunda kaldığı Suriye’ye, nihayet egemen ve vicdan sahibi! Güçler müdahale etme gereği duydu. Sebep; Kimyasal silah kullanımı.

Yani diyor ki; sevgili Esad, sen insanları, çocukları, kadınları, sivilleri her türlü kurşun, bomba ve türlü muhtelif silahlarla öldürebilirsin. Bunda yasal anlamda sıkıntı yok. İş kimyasal silaha gelince, dur orda… Kimyasal yasak.

Hani belki kimyasal silah ile ölmek daha acısızdır. Hani bombalar, kurşunlar insan bedenini parçalar, kolunu bacağını kopartır ya.

Efendim, kimyasal silah kullanmak yasak. Peki bu kimyasal silahları ve hatta, tüm dünyayı yok edebilecek, yer yüzünde tüm yaşamı yok etmeye yetecek kadar nükleer silahları, atom bombalarını üreten, hali hazırda bekleten siz egemen güçler değil misiniz? Bunları neden üretiyorsunuz? Neden bulunduruyorsunuz?

Peki siz bu silahları imal ederken, bu silahları üretmeye çalışan diğer ülkelere neden düşman kesiliyorsunuz? Sizler çok adil güvenilir ve vicdan sahibisiniz de diğer ülkelere mi güvenmiyorsunuz? Haklısınız. Tarih sizin üstün adalet anlayışınız ile örnekler ile dolu. Bosna’da, Irak’ta, Filistin’de. Afganistan’da.

Saldırıdan önce, Suriye rejiminin hamisi Rusya’ya gerekli bilgi veriliyor. Suriye’de bulunan hiç bir Rus üssü vurulmuyor. Saldırıdan haberdar olan Suriye rejimi belirtilen tesisleri önceden boşaltıyor. Dünyaya ilan ettik. Hele bir iki bomba atalım boş tesislere… Kimyasal silah vesilesi ile daha çok uzun süre Suriye’de olmanın alt yapısı da bu şekilde hazırlamış oluruz.

Sevgili Esad, sen silahlarınla, bombaların ile, savaş uçakların ile sivil halkı, çocukları, kadınları öldürmeye devam edebilirsin. Yalnız küserim bak, lütfen kimyasal silah kullanma.

İşte, cahil aklımızın kör deliği,

Ya da cahil aklımız gör dediği…