İlahi olan ile ilahi olmayan başka bir ifadeyle söyleyecek olursak kutsal ile kutsal olmayan fikrin hukuk olgusunda nereye karşılık geldiğinin farkına varmakla insanlık yolunun işaret  levhalarını koyabiliriz.

        Allah ve İnsan!

        Varlığı temellendirmede tanrı fikrinin insanlığa kattı önemli fikri zeminleri insanlığını bekası için gerekli görüyorum. Tanrıyı reddetmekle hukuk fikri arasında temek bağlar bulunduğunun altını çiziyorum. Son yüzyılların albenisi haline gelen Ateist düşüncenin hukuk alanına getirdiği yenilikler acaba neler olmuştur? Tanrı fikrini kabul ederek toplumu ve insanı manalandırmanın bize bıraktığı büyük değerlerden niye yararlanmayalım?

       Moral motivasyon açısından hareketle ‘kudretli varlık’ anlayışının bir erk meydana getirdiğini bunun vicdanlardan başlayarak eşyalar üzerine sirayet ettiğini yaşarken bu olguyu görmezden gelmekle neler kaybettiğimizi ne zaman anlayacağız!

        Hak anlatırsa haksızı müdafaa için ileri sürülen delillerin kıymetsizliği tezahür eder. İşte bu noktada insanlığın dünden yarına biriktirdiği kültür hazinesinin önemi daha iyi kavranabilir. Adalet gözü bağlı günahsız bir kızın tam dengede tuttuğu bir terazi ile temsil edilir.

        Peki, bu ne kadar gerçektir

         MECELLE hakimi tarif ederken” hakim, fehim, müstakim ve emin, mekin, metin olma”şartını ortaya koymaktadır. Saydığımı bu özelliklerle tezahür edebilecek olan hukuk toplum ve birey dünyasının da vazgeçilmezdir. Normal yaratılışta hususi bir kastı olmayan insan hakikate inanır. Sadece kalpleri fesat ve maraz olanlar inanmazlar.

        Normal insan budur!

        İnsanı yaşatan ilahi olgunun belirsiz, hurafe, korku ve tevehhüm  kaynağı olarak anlatılmasını anlamak gerekiyor art niyeti olanların bu büyük paydayı yok saymalarının sebeplerini yazacağım.   

  1. Tevhit şirkin karşıtlığı
  2. Çıkar hesapları
  3. İslam’ın getirdiği yenilikler
  4. Tutuculuk ve fanatizm
  5. Haset ve kıskançlık,

 gibi önemli psiko sosyal kaidelerin tespitini ortaya koyduğumuz da milletimiz için  ilahi din fikrinin adaleti kuşatmada ne kadar gerekli olduğunu görebiliriz.

        Anadolu da mevcut olan o büyük iş yapma potansiyelinin kavranabilmesi için daha uzun bir çabaya ihtiyaç olduğu ortada.

       Yeni dünyaların şekillendiği günümüzde kadim değerlerle oluşturacağımız evrensel bakış açısı eşya ve varlık anlayışımızı bereketlendirecek modern dünyaya daha yaşanabilir imkanlar sağladığı gerçeğiyle bizleri yüzleştirecektir.

        Evet bütün varlıklar için Hukuk diyor bunu bir daha tekrar ediyoruz.