“Hayallerini Sahneye Taşı” sloganıyla hayata geçirilen projede, katılımcılar komedi, dram ve birçok alanda oyunlarını sergiledi. 3 aşamada düzenlenen yarışmanın ilk aşaması tamamlandı. İlk aşamada başarıyı elde edenler ikinci aşamaya geçmeye hak kazandı. Yarışmaya Simya Koleji Atolyesi adına katılan bir grup diğer yarışmacıları eleyerek 17 Mart Mersin'de yapılacak olan ikinci elemeye katılacak. Yarışmada 'Birden bire' oyun adıyla birinci olan grubun yönetmeni ve oyuncusu Okan Kölük Manşet Gazetesi'ne, önemli açıklamalarda bulundu. Kölük oyunculuğa başladığı yıllardan beri bir çok ünlüyle beraber çalışmış ve kendini tiyatroya adamış biri. Kahramanmaraş'ın tiyatro kültüründen bir çok konuyu gazetemize değerlendiren Kölük, grubuyla beraber Türkiye Finallerine nasıl çalıştığını anlattı. İşte Kölük ile yaptığımız röportaj:
Kendinizden bahseder misiniz? Eğitimi nerede aldınız ve kimlerle çalıştınız?
Büyük bir İstanbul dönemecinden sonra Kahramanmaraş'a geldim. İstanbul'da aldığım tüm birikimin hepsini de şuanda ki bulunduğum Simya Kolejine iletmek için geldim. Çok usta isimlerle aynı kulisleri paylaştım. Bunlardan bazıları ise Halit Ergiç, Meryem Uzerli, Tuncel Kurtiz gibi isimler. Birçok insan Kahramanmaraş'a döneceğim zaman bu kadar birikim yaptın peki neden Kahramanmaraş'a dönüyorsun dedi. Biz 'Simya Koleji Tiyatro Atolyesi' olarak bir okul ekibi'nin okul tiyatrosu olarak bilinmemesi gerekir. Bizlerin aslında Kahramanmaraş'ta farklılık ve çığır açan Kahramanmaraş'ın içerisine mal olacak bir tiyatro ekibi olarak bilinmek istiyoruz ve bu profosyonellikte çalışıyoruz. Bütün öğrencilerimiz hepsi temel oyunculuk kavramıyla yetişerek büyüyorlar. Biz bu 3 buçuk aylık süreç içerisinde birçok oyuncularımızla gerekse çevreden gerekse birçok yerden bölge konusunda bize umutsuz bakıyorlardı. Gidebilir misiniz? Bölge de olabilir misiniz? Diyorlardı. Buna rağmen ciddi manada destekçilerimizde çok fazlaydı. Yapabilirsiniz diyenlerde vardı. Biz her zaman iyide kötüde tüm yorumlara kulağımızı tıkadık ve dedik ki evet biz bu işi yapacağız, biz bu işi başaracağız. Biz 3 buçuk ay önce sadece kullandığımız tek kelime ise kupayı almaya gidiyoruz ve sadece zamanı bekliyoruz dedik. Kendimizden o kadar emindik. Çalışmalarımızdan tutun baştan aşağı herşeyimiz en ince detayına kadar sergiledik.
Türkiye finallerine Kahramanmaraş'ta hazırlanıyorsunuz. Çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Önümüzde çok ciddi manada 17 mart var. Sorumluluğumuz çok daha fazla büyük, bu sorumluluğun içerisinde Kahramanmaraş'ı ve Simya Kolejini de temsil ediyoruz. Herşeyden öte biz Kahramanmaraş'ı temsil ediyoruz. İnsanlara vermek istediğimiz bir mesaj var. Türkiye'de sadece bu alanın İstanbul ve Ankara'da olmadığı buradan da çok ciddi manada büyük ekiplerin olduğu ve buradan olurda eğer ki duyabileceklerse, bu mesajı alabileceklerse şunu söylemek istiyorum; Gerekse bölge elemelerinde ki ekipler, gerekse Türkiye finaline gelecek ekipler gerçekten çok daha fazla çalışsınlar, Kahramanmaraş'tan çok ciddi bir ekip geliyor.
Kahramanmaraş'ın tiyatro kültürü hakkında neler düşünüyorsunuz?
Kahramanmaraş'a genel bir yorumlama yaparsak Kahramanmaraş'ımızda klasikleşmiş bir yapı var ve klasikleşmiş bir tiyatro mantığı var herkes piyes mantığında hiç kimse büyük oyun mantığıyla çalışmıyor. Biraz devlet tiyatrosu mantığıyla çalışılsın istiyorum. İnsanlar oyunu izlerken bu oyunu bir kez daha izleyip çözmeye çalışılması gereken daha profosyenel oyunlar çıkarılmalı.
Kahramanmaraş'ta devlet tiyatrosunun azlığı ise buranın başka bölge tiyatro olarak geçtiğimiz için daha az oyunlar geliyor. Elimize takvimi alıp baktığımızda çok daha büyük oyunlar gelebilecek iken hep bölge illerden geliyor bu tarafa çok fazla devlet tiyatronun gelmediğine şahit oluyoruz. Yoksa çok ciddi manada oyunlar var. Herşeyden önce benim için önemli olan şehrine sahip çıkmak, şehrinin yanında durmak, şehrinin adına yorumlar yapmak önemli. Şehrine gelip desteklemiyor olabilirsin ama şehrinin ismini medyada bahset ama bunuda yapmıyolar. Onun için onların başarıları sadece şehire ait değil, kendilerine ait diye düşünüyorum.
Oynayacağınız oyun ve kadro hakkında bilgiler verir misiniz?
Oyun tamamiyle toplumsal sorunları içeriyor. Çocuk istismarı var, akli dengesi bozuk zihinsel engelli olarak hitap ettiğimiz kişilerin toplum içerisinde dışlanmışlığı, madde bağımlılığı, kadına şiddet, sokak çocuğu gibi oyunları canlandırdık. Kadromuz 12 kişi teknik ekiple birlikte ise 25 kişiyiz. Bizimle birlikte 5 yarışmacı takım vardı. Diğer yarışmacıların arasından sıyrılıp il birinciliğini aldık. Oyunumuzun adı ise 'Birden bire' dir. Hayatınızda hiç karşılaşmadığınız birşeyler olabilir. Yani birden bire hayatınızda herşey birden bire olabilir. Birden bire madde bağımlılığının kurbanı olabilirsiniz. Birden bire sokak çocuğu olabilirsiniz. Hayatınız birden bire değişebilir. Oyunumuzun ismi ise buradan geliyor. Oyunun slagonu ise 'birden bire oldu herşey, herşey birden bire'.
Haber: Meliha Şeyda Akçakale
Editör: Mahmut Beyaz
