İsterseniz siz buna U dönüşü de diyebilirsiniz. Malum, bazı noktalarda, özellikle kavşaklarda U dönüşü kişiye, araca zarar verir.

İnsan, makamı, koltuğu, kariyeri ve eğitimi ne olursa olsun, önce biri, ya da kurum hakkında söz ederken, eleştirirken, bir kere iki ölçecek, bir tartacak, ağzından çıkanı kulağı duyacak, sonra sözünü dobra dobra söyleyecek.

Övecekse de, eleştirecekse de mert olacak, sözünün arkasında duracak. “Evet, ben dün böyle demiştim, aynı sözlerimin arkasındayım!” diyebilecek. Demeli, demesi gerekir.

Dün kara dediğine, bir gülücük, bir bardak çay için beyaz demeyeceksin!

Bu kural herkes için geçerli. Bu kuralları kimse değiştiremez, ekleme yapamaz, azaltamaz, çoğaltamaz. Çünkü bu kuralları toplumun değer yargıları koymuştur, değiştirilemez.

*

Son söyleyeceğimi peşin söyleyerek başladım yazıya! Huyum kurusun! Eğip bükmeyi sevmediğim için, makamı, etiketi, ehliyet ve liyakati ne olursa olsun, herkes hak ettiği eleştiriyi, cevabı alacak, almalı da… Hak edene övgü ise de, eleştiri ise de vereceksin. Kaldı ki veresiyeyi sevmeyen ben, bu meselede biraz sabırsızım galiba. Olsun, şikâyetçi değilim bu huyumdan!

*

Mesele öğrenci servisçilerinin bir-iki gün önceki isyanı… Sonra da onların bu haklı sesine kulak veren, onları makamına davet edip, destek sözü veren Büyükşehir belediye Başkanı sayın Hayrettin Güngör…

Bir gün öncesine dönelim, yani makarayı başa saralım. Gazeteci arkadaşlarımız (Manşet Gazetesi) Öğrenci Serviscileri Odası Başkanı Sefa Şavkılı’ya uğruyorlar. Pandemi yüzünden aylardır çalışamayan, evlerine ekmek götüremedikleri iddia edilen, bu zor süreçte desteğe ihtiyaçları olduğunu söyleyen servisçi arkadaşlarımız.

Haklılar… Bu meselede yanlarındayız.

*

Mesele Oda Başkanı Sefa Şavkılı.

Bu mesele için aylardır Başkan Güngör’den randevu talep ettikleri halde alamadıklarını söylüyor. Araçlarının sigortasını yatıramadıklarını, masraflarını çıkartamadıklarını, çektikleri kredileri dahi ödeyemez durumu geldiklerini belirtiyorlar. Mesele büyükşehir belediyesine ödenmesi gereken işgaliye ücreti. Başkan Şavkılı da bu meselede Büyükşehir Belediyesinden destek göremediğini söylüyor.

Ses kayıtları var.

247 öğrenci servis sahibinin, yani sektör olarak üvey evlat muamelesi gördüklerini söylüyor.

Araçların yattığını, zarar ettiklerini söylüyor. Araç sahiplerinin borçlarını borçla ödenmek için bankalara koştuklarını söylüyor. 9 aydır para kazanamadıklarını, desteğe ihtiyaçları olduğunu söylüyor.

*

Sefa Şavkılı devam ediyor; “Her yıl Büyükşehir Belediyesi’ne işgaliye ücreti ödüyoruz. Belediye işgaliyesi olarak ödediğimiz yıllık bin 500 liralık ücreti bizden bu yıl almamasını istedik. Ama bizimle adeta dalga geçiliyor gibi sadece siz bu paranın 187 lirasını vermeyin diyorlar. Konuyla ilgili yazılı bir dilekçede verdik, ancak olumlu sonuç çıkacağından umudumuz yok. Konuyu Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör’e de anlatmak için randevu taleplerimiz oldu, ancak randevu alıp başkanla bir araya gelemedik. Komşu ilimiz Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin servisçi esnafına destekte bulundu, bizim belediyemiz maalesef böyle bir yaklaşım dahi göstermiyor”

Peki, tamam…

*

Ertesi günü, yani haber gazetelerde çıktıktan sonra Başkan sayın Güngör davet ediyor, yani randevu veriyor. Başkan sayın Güngör de destek oluyor, esnafın yanında olduğunu belirterek, öğrenci servis esnafına yönelik 2020-2021 hat ruhsatlarında yüzde 50’lik indirim yapılması kararını belirtiyor, bu kapsamda araç başına 1.375 liralık destek sağlanıyor.

Buraya kadar her şey iyi, güzel, eyvallah…

Başkanın dediği gibi, tabi ki bu günler aşılacak!

Biz de, hassasiyetinden, duyarlılığından ötürü Başkan sayın Güngör’e teşekkür ediyoruz.

Keşke, imkân olsa da, tüm esnaf kesimine maddi destek sağlansa, onların sıkıntılarına derman olsa, yaralarına merhem olabilse…

*

Son sözüm, ki Şavkılı için yazıyorum, taşıyamayacağın koltuğu işgal etmeyeceksin! Karnının doymayacağını bildiğin yerde ‘açım!’ demeyeceksin!

Ha, fiyatınız 1.375 lira ise, başka sorum yok servisçi gardaşım!