Belki bu başlığı yadırgayanlarınız çıkacaktır. Belki de bazılarınız dudak bükecek, içinden neler geçirecek kimbilir. Belki de, ‘hadi canım sen de…’ diyecek, umursamaz tavırlar takınıp, sinsi gülüşler savuracaktır sağa sola.

Olsun, attığım başlığın arkasındayım ve kendime güveniyorum!

Seneler önce, 4 yıl önce, Kasım ayı idi, kardeşimin vefatı sebebiyle taziyeye gelen (Yunus Emre Taziyeevi) siyasetin belirleyen ismi sayın Mahir Ünal, Kimlik Gazetesinde Ali Öztunç’un saz çalarken resmini gördüğünde, “Ali Bey iyi siyasetçi…” demişti.

Ali Öztunç, o gündür bu gündür iyi siyasetçi çizgisinden hiç sapma göstermedi. Kendisine yakıştırılan ‘atom karınca’ misali, gitmedik yer, dolaşmadık saha, sıkmadık el bırakmadı. Memleketin ne sorunu varsa, hepsini meçli taşıdı, şehrin yükselen değeri kimliği ile insanların da gönlünde taht kurmayı başardı.

Yoksa siyasetin kurdu olan, adam sarrafı sayın Mahir Ünal, sayın Öztunç için o ifadeyi kullanmazdı.

*

Geçtiğimiz günlerde, Cumhuriyet Halk Partisinin 37. kurultayı gerçekleşti. Bizi en çok ilgilendiren yanı, parti meclis üyeliğinde 855 oy alarak üçüncü sıradan seçilen Ali Öztunç’un yıldızı parladı bu arada.

Kurultay geride kaldığına göre, şimdi bütün gözler cumartesi günü yapılacak olan ilk parti meclisi toplantısına çevrildi. Herkes konuştu, yazdı, gönlünden, içinden geçeni dile getirdi, ‘Ali Öztunç tanıtım ve medyadan sorumlu genel başkan yardımcısı oldu, olacak, oluyor!’ yorumları, beklentileri ayyuka çıkınca, eminim sayın Öztunç’un da göğsü kabarmıştır.

Şimdi beklenti bu.

Bu toplantının ardından CHP lideri sayın Kemal Kılıçdaroğlu A takımını açıklayacak.  Yani yeni genel sekreteri ile genel başkan yardımcıları belli olacak. Son kurultayda liste dışı kalan 4 genel başkan yardımcısı yerine yenileri belirlenecek.

Bu arada, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üye sayısının da azaltılması bekleniyor iken, biz yine sayın Ali Öztunç’a verilecek görevi bekliyoruz merakla, heyecanla.

*

Olsun…

Böylelikle iktidar ve muhalefet kanadında tanıtım ve medyadan sorumlu iki genel başkan yardımcımız olacak. İlahi bir tesadüf mü, yoksa siyasetin cilvesi mi, ya da sıradan bir rastlantı mı bilinmez, her ikisi de Elbistan’lı, üstelik aynı köyden.

Demek ki Elbistan siyasetçi yatağı, merkezi. Bir de hayırlısı ile il yapsak, onlar da kurtulur, biz de…

Dalga geçmiyorum, yanlış anlaşılmasın ve samimiyim; Elbistan il olmayı hak etti. Potansiyeli var, nüfusu da müsait. Sayın Ali Öztunç Ilıca, Helete ve Narlı’nın ilçe olmasını isterken, ilçesinin de il olması için önerge vermeli, sesini yükseltmelidir. Sayın Mahir Ünal ile el ele vererek bunu başarabilirler!

*

Bu müthiş ve muhteşem ikiliye düşen, Göksun – Elbistan arasındaki yolun bir an önce bitirilmesi…

Termik Santrallerinin sorun olmaktan çıkarılması…

Yaza yaza bize de bir haller oldu, ki gına geldi artık, zehir akan Aksu Çayı için kesin çözüm bulunulması…

Menzelet Mesire alanı yol ayrımı ilerisinden başlayıp, Ilıca yol ayrımına yakın yerden çıkan tünellerin bir an önce devreye girmesi için birlikte hareket edilmesi…

Çok değil, daha 2,5-3 sene önce, sayın Veysi Kaynak’ın başbakan yardımcılığı döneminde yatırım programına alınıp, projesi hazır olan Ilıca yolunun iyileştirilmesi için de her ikisinin de elini taşın altına koyması…

Çalışan, hizmet veren ve imkânı olan kimseler@firmalarca işletilen konaklara DOĞAKA kanalıyla yardımlarda bulunulacağına, merkez ve ilçeler arası ulaşım, sağlık, turizm gibi alanlara daha çok önem verilmesi üzerinde durulması…

Türkiye’nin dört bir yanında görev alıp, sırf iki kelamları, siyasi görüşleri ve uğradıkları haksızlıklar sebebiyle mağduriyet yaşayan, sürgüne gönderilen, hakları yenilen bürokratlara sahip çıkılması…

Madem tanıtım ve medyadan sorumlusunuz, o vakit; kendini dev aynasında gören, ‘Ben siyasetçi değilim!’ deyip üst perdeden ve alnının çatından konuşanların da kulağına eğilip, ‘Ayıp oluyor, basına karşı biraz daha duyarlı ol, onları yok hükmünde görme, öteleme! Basınsız siyaset olmaz, yaşamaz!’ demeliler…

Bazı milletvekilleri de kendini dev aynasında görmeye başladı. Baktı ki vatandaş el üstünde tutuyor, ‘sayın vekilim, sayın vekilim…’ dedikçe havaya giriyor, telefonlara çıkmadığı gibi herkese mavi boncuk dağıtıp, hiç kimseye yok demeden herkesi umutlandırıyor ama bir şey yapmıyor, belki de yapamıyor olsa gerek, siyasetin bu olmadığını hatırlatmaları zaruret haline gelmiştir.

Yoksa 3 sene çabucak gelip geçecek!

*

Yapın bunları, iktidar muhalefet demeyin, göreyim sizi. Kimse dikmez ise vallahi emekli maaşımdan ben heykelinizi dikmezsem ne olayım!

Hadi, bismillah deyin!

Sayın Öztunç’a da şimdiden hayırlı olsun diyorum.