Eski Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü’nün 2012 yılında Sakarya Üniversitesi’nde 12 kişilik öğrenci grubu ile başlattığı ve her geçen bir çığ gibi büyüyerek güç kazanan gönüllü bir okuma faaliyeti olan Anadolu Mektebi, başarılı çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Her yıl Türk Edebiyat tarihinin önemli isimlerine yönelik anma ve tanıtım faaliyetleri düzenleyen Anadolu Mektebi, bu yıl ise çalışmalarının merkezine Necip Fazıl Kısakürek’i aldı. Türk Edebiyat tarihinin en önemli isimlerinden biri olmasının yanı sıra İstanbul’da doğmasına karşın ‘Övünülecek birşeyim varsa o da Maraş’lı olmamdır’ sözüyle kendisini Kahramanmaraşlı gören, aile köklerinin olduğu Kahramanmaraş’ın hayatında ayrı bir öneminin yeri olduğunu vurgulayan Kısakürek, Anadolu Mektebi’nin Kahramanmaraş’ta düzenleyeceği programla anılıyor. 05-07 Kasım 2019 tarihlerinde Kahramanmaraş’ta ‘Fikir, Sanat, Aksiyon; Necip Fazıl Kısakürek’ adıyla organize edilen program kapsamında, akademisyen ve yazarların öğrencilerle yapacakları sohbetlerin yanı sıra, kültür gezileri ve konserler de düzenleniyor. Anadolu Mektebi’nin ‘Fikir, Sanat, Aksiyon; Necip Fazıl Kısakürek’ programının ilk paneli, Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Anadolu Mektebinin öncülüğünde, 19 ilden gelen Anadolu Mektebi mensubu 60 öğrencinin katıldığı Kahramanmaraş programının ortakları arasında Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kahramanmaraş Valiliği, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Büyükşehir Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü yer alıyor.

“OKUYAN, DÜŞÜNEN VE OKUDUKLARINI İFADE EDEBİLEN BİR NESİL YETİŞTİRME ÇABASINDAYIZ”

Programın açılış konuşmasını yapan İl Milli Eğitim Müdürü Cemal Yılmaz, panel hakkında bilgilere vererek, panelin Kahramanmaraş’ta yapılmasının büyük heyecanını yaşadıklarını dile getirdi. Yılmaz, konuşmalarının devamında şu ifadelere yerdi.

“Valiliğimiz himayesinde Milli Eğitim Müdürlüğümüz ve Büyükşehir Beldiye Başkanlığımız tarafından düzenlenen fikir, sanat, dava ve aksiyon adamı Necip Fazıl Kısakürek paneline hoşgeldiniz. Bir Anadolu şehri olan Sakarya’da küçük bir okuma atölyesinde başlayan okuma çalışması, şehrimize kadar ulaştı, kök saldı ve meyvelerini vermeye başladı. Necip Fazıl Kısakürek Paneli’ni şehrimizde yapmanın büyük bir gururunu ve heyecanını yaşıyoruz. Kitaplar okuyan, kitaplarla beslenen ve kitaplarla yaşayan bir nesli yetiştirmek için elimizden gelen gayreti sarf ediyoruz. Okuyan, düşünen ve okuduklarını ifade edebilen bir nesli yetiştirme çabasındayız. Necip Fazıl Kısakürek üstadın deyimi ile “bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik... Zaman bendedir ve mekân bana emanettir! Şuurunda bir gençlik...” böyle bir gençlik yetiştirmek için tüm gücümüz ile gece gündüz çalışıyoruz. Projenin hazırlanmasında ve ilimizde uygulanmasında gerek maddi, gerek manevi katılım sağlayan tüm katılımcılara teşekkür ediyorum.”

Panele, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde devam eden genel kurul çalışmaları nedeni ile katılamadığını yazılı olarak bildiren ve teşekkür eden Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Cihat Sezal, yazılı açıklamasında “Kahraman şehrimizin 100. yıl etkinlikleri kapsamında Anadolu Mektebi ve Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün birlikte düzenlediği, fikir, sanat, aksiyon Necip Fazıl Kısakürek programına, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde devam eden genel kurul çalışmaları nedeni ile katılamadım. Nazik davetiniz için teşekkür ederim. Geride bıraktığı dev külliyatla edebiyatın gönlünde her zaman yer alan üstat Necip Fazıl Kısakürek’i  anlama ve anlatma gayretleri ile hayat bulan bu programın gerçekleşmesinde emeği geçen herkese tebrik eder, bu duygularla şehrimizin kurtuluşunun 100’üncü yıl dönümünde tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, programa katılan misafirleri sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum” ifadelerine yer verdi.

Sezal’ın mesajının okunmasının ardından panel bölümüne geçildi.  Yaklaşık bir saat süren panelin sonrasında ise protokol konuşmalarına geçildi.

“BU TOPRAKLARIN YAZARLARI VE ŞAİRLERİ ANADOLUNUN ÖNCÜ KİŞİLERİDİR”

İlk olarak kürsüye Eski Tarım Ve Köy İşleri Bakanı Ve Anadolu Mektebi Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sami Güçlü geldi. Anadolu Mektebi hakkında bilgiler veren Güçlü, “Anadolu Mektebi’nin Necip Fazıl okumalarının programlara çeşitli şehirlerde öğrencilerimizin sunumlarıyla gerçekleştirdiğimiz anma programlarının sonuncusuna bugün huzurlarınızda başladık.bu faaliyet Kahramanmaraş’a gelirken, yaklaşık 3 yıl önce bir davet üzerine biraz heyecan, biraz tereddüt ve sonuç olarak seve seve yapılan bir ziyaret.  O gün konuşulan ifadeleri özetle aktarmak gerekirse, biz Maraş’a Anadolu Mektebi’ni başlatmak gibi bir düşünce ile değil sadece onun bizi davet etmesi ile birlikte duyduğumuz sevinci paylaşmak için geldik. Burası öyle bir toprak ki yazarları, şairleri okuyanaları Anadoluda öncü kişilerdir. Edebiyatın ve şiirin başkenti diye ifade edelim. Zaman şöyle bir şeyi ortaya koydu, bu şehirde Anadolu Mektebi bir gelişme gösterdi. Bu gelişmenin en anlaşılır tarafı da, Ankara’dan, İstanbul’dan liseyi bitirip Üniversiteye gelen öğrencilerimiz içerisinde öncü kadroda hep Maraşlılar var. Bu çok sevinilecek bir durum. Burda eğer okullar içerisinde Sosyal Bilimler Lisesi yer almıyorsa, şiirin içerisinde Maraş’ta Anadolu mektebi yer tutmuyorsa o zaman kendimizde bir eksiklikler aranmalıdır. Bugün burada görmüş olduğumuz ilgi, alaka, hazırlık birinci kademeden yani Sayın Valimiz’den başlayarak Milli Eğitim en uç noktalarındaki arkadaşlara kadar Necip Fazıl ile ilgili bu programın başına geçmesi, amacına ulaşması konusunda gösterdikleri gayret için huzurlarınızda hepsine teşekkür ediyorum. Sadece Valimiz ve Milli Eğitim’i değil Büyükşehir Belediye Başkanımızı, İlçe Belediye Başkanlarımızı, konu ile ilgili okul müdürlerimizi,üniversitemizi gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ediyorum.

“BÜYÜK İNSANLARI ANLAMAK ZOR AMA...”

Anadolu Mektebi Milli Eğitim Bakanlığı’nın bünyesinde çalışıyor, Kültür ve Gençlik Spor Bakanlığı ile çok yakın bir ilişki içerisinde. Biz yaklaşık olarak 4 senedir bütün faaliyetlerimizi bu 3 Bakanlığın sağladığı imkanlarla yürütüyoruz. Şunu sevinerek söylüyorum ki, bu 3 Bakanlık bizim taleplerimizi yerine getirme konusunda olağanüstü bir hoşgörüyle davranıyorlar. Programımız ile ilgili konularda o kadar anlayışlılar ki, bize herhangi bir konuda şu da şöyle yapılsın diye teklifte dahi bulunmadılar. Baktılar, incelediler, gözledirler sonunda dediler ki, bu bizim Milli Eğitim bünyemizde, Kültür Bakanlığımızın hizmet alanı içerisinde, Gençlik Spor Bakanlığının da gençleri yetiştirme konusunda ki amaçlarına uygun. Evet gerçekten de bu böyledir. Sadece ve sadece kültürel faaliyetlerimiz var. burada ana fikrin ne olduğu çok aşikardır.

Türkiye her ülke gibi sorunlarla karşı karşıyadır ama Türkiye’nin bir dezavantajı var. Sorunlarını çözmede çok gelişmeli. Sorunlar birikiyor ve sorunların sürekli olarak birikmesi Türkiye’yi çok yoruyor. Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi de kültürel yönden kendisini iyi hazırlayamamasıyla irtibatlandırıyorum. Bugün birçok sorunumuzun kaynağında bu konudaki eksikliğin yattığını düşünüyorum. Dolayısıyla bugün karşımızda bir öğrenci kurulumuzun konuşması var. Büyük insanları anlamak zor ama büyük insanları her yaştaki insanlar belirli bir ölçüde anlıyorlar. Bu nihai anlama değil bir başlangıç anlamasıdır. Giderek ikinci okuma, üçüncü okuma ve zamanla bu anlayış, anlama imkanı gelişme gösterir. Anlamak için gösterilen gayret, bu çocuklarımızın anlama kapasitelerini yazma gücünü, konuşma imkanını ve düşüncelerini yazıyla ifade etme konusunda çok önemli katkılar sunuyor.

“PANEL KONUŞMALARI KİTAPLAŞTIRILMALI”

Panelist öğrencilerimizin önlerinde şuan birer tane kitap bulunuyor. Bunlar okuduğumuz yazarlar hakkında öğrencilerimizin konuşmalarından oluşan kitaplardır. Bu kitaplarda öğrencilerimizin konuşmaları var. Sayın Valimiz, Milli Eğitim Müdürümüz ve Üniversitemiz burdayken bir talepte bulunmak istiyorum,  Necip Fazıl okumalarının son programı, bu 3 günlük süre içerisinde 48 tane öğrencimiz Kahramanmaraş’ta yapacağı konuşmaların kitaplaştırılmasını arz ediyorum. Böylece kalıcı metinler elimizde kalmış olacaktır. Hem Maraş için hem buna katkı sağlayacak üniversitemiz ve belediyemiz için hem de Anadolu Mektebi için adeta bir beraat belgesi gibi olacaktır. Biz bu yolda gayret ettik, bu yolda çalıştık. Öğrencilerimize bu yaşlarda, böyle bir kitabın içerisinde birkaç sayfalık metinlerinin varlığı onlara yeni kapılar açacak ve cesaretlendirecektir. Bugün burada çok değerli misafirlerimiz var. sevgili Maraşlılar onları elbette tanımak isterler. Evvela bu misafirlerimizin  içerisinde, Maraşta Anadolu Mektebinin faaliyetini yaparken Kültür Bakan yardımcı Nadir Alpaslan ile şöyle bir görüşmem geçti, bu yıl Necip Fazıl okumalarında bir şehirde farklı bir şeyler yapalım. Ses getirsin, kalıcı olsun ve iz bıraksın. Ne yapalım konusunu kendisi bize bıraktı. Necip Fazıl ile ilgili ne yapılabilir sorusunu düşündük, taşındık ve en orijinal fikir şuydu, Büyük Doğu’da yazılı çıkanlardan bir grubu getirelim ve Maraş’ta konuşturalım. Büyük Doğu’nun son 5 döneminde yazısı çıkan yazarlarımızın buraya gelme konusunda maalesef sağlık durumları el vermedi. Her birisi ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya. En başta Rasim Özdenören, uçağa binemediğini, 2 saatten fazla seyahat etme gücünün olmadığını ifade etti ve dolayısıyla gelemedi. Arif Ay’ın Büyük Doğu’da yazısı yok ama o da gelemeyeceğini ve çok ciddi bir sağlık sorunundan bahsetti. Sonunda birkaç isim kaldı. Necip Fazıl ile ilgili kitabı olanlardan başlayalım dedik ve bunların içerisinden de birkaç isim rahatsızlıklarının öne çıktığını söylediler. Biz de karma yapalım dedik. Buraya hem Büyük Doğu’da yazısı çıkmış arkadaşlarımız hem de Necip Fazıl ile ilgili bağımsız yazılarını kitaplaştırmış yazarlarımızdan hatırlarını ve düşüncelerini onlardan dinleyecek bir toplantı tertip etmeye karar verdik. Ancak bunu bulabildik.

“EĞER GENÇLERE HALA HİTAP EDEBİLİYORSA YAŞIYOR DEMEKTİR”

Büyük adamlar öldükten sonra da toplumu etkilemeye, onlara bir yol açmaya, gelecekleri konusunda karar vermeye decam ederler. Esas önemli olan şudur, eğer gençlere hala hitap edebiliyorsa yaşıyor demektir.  Hepimiz okuduk ama topladığınız zaman biz eserlerinin çok azını okuduk. Tekrar okuduk, çok sevdik, ezberledik şiirlerini ama şansımız şuydu gördük, dinledik, hitabına muhattap olduk. Sevdik, peşinden koştuk ve sizin yaşlarınızda çok disiplinli okumadık. Bu arkadaşlarımızın her biri burada felsefeden şiire kadar olan yelpaze içerisinde çok emek verdiklerini   gösterdiler. Önlerinde daha çok yol var. Önlerinde daha yedi yazar daha var. Kültürel kanadını takmış bu öğrenciler hayatlarına başlarken mesleklerini ellerine aldıkları takdirde bu ülkede geleceğe dair çok önemli roller üstlenecekler. İçlerinden şairler, yazarlar, düşünce adamları ve akademisyenler çıkacak ama bunlar alanlarında çok ünlü isimler olacaklar. Çünkü, böyle bir hedef üzerinde çalışıyorlar. Türkiye’nin sorunlarını çözmek iddiası ile yola çıkacaklar inşallah. Böyle bir niyetle yola çıkanların bu emeklerinin karşılığını alma konusunda hayat onlara fırsatlar tanıyacaktır.”

MÜCEVHER OLMA YOLUNDA ÇABALAYAN BU TALEBELERİ CANI GÖNÜLDEN TEBRİK EDİYORUM

Programa Katılan Necip Fazıl Kısakürek’in Torunu Şeyma Kısakürek ise “Anadolu Mektebi Projesi ile binlerce öğrencinin katılımı ile gerçekleşen Necip Fazıl okumaları programının son programındayız. Necip Fazıl adını hiç katmadan da bunu çok rahatlıkla söyleyebileceğimi düşünüyorum, günümüzde artık tüm dini ve siyasi söylemler tüketildi. Dolayısıyla görüyoruz ki artık yapılacak bütün adımlar kültür üzerinden üretilmeli. Tam da bu noktada Anadolu Mektebi’nin bu projesini gerçekten de çok değerli ve kıymetli görüyorum. Üstadın 1930 yılında, Kültürden Gaye başlıklı yazısında şöyle bir izahı var, “bir şey bilmek hüneri ile elmas satma sanatı arasında ince bir yakınlık var. Elmas, mahfazasını zengin etmez onunla çizgilerini ifade eden vücudu kıymetlendirir. Bu yüzden karamanlı bakkalın pırlantaya boğulmuş gibi kültüre sadece kabaca mahfazalık etmek, üstelik servet cakası yapmak hakiki kültürsüzlüktür. Kültürden gaye en sade ve en zarif kılıf içerisinde bizzat mücevher olmaktır.” Üstadımızın vasiyeti niteliğindeki bu yazıyı düstur edinip mücevher olma yolunda çabalayan bu talebeleri canı gönülden tebrik ediyorum. Dedesi Mehmet Hilmi efendinin de aynı yöndeki telkinleriyle her zaman şeceresinin başladığı Maraş’tan, Maraşlı olmaktan iftihar eden üstadımızın kapanış programının burada olmasından dolayı imkanı sağlayan herkese teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu.

“AMACIMIZ ANLAMAK VE ANLATMAK”

Anadolu Mektebinin düzenlediği okumaların Türk edebiyatının öenmli insanlarının anlaşılmasına vesile olduğunu belirten Talim Ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Dönmez, “Anadolu Mektebi’nin okumaları aslında müfredatımızın açılımıdır. Tabi 2005’li yıllarda sayın Bakanımızın Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı döneminde Necip Fazıl, edebiyatımızda daha fazla yer almaya başlamıştır. Fakat buna rağmen müfredatın kapsamında çok az yer aldığını söyleyebilirim. Bu nedenle Anadolu Mektebi’nin okumaları edebiyatımızın bu güzide insanlarının öğrencilerimiz tarafından daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunmuştur. Üstad için söylenecek çok şey var, ancak burada bir protokol konuşması çerçevesinde benim söylemem gereken şeyler biraz daha Milli Eğitim ile ilgili boyutu olacaktır. Anadolu Mektebi’nin bu projesinde yer almaktan büyük bir onur duyduğumu ifade etmek isterim. Bu etkinliğin önemli iki özelliği var, bunlardan birisi anmak, diğeri anlamaktır. Üstadı Kahramanmaraş’ta birlikte anmaktan büyük mutluluk duyduğumu ifade etmek isterim. Anlamaya gelince, Necip Fazıl’ı anlayabilmek çok kolay bir olay değil ama şiirlerindeki duruluğu, vurgulamadan, ifade etmeden geçemeyeceğim. Yahya Kemal’dan Ahmet Haşim’e bu duru şiir anlatımının kendine özgü ifadeleriyle, musikisiyle farklı bir tat olduğunu söylemek istiyorum. Biz yıllardan beri, özellikle 1973 yılında Milli Eğitim’in kitabında dini eğitimin temel amaçlarından söz edilir, bir başka değişle eğitim sisteminin genel bir felsefesi anlatılmaya çalışılır. 2023’de Türkiye’nin 100’üncü yıl dönümüne ulaşacağız ancak buraya gelene kadar biz öğretmen ağırlıklı bir anlayışla işi götürdük. Artık bize ne mutlu ki bizim yerimize gençler konuşuyorlar. Bu beni çok mutlu ediyor. Gençlerin konuşmasının devam etmesini diliyoruz. Sözü çok uzatmadan emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Burada olmaktan mutlu olduğumu belirtmiştim, konuya bu kadar sahip çıkan gençleri gördüğümde de aslında Üstad’ın amacına ulaşacağımızı düşünüyorum” dedi.

“GEÇMİŞİ BUGÜNE, BUGÜNÜ DE GELECEĞE TAŞIMAK ZORUNDAYIZ”

Necip Fazıl Kısakürek okumalarının Kahramanmaraş’ta düzenlenmesinden büyük mutluluk duyduğunu belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, şu ifadeleri kullandı. “Anadolu Mektep okulları kapsamında bu şehrimizin bir değeri olan,  “birçok eser verdim ama en çok  övündüğüm şey Maraşlı olmam” diyen Üstat Necip Fazıl okumaları ile bir araya geldik.  Bunun Kahramanmaraş’ımız da yapılması ve bu yıl, kutlamaya başladığımız 100. yıl etkinlikleri kapsamında olmasından duyduğum memnuniyeti ifade ediyor başta sayın bakanımız Sami Güçlü olmak üzere bu projeye destek veren ve başlatan herkese bir kez daha yürekten teşekkür ediyorum. Anadolu irfan ocağıdır ve bu irfan ocağının mimarları vardır. Bunlar, Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bayram Veli, Necip Fazıl gibi bir çok ismi sayabiliriz. Bu şehir birçok şeyin başkentidir. Şiirle edebiyatın başkenti, tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Dulkadiroğlu beyliğinin başkenti ve Dondurma gibi birçok şeyin başkentidir. Şiirle edebiyat bizim önemli kültür faaliyetlerimizden biridir. Bu konuda da UNESCO yartıcı şehirler ağına müracaatımızı yaptık, ön elemeleri geçtik inşallah buradan olumlu bir sonuç bekliyoruz. Biz geçmişi bugüne, bugünü de geleceğe taşımak zorundayız. Anadolunun irfan değerleri olan ve mimarları olan şairlerimizi, fikir adamlarımızı ve düşünce adamlarımızı Talim Terbiye Kurulu Başkanımız çok güzel ifade etti, “bir anlamak bir de hatırlamak” dedi. Bu çok önemlidir. Geleceğe, yani Necip Fazıl’lar yetiştiremezsek yeni Nuri Pakdil’ler yetiştiremez ve bunları anlayamazsak birçok şeyde eksik kalırız. Bu kültür faliyetlerinin mimarlarına tekrardan gönülden teşekkür ediyorum.

Gençler ‘vaktimiz yok’ diye bi bahaneye sığınıyorlar. Bir öz eleştiri yapmak gerekirse, öğrencilik dönemimde ve gençliğimde bu günden daha fazla vaktim olduğunu şimdi anlayabiliyorum. Gençlerimizin bu öğrencilik süreçlerini ve gençliklerini çok güzel bir şekilde değerlendirmesini istiyorum. Değerimizi kültürümüzü çok iyi anlamalarını istiyorum.”

“KAHRAMANMARAŞ’IN SEVDİĞİ VE ÖZLEDİĞİ BİR FAALİYET”

Programda son olarak konuşan Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan ise “Anadolu kurtuluş sahasının mümessilinin burada oluşturulup ve kıvılcımın burada çıktığını hatırlatıyor Kurtuluş mücadelemizin 100’üncü yılını hep beraber idrak ediyoruz. Aslında 100’üncü yıl faaliyetleri ile ilgili Büyükşehir Belediye Başkanımız ve diğer ilgili arkadaşlarla değerlendirme yaptığımızda aşağı yukarı 100’ün üzerinde faaliyet icra edeceğiz. İlimle irfanla donatılmış olan böylesine bir faaliyet hem Kahramanmaraş’ın sevdiği hem de özlediği bir faaliyet. Anadolu Mektebi’nin düzenlemiş olduğu bu faaliyeti özellikle 100’üncü yıl etkinlikleri kapsamında istediler. Bakanımız’a da böyle bir şeyi kabul ettikleri için tüm şehrimiz adına teşekkür ediyorum. Anadolu Mektebi faaliyetlerini bizim Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) ve derneklerin yapmış olduğu protokollerin hepsi kıymetli fakat bu faaliyetin sivil tarafının ve ilim, irfan tarafının çok ağırlıklı olduğunu ifade etmek istiyorum. Kamu otoritesinin ritüeli hükmündeki bir kuruluş, bir dernek veya bir faaliyet olmaması bunun kıymetini ket be kat arttırıyor. Bizim tarihimizden, medeniyetimizden, Kahramanmaraş ve Anadolu irfanının sonucu gibi temaruz etmekteyiz. Bu yönü faaliyeti özellikle kıymetli kılmaktadır. Bizim milli hedeflerimiz, Bakanlıklarımızın stratejik hedefleri ve bununla uyulu olması kıymetli bir şeydir. Bunun lokomotifinin halkın olması, sivillerin olması çok daha sürdürülebilir olmasına vurgu yapmak istiyorum” açıklamalarında bulundu. 

Protokol konuşmalarının ardından panelistlere belge ve hediye takdimi gerçekleştirildi.

HABER:TUĞÇE KAYAR

Editör: Mahmut Beyaz