Asırlardır dedelerimiz ve nenelerimiz tarafından kullanılan ve şimşir ağacından yapılan bıçak ve kaşıklar günümüzde de usta ellerin çabalarıyla geleceğe aktarılıyor. Kahramanmaraş’ta küçük yaşlardan itibaren baba mesleği olan tarakçılığı yapmaya başlayan, sonrasında ise çeşitli ürünler üreterek ürün sayısını artıran Hacı Terzi, şimşir ağaçlarına şekil vererek, birbirinden değişik mutfak araç ve gereçleri üretiyor. Şimşir ağacından yaptığı bıçaklarla görenlerin dikkatlerini çeken Terzi, aynı zamanda tamamen el işçiliği ile ata mesleğini sürdürüyor. Şimşir ağacından yaptığı bıçakların faydalarını anlatan Terzi, insanların sağlığını kıymetini bilmediğini belirterek, ahşap ürünler noktasında eskiye dönmek gerektiğini söyledi.  Şimşir bıçakların meyve ya da sebzelerin besin değerini öldürmediği için sağlıklı olduğunu kaydeden Terzi, ayrıca keratinden ürettikleri kemik tarakların ve şimşir ağacından ürettikleri şimşir tarakların asırlardır kullanıldığını anlattı. Kemik ve şimşir tarakların vücuttaki stresi aldığını, saç köklerine masaj yaparak saç dökülmelerine ve kepeğe karşı da etkili olduğu dile getiren Terzi, tarakların tamamen el işçiliğinden üretildiği için kusursuz olmadığını söyledi.

“ŞİMŞİR, DÜNYANIN EN SAĞLAM ÜÇ AĞACINDAN BİR TANESİDİR”

Şimşir ağacının dünyanın en sağlam ağacı olduğunu dile getiren Terzi, “Kahramanmaraş’ta Tarihi Demirciler Çarşısı’nda esnaflık yapıyorum. Ahşap grubuyla uğraşıyoruz, ağırlıklı olarak tarak üretiyoruz. Ayrıca şimşir ağacından sebze bıçağı yapıyoruz. Uzak Doğu ülkelerinde bambu ağacından yapılmış şekilleri var ama bizim yaptığımız şimşir ağacı çok daha sağlıklı, çok daha dayanıklı. Şimşir, dünyanın en sağlam üç ağacından bir tanesidir. Gül ağacı, bambu ağacı ve şimşir ağacı çok dayanıklıdır. Şimşir ağacına şekil veriyoruz, emek veriyoruz. İnsanlarımıza anlatabildiğimiz kadarıyla anlatıyoruz” şeklinde konuştu.

“ŞİMŞİR BIÇAK BESİN DEĞERİNİ ÖLDÜRMÜYOR”

Şimşir ağacından yapılan bıçakların sebze ya da meyvenin besin değerini öldürmediğini kaydeden Terzi, sözlerine şu şekilde devam etti, “Şimşir ağacından yapılan bıçaklar sebzenin besin değerini öldürmüyor. Çelik bıçağı sebzeye ya da meyveye vurduğunuz zaman denenmiştir, örneğin elmayı kestiniz bir iki saat sonra ya da ertesi gün baktığınızda üzerinde bir buruşma görülür. Şimşir ağacı bıçağıyla kestiğiniz zaman bunlar oluşmuyor. Bizim ahşap noktasında özümüze dönmemiz lazım, sağlığımızın değerini bilmemiz lazım. İnsanlarımızın bu kadar hasta olması, bir sürü kanserojen madde içeren ürünler olmasından kaynaklı.”

“ARTIK DOĞAL OLANA DÖNMEMİZ LAZIM”

Türk insanının geçmişte olduğu gibi doğal olan ürünlere dönmesinin sağlık açısından önemli olduğunu belirten Terzi, “Doğal olana dönmemiz lazım bunu da ahşap bıçaklarla başlattık. Bunu sadece ahşap durumu için de demiyorum, yapılan her şeyde sunilik var, kanserojen maddeler var. Örneğin tarak yapımında, talaşla plastiği birleştirmişler, kemiği de pubziden yapmışlar. Biz derdimizi anlatamıyoruz ama halkımıza. İnsanlarımız sağlığının değerini gerçekten bilmiyorlar. Bu ürünler kullanıldığında yarardan çok zarar veriyor insanlara” dedi.

“ÖRNEĞİN ŞİMŞİR TARAKLAR SAÇA ÇOK FAYDALIDIR”

Şimşir ağacından yaptıkları bıçak ve kaşıkların yanı sıra tarakların da sağlık açısından önemli olduğunu belirten Terzi, “Biz burada kemik tarak da yapıyoruz, önce kemik sonrada ahşap tarak vücudumuz için en sağlıklı olanıdır. Gerçekten de vücut için en sağlıklı olanı kemik taraktır, sonrasında da şimşir tarak gelir. Kullanımı en rahat olanı odur, gürgen ağacından yaparız daha çok hediyelik alınır. Saçta kepeklenmeyi önler, kırılmayı önler, saç diplerine masaj yapar. En büyük özelliği de siyatik elektriği vücuttan alır. Yani ne yaparsanız yapın başınıza siyatik elektrik yüklemesi yaparsınız, bunlarla da vücuttaki o elektriği alırsınız. Tarihte ‘Kel başa şimşir tarak’ atasözü vardır. Şimşir tarak kullanan kişilerin saç sorunu olmaz. Başınızda elektriklenme ve kepeklenme olmaz ve hatta bazı müşterilerimiz bu tarağın yeniden saç çıkardığını söyledi” ifadelerini kullandı

“GENÇLER NEYİN SAĞLIKLI OLDUĞUNU BİLMİYOR”

Yeni neslin şimşir bıçağı bilmediğini anlatan Terzi, “Geçmişte ilgi çok daha farklıydı, insanların ilgi göstermesine gerek yoktu, bir mecburiyet vardı. Şimdi ne kadar güzel diyerek alıyor insanlar. Harbiden yeni nesil neyin sağlıklı olduğunu, neyin sağlıklı olmadığını bilmiyor. Eski insanlarımıza da başkasını kullandıramazsınız” şeklinde konuştu.

“ELEMAN YETİŞTİREMİYORUZ, HAM MADDE SIKINTISI VAR”

Tarakçılık mesleğin zor günler geçirdiğini de dile getiren Terzi, eleman yetiştiremediklerini ve ham madde bulmakta zorlandıklarını belirterek, “Bu mesleğin bizden sonrası yok zaten. Bizim yaptığımız bu kemik ya da şimşir taraklar koleksiyon gibi oluyor. Eleman yetiştiremiyoruz, bizden sonra bu meslek bitecek. Çocuklarımız da okul okudular, yapmıyorlar. Çırak da bulma şansımız yok, tozun toprağın içinde çalışıyoruz bir nevi. Zahmeti sevmezsen yapma şansın da zaten yok. Geleceği de maalesef yok. Halbuki devam etse, anlatılsa, bu meslek yaşatılsa çok iyi olur. Bizden sonrası maalesef yok, yeni eleman da yetiştiremiyoruz. Artı kereste bulma noktasında çok büyük sıkıntı var, Kahramanmaraş’ta kereste bulmakta çok sıkıntı yaşıyoruz. Şimşiri çok zor şartlarda buluyorduk, artık ondan vazgeçtik, gürgen ağacı da gelmiyor 6-7 aydan beri. Şuanda da kesilmiyor, o yüzden malzeme de bulamıyoruz. Her şeyde sıkıntı yaşıyoruz, hammaddede sıkıntı var, elemanda sıkıntı var, pazarda sıkıntı var” dedi.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz