Kültürümüzün yeniden canlanması adına çeşitli kurslar açan Suzan ve Abdulhakim Bilgili Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri kadınların elinden günümüz hayatına aktarıyor. Atölyelerde verilen eğitimlerle kadınlar hem meslek sahibi oluyor hem de Kahramanmaraş yöresine ait tarihi geleneksel el sanatlarını yeniden canlandırıyor. “Maraş Abası” kursuyla tarihi yeniden gün yüzüne sunan Suzan ve Abdulhakim Bilgili Halk Eğitim Merkez Müdürlüğü, kadınların daha çok hayat içerisinde yer almalarını ve sosyalleşmelerini amaçlıyor. Konu hakkında gazetemize özel açıklamalarda bulunan Suzan ve Abdulhakim Bilgili Halk Eğitim Merkezi Müdürü Hamza Büyüksakallı, “Aba kursu unutulmaya yüz tutmuş bir kurstur. Mekik dokuma adı altında geçiyor. En azından bu geçmişten beri günümüze devam eden kursumuzun yaşaması adına bu kursu açmış olduk. Değerli kursiyer arkadaşlarımız ilgi duyup buraya kadar gelmeleri, kursa bir canlılık vermeleri açısından da kursiyerlere candan teşekkür ediyorum” dedi.

“MARAŞ ABASI BİR KÜLTÜR”

Büyüksakallı, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Aynı şekilde halı dokuma kursunda çalıştırdığımız usta öğreticimiz, bu konuda da geçen yıl yetenekli bir şekilde eğitim aldı ve arkasından bu kursu seve seve açmış olduk. Aba kursu ilk olarak 2016 yılında açıldı. Geçen yıl belli bir eğitim içerisinde Kahramanmaraş’ın önemli, bu konuda iş yapan Hüseyin bey tarafından eğitim verildi. Onun üzerine yetiştirdiğimiz kursumuza gelen kursiyerlerde bunu yaygınlaştırmaya çalıştık. Bir kişiyken 3-5 kişi olduk. Gelecek yıl bunu daha da fazla olmak üzere devam edecek. Şuan günümüzde çok ihtiyaç duyulur mu diye düşündüğümüz zaman bence bir kültür ve gayet de olumlu şekilde duyuruluyor. Birçok taleplerimizde bize bireysel anlamda geliyor. Suzan ve Abdulhakim Bilgili Halk Eğitim Merkezi olarak bu konuda da öncülük yapmak üzere bu kursu açtık.”

“GELECEK NESİLLERE AKTARILMALI”

Suzan ve Abdulhakim Bilgili Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü bünyesinde aba kursu hocalığı yapan Emine Vurur ise, kursta 11 öğrencinin olduğunu söyleyerek, Maraş abasını gelecek nesillere aktarılmasını gerektiğini söyledi. Vurur, “Aba Osmanlı döneminden bu yana gelen Maraş’ın ünlü kıyafetidir. Abanın kademeleri modellerine göre değişiyor. Aba yöresel bir kıyafettir. Aba yaşaması gereken bir sanattır. Eskiden insanlar abayı kışın sıcak, yazın serin tuttuğu için kullanırlarmış. Kurslara talep pek nadir derecede. Satış açısından abaya halen talep var diyebiliriz. Kahramanmaraş’ın belirli zanaatları var ve bunlar tükenmektedir. Ama abanın bunlardan bir tanesi olduğuna inanmıyorum. Hala abaya kültürünü devam ettirmek için direnmektedir. Biz de bunu daha ileriye götürmek için uğraşmaktayız. Böyle bir sanatın ölmemesi gerek. Birçok ürün fabrikasyon olsa dahi aba dokumacılığın yerini hiç bir şey tutmaz.  Aba kol, alt kısım ve üst kısım olmak üzere 3 bölümden yapılır. Göğüs kısmında sandık ve yan modelleri var. Mekik ve tarakla yapılır” şeklinde konuştu.

MARAŞ ABASI NEDİR?

Dokuma tezgâhında dokunan, gömlek üzeri giyilen nakış işlemeli, yakasız, kısa kollu bir yerel kıyafet olan aba, kışın sıcak, yazın serin tutması ve yağmur geçirmemesi sebebiyle Kahramanmaraş’ta eski dönemlerde çokça kullanılmış geleneksel bir giysidir. Kahramanmaraş’ta kırmızı aba, boz aba, ibrişimli kırmızı aba, güreş abası, Bertiz abası gibi farklı çeşitleri bulunmaktadır. Geçmiş dönemlerde hali vakti yerinde olan insanlar tarafından ibrişimli kırmızı aba tercih edilmekte, zenginliğin simgelerinden biri olarak kabul edilmekteydi. Fakir kesim nakışsız ve motifsiz abayı kullanırken, orta gelirli halk genelde motifi az olan abayı tercih etmekteydi. Aba üzerindeki her motife ‘sandık’ ismi verilmektedir. Abada 9 sandığın bulunması giyen kişinin çok zengin biri olduğunu göstermekteydi. Sandık sayısı arttıkça abanın değeri de artmaktadır. Dokuma malzemesi olarak kuzu yünü kullanılır. Dokumada gömme tezgâh denilen el tezgahı kullanılmaktadır. Siyah tura iplikle zikzak yapılarak dikilmektedir. Önünde düğme ve ilik yoktur. Koltuk altı dikilmez ve cepsiz olarak yapılır. Bazı abaların omuz başlarına veya sırtın tam ortasına 7 delikli mavi göz boncuğu yerleştirilir ve etrafına iğde dikilerek süslenir.  Aba yapımında kullanılan motifler sehpa örtüsü, masa örtüsü, kırlent gibi eşyaları süslemede de kullanılmaktadır.

Haber: Meliha Şeyda Akçakale

Editör: Mahmut Beyaz