Sayın Devlet BAHÇELİ’nin seçimlerin öne alınması ile ilgili beklenmeyen çıkışı neticesi, ülkemiz hızlı bir şekilde seçim atmosferine girdi. Görüşmeler, açıklamalar, adaylar, çatı adayları, milletvekili aday adayları vb. Gelişmeler baş döndürücü bir hızla devam ediyor.

Peki, bizim halk olarak önümüzdeki seçimden beklentimiz nelerdir? Biz ne bekliyoruz, ne istiyoruz. Bizim gündemimiz nedir? Mesela;

Terör mü; ülkenin en çok can acıtan sorunu.

İşsizlik mi; ekmek olmazsa var olan diğer hiçbir şeyin anlamı yok değil mi.

Ekonomi mi; gün geçtikçe daha çok hissediliyor hayat pahalılığı, yeniden çift rakamları zorluyor enflasyon.

Dış politika mı; Suriye kuzeyinde ciddi bir tehdit olarak karşımıza sunulan terör koridoru, ABD, AB ile olan gergin ilişkiler.

Başka;

Daha başka pek çok madde eklememiz mümkün elbette. Eğitim gibi, Tarım gibi, hayvancılık gibi… Ancak halkın bunlardan başka siyasilerden bir beklentisi var; Huzur.

Uzunca bir süredir siyasette oluşan gergin atmosfer, her kesimden, herkesi etkiliyor. Siyasi partiler arasındaki gerginlik, söz düelloları, halk nezdinde kişisel sohbette, sosyal medyada birbirine hakarete varan söylemlere dönüşüyor.

İktidar kendi söylemini ifade edecek, muhalefet kendi üzerine düşen muhalefet görevini yerine getirecek elbette. Bu siyasetin temel yapısı. Ancak birbirini kırmak, ağır ithamlarda bulunmak, kendisi gibi düşünmeyenin ötelenmesi, halk nazarında kutuplaşmayı arttırmaktadır. Halkın istediği, mevzu memleket olduğunda, iktidarın ve muhalefetin tek yumruk olduğunu görebilmektir.

Tüm siyasi partilerin ortak hedefi ülkenin refahı ve mutluluğudur. Öyle olmalıdır. Ayrıntı bu hedefe giden yolun farklılığıdır. Uygulanan ekonomik programlar, iç ve dış siyasette izlenilen yollar farklı olsa da, siyasi partilerin her biri bu toplumun bağrından çıkmış düşüncelerin sunumu, cumhurun temsilcileridir. Farklı düşünceler ise ülkenin zenginliğidir.

Bu bağlamda, halkın beklediği, iktidarı muhalefeti ile daha sakin, daha saygın, daha huzurlu bir seçim sürecidir. İktidar da muhalefet de baki olarak kimseye verilmemiştir. İrade halktadır. Halk, kavgalardan, çatışmalardan, daima “bir tarafın ötekisi “ olmaktan bıkmıştır. Önümüzdeki seçimlerden en büyük beklentisi de bu kavga ortamının sona ermesidir. Birbiri ile çatışmayan siyasi irade, yazımızın girişinde belirtmiş olduğumuz Terör, İşsizlik, Ekonomi, Dış politika gibi konulara yoğunlaşarak, daha güçlü, daha refah, daha istikrarlı ve daha mutlu bir Türkiye için çalışacaktır. Enerjisini bu yönde harcayacaktır.

Ve biz halk olarak;

İktidar kavgalarını içselleştirmeden, fikirlerimizi gidip sandığa yansıtmamız gerekir. İktidar kavgası seçim sabahı sona erecek, siyasiler aynı meclis çatısı altında çalışmaya devam edecekler. Gülecekler, sohbet edeceklerdir. Bizlerde seçim sabahına kalıcı küslükler dargınlıklar ile uyanmayalım. Gerek kişisel sohbetlerimizde, gerek sosyal medyada saygıyı elden bırakmayalım. Çünkü saygı ayna gibidir.