Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün “İnsanlık toplumunun en fedakar, en saygıdeğer unsurları hiç şüphesiz öğretmenlerdir” Sözü öğretmenin ve öğretmenlik mesleğine verdiği önemi anlatmaktadır.

Öğretmen, insan mimarı, insanın kişiliğini biçimlendiren bir sanatkardır. Yaşadığımız çevrede her an ana baba çocuklarına, usta çırağına, öğretmenler öğrencilerine sürekli bir şeyler öğretirler. Yani sürekli bir öğretme ve öğrenme durumu söz konusudur

Milli Eğitim Bakanlığı göreve yeni başlayan öğretmenlere yeni bir uygulama başlatıyor. 'Öğretmen, öğretmen gölgesinde yetişir' sloganı ile Şubat ayında atanan öğretmenlere danışman öğretmen eşliğinde uyum eğitimi verilecek.

Uyum eğitiminde meslekte en az 10 yılını doldurmuş, tecrübeli öğretmenler birebir yeni atanan öğretmenlerle eşleştirilerek bir danışmanlık fonksiyonu icra edilecek. Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, yani bütün ikinci dönem boyunca o tercih ettikleri ilde değişik sınıflarda gözlemci olarak sınıflara girecekler. Kendi branşları ne olursa olsun, ilkokul-ortaokul-lise düzeylerinde deneyimli öğretmenlerin dersini izleyecek. Böylece kıdemli öğretmenlerin sınıf içi faaliyetlerini birebir gözleme şansı olacak. Ayrıca birkaç gün il müdürünün yanında, birkaç gün ilçe müdürünün yanında, şube müdürlerinin yanında, maarif müfettişlerinin yanında onların kendi alanlarında nasıl çalıştıklarını, hangi mevzuatı nasıl uyguladıklarını görecek. Böylece hem sınıf kültürü konusunda kıdemli öğretmenlerle işbirliği şansını bulacaklar, öğretmenler odasında oturacaklar, onlarla sohbet edecekler.

Göreve yeni başlayan bir öğretmenin mesleki konulardaki yalnızlığını hepimiz yaşadık. Aday öğretmenlik yıllarımızda, deneyimli öğretmenlerin tecrübelerinden yararlanmak için neredeyse köy köy gezmek zorunda kalıyorduk. Bizim kuşak meslek içinde pişerek yetişti. Yeni sistemi olumlu buluyorum. Öğretmenlikte bir sanat olduğuna göre çırak-usta ilişkisi ile bilgi paylaşımında bulunarak, sevgi mesleğinde çığır açılacağına inanıyorum.