Büyükşehir Belediyesi tarafından geleneksel hale getirilen ve bu yıl ikincisi düzenlenen Kitap ve Kültür Fuarı yoğun ilgi görmeye devam ediyor. Fuarda gazetemize konuşan yazarlar okumanın önemine değinerek, Kitap ve Kültür fuarlarının çevre kültürüne, insanların ufkunun açılmasına yardımcı olacağını belirtti.

Açılışının 4’cü gününde ziyaretçi akınını devam ettiren 2’nci Kitap ve Kültür Fuarı yazar ve şairlerden tam not aldı. 254 yayınevinin yer aldığı fuarda ziyaretçi sayısı her gün biraz daha artıyor. 29 Kasım’a kadar açık olacak Kitap Fuarında gençler yazarlarla birebir görüşerek onlarla sohbet etme imkanı buluyor. Stant görevlileri gazetemiz aracılığıyla sosyal ve kültürel projelerle Kahramanmaraş’ı şiirin ve kültürün başkenti haline getiren Büyükşehir Belediyesi’ne böyle bir kültür hizmetinin her yıl düzenlenmesini istedi. Manşet Gazetesi haber ekibi yazarlarla röportaj yaparak fuarı değerlendirdi. Böyle bir organizasyondan çok mutlu olduklarını dile getiren ve bu fuarların devamlılığı olması gerektiğinin altını çizen yazarlar yeni nesile kitap kültürünü aşılamak ve okuyucu kitlesini arttırmak adına bu fuarların tam yerinde olduğunu söyledi. İşte röportaj yaptığımız yazarların görüşleri:



“FUARIN ANA TEMELİ KİTAPTIR”

Mustafa Okumuş:
“Kahramanmaraş’ta Kitap Fuarı’nın açılması çok güzel bir olay. Geçen sene birincisi açılmıştı. Kitap ve kültür fuarları çevre kültürüne insanların ufkunun açılmasına, yazar ve okur ilişkisinin gelişmesine yardımcı olur. Zaten bu fuarın ana teması kitaptır. Kitabın bir yazarı var. Yayınlayan bir yayınevi var ve okuru var. Bu dörtlü grup fuarlarda birbirleriyle tanışma olanağı buluyor. Böylece kitap okumayı biraz daha cazipleştiriyor. Bu sene geçen sene ki fuara göre daha düzenli yapılıyor. Geçen seneki fuarda olmayan bir çadır sohbeti organizasyonu var. Bütün çabamız kitap okuma alışkanlığının yaygın bir şekilde kazanılmasıdır. Kitap okumayan toplumların gelişmesi çok zor. Bu bakımdan kültürümüzün ve çevremizin aydınlanmasında fuarın önemli bir işlevi olduğunu düşünüyorum. Başta Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyorum.

 

“YETERİNCE KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI YOK”
Dileriz ileriki yıllarda daha yoğun bir ilgi odağı olur. Şu anda kitap alımı bakımından yeterince bir canlılık görmüyorum. Bu da okuma alışkanlığının olmamasından kaynaklanıyor. Aileler çocuklarıyla beraber gelirken bile hangi kitabı alçağını çocuğa söylüyorlar ve çocuk o kitabı alıyor. Ben buna katılmıyorum. Çocuk istediği yerden istediği kitabı alabilmelidir.

Kitabın kötüsü olmaz. O kitap kötü olsa bile size kötülüğü tanıttığı için faydalıdır. Bu bakımdan bu çocukların daha özgür bir şekilde kitapla tanışması önemlidir. Aileler öncelikle evde çocuklarına kitap oku demekle yetinmemeli mutlaka örnek olmalıdır. Öteden beri bizdeki okuma alışkanlığının yetersizliğinden söz ediyoruz. Gelişmiş ülkelerle ülkemizi kıyasladığımız zaman kitaba yatırılan para ile diğer alınanlara harcanan para arasında çok fark var. Çok az kitap alıyoruz. Ben bir Türk yazar olarak yabancılara imreniyorum. Onlar bir geziye çıkacakları zaman ellerine kitap alıp yolda giderken okuyor. Ama biz geziye çıkarken valiz valiz giysi dolduruyoruz. Bu durum benim zoruma gidiyor. Her şeye verecek para buluyoruz ama kitaba gelince kitaba harcanan paranın israf olduğu şeklinde bir önyargımız var. İnşallah bunları zaman içinde aşarız. Eğitim olgusu kısa zamanda çok daha yukarı noktalara gelir.”



“HİÇBİR LEZZET KİTAPLARA DOKUNMAKTAN GÜZEL DEĞİL”

İnci Okumuş:
“Kitap fuarı bizi sanal ortamların bütün kaosundan kurtaran en güzel dokunuştur. Biz yeni nesillerimizde kitaba dokunuşun, sarılmanın çok az olduğunu görüyoruz çünkü tüm bilgi sanal ortamda

, tek tuş altında önümüze geliyor. Hiçbir lezzet hiçbir an ve güzellik o kitaplara dokunmaktan güzel değil. Tüm bu duyguları genç ve çocuklarımıza yaşatıyor olmak kitap fuarı vesilesi ile yaşatıyor olmak bir başka güzel boyutu. Diğer boyutu da kitapların emektarları şair ve yazarlarıyla buluşuyor olmaları, hatırlarına gelen soruları onlara soruyor olmaları heyecanlarını geliştirmeleri bakımından çok güzel bir yol açıyor.

Genç nesiller ve çocuklarımız fuarların güzel tarafından ticari olmayan boyutundan maneviyat ve kültürel dokusundan da nasiplenmiş olur.

“KAHRAMANMARAŞ HELAL SÜT EMMİŞ EVLATLARIN ŞEHRİDİR”
Kahramanmaraş şairler otağı bir lütuf. Toprağından geninden ne denirse densin şiirin tek bir gerçeği vardır. Şiir yazmak için

helal süt emmiş olmak çok önemlidir. Kahramanmaraş’ta helal süt emmiş evlatların şehridir. O yüzdendir ki gönüllerinde olan bu güzellik kalemlerine de düşebiliyor. Genetik ve yeteneklerde teknik, biyolojik konuma girebilir ama Kahramanmaraş’ı bu konu içerisinde özel kılan şey birisidir aynı zamanda tarihsel süreçte

yaşadığı çok derin kırılmalardan kaynaklanıyor. Kahramanmaraş kendini ifade edebilme noktasında hiçbir zaman kula kulluk etmeyen bir kenttir.

“ŞİİR MARAŞ’IN MÜNACATIDIR”
Şiir Maraş’ın münacatıdır. Kahramanmaraş kalbini Allah’a açan bir şehirdir. Yaşadığı her acı, sevinç ve güzellikte önce ona koştuğu için şiire en çok sahiplenen odur. Onurla söylüyorum şiirin başkenti Kahramanmaraş’tır. Vatandaşımız zamanları dâhilinde fuarı takip ediyor. Bugün gelen öğrenci kesiminden ziyaretlerimiz çok güzel tespitler yaptı. Gelmeden önce de hangi yazar ve kitaplara talip olacaklarını çok iyi tespit ederek gelmişler.

Kahramanmaraş’ta ki fuarın tüm Türkiye’ye duruş ve katkısı vardır. Diğer şehirlerde de fuarlar yapıldı bende katıldım ama hiçbir zaman bu kadar sıcaklık ve yürek buluşması hiç hissetmedim. İnsanların kitaplara kaçtığını kitaplara sığındığını gördük. Kentimiz bugüne kadar şair yazar ve kaleme olan hürmetiyle çok anıldı. Kahramanmaraş aynı zamanda okuyan bir şehirdir bu fuarda da bunu özellikle tespit ettim.”



“GEÇ KALINMIŞ BİR ETKİNLİK”

Nusret Şan:
Öğretmenlik mesleğinde 28.yılım. Fatih Anadolu lisesinden 25 yıldır çalışıyorum. Öğretmenliğimin yanı sıra bir şeylerde yazmaya çalışan gayret gösteren birisiyim. Şuan kadar yayınlanmış 10 eserim var bu eserlerin türleri neler derseniz mensur şiir kitabım, denemeler, hikâyelerim, roman ve en sevgili mektuplarım var. En sevgili mektuplarım Türkiye genelinde büyükler kategorisinde bir kere 2. üç defada Türkiye 1. oldum. Deneme ve makale yarışmalarında derecelerim var. Tabii bardak taşmaya başlayınca yazma gereği duyuyorsunuz bende kalbimden taşan cümleleri eserler halinde okurlarıma döktüm ve bugün bu vesile ile burada bulunuyoruz.

Şiirin başkenti olan bir yerden bu etkinliğin çok önceden başlaması gerekirdi. İstanbul’dan sonra kültür merkezi olma yönünde ciddi adımlar var diyorlar bunu da büyük başarı olarak görüyorum. Bu sene halkımız geçen seneye nazaran fuara çok ilgi gösteriyorlar. Bundan dolayısıyla fuara gelen şair ve yazarların sayısında da ciddi bir artış olduğu gözükmektedir. Bizim kültürel değerlimizi yeni kuşakla birleştiriyor olmak ve bu konuda bu hizmeti sunanlara teşekkür etmek lazım.

Hani Maraş’ın gençleri için üslubu sert ve delikanlı derler. Bazen bu sert konuşmalarını delikanlı olmaları Maraş’ın havasında suyundan kaynaklandığını düşünüyorum. Gerçekten bu şehirden şair ve yazar kapasitesinde birçok insan var.”



“ŞİİRSİZ BİR TOPLUM DÜŞÜNÜLEMEZ”

Hanifi Kara:

“Fuardan memnunuz. Her şey gayet güzel gidiyor. Kahramanmaraş’a söylenilen şiirin başkenti sözü az bile gelir. Tepkiden etki oluşuyor. İnsanlar şiire özeniyor. Şiir bu günlerde moda oldu. Taştaki fazlalıkları atarsak heykel sözdeki fazlalıkları atarsak şiir olur. Şiir gönül yangınını dışa vuran dumanıdır. Şiir duyguların tebessümüdür. Sözün netidir brütü değildir. Şiir ruhu dinlendirir. Osmanlı da 3 sınıf insana değer verilirdi; birincisi pehlivan beden gücünü temsil ettiği için, ikincisi hafız zihin gücünü temsil ediyor, üçüncüsü şairde ilham gücünü tespit ediyor. Şiirsiz bir toplum düşünülemez.

Allah’ın ilk emri okudur. Okumayan bir millet cahil kalır. Okumak sadece bir şey okumak değildir. Bunların içerisinde kainatı okumak, insanı okumak, kendini okumakta vardır. Gençlerimiz mutlaka okusunlar okumayı da şuurlu bir şekilde yapsın.”



“KAHRAMANMARAŞ HER ZAMAN DAMGA VURMUŞTUR”

Mehmet Nafiz Karakoç:

Türk Edebiyatında Kahramanmaraş’ın her zaman ayrı bir yeri vardır. Kahramanmaraş’ın edebiyatçıları her yerde her zaman tanınır ve takdire şayan kişilerdir. Türk edebiyatında Kahramanmaraş kadar damga vuran bir şehir daha yoktur.

Şairlik Maraş’ın ruhunda olan bir şeydir. Kahramanmaraş tam manasıyla kendi yetiştirdiği şairleri yeterince tanıtmıyor. Şairler kendi kendilerini tanıtıyorlar.            Ustaların çıraklarını yetiştirmesi gerekiyor. Çıraklarında feyiz alacak kapıyı bilmeleri gerekir. Kahramanmaraşlı olmayan şairler Maraşlı gibi gösteriliyor olanlar ise tanıtılmıyor.

Fuarı ziyaret etmeyen vatandaşlara okumalarını tavsiye ediyorum. Ben yazmaya 1950 yılında başladım. Şimdilerde ise ben şair olacağım diyorlar ama bunun için çalışma yapmıyorlar. Birçok şairin şiir konusunda bilgisi yok topluma verebilecekleri bir şey yok. Şiirin bir satırı 15 heceli diğer satırı 9 heceli birisi aruza gidiyor gideri gitmiyor ama tüm bunlara rağmen ben yazarım diyorlar.” 
Haber: Mücahi Dalkara

Editör: Mahmut Beyaz