Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu ilçesinde 1850’li yıllarda inşa edilen tarihi Maraş Lisesi, yaklaşık 80 yıl farklı eğitim kurumlarına ev sahipliği yapmıştı. 1950’li yıllarda bir neslin yetişmesini sağlayan şairler ve düşünce adamlarından oluşan ‘Yedi Güzel Adam’ın yolunun kesiştiği lise, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesince restore edilerek, ‘Necip Fazıl ekolü’nün gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacak. Tarihi lise yaklaşık 3 yıllık dönüşümün ardından Yedi Güzel Adam Edebiyat Müzesi olarak hizmet verecek. Edebiyatseverlerin hizmetine sunulan müzede, Türkiye edebiyatına damga vuran Sezai Karakoç, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan ve Alaeddin Özdenören’in isimleri yaşatılacak. Restorasyonu tamamlanan Yedi Güzel Adam Edebiyat Müzesi’nin açılışı, Şair-Yazar Nuri Pakdil, Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulu Üyesi ve Yazar Rasim Özdenören ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

“TÜRK EDEBİYATINA ÖNEMLİ BİR ŞAHESER KAZANDIRDIK”

Açılışta ilk olarak kürsüye müzenin kente kazandırılmasında büyük emeği olan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç geldi. Konuşmasında Kahramanmaraş’ın saklı değerlerinin olduğuna dkkat çeken Erkoç, “Bu eserle tarihe not düşerek Türk Edebiyatına şaheser gibi bir müze kazandırmanın mutluluğu içerisindeyiz. Bu müze ile Türk Edebiyatının dünyadaki en güzel sergilendiği hizmeti milletimize sunmaktayız. Kahramanmaraş istiklal madalyalı, saklı değerlerin olduğu bir şehirdir. Hititlerden başlayarak Selçukluya ve Osmanlıya kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehirdir. Akdeniz’in parlayan yıldızı olan şehrimizin dün nasıl kurtuluş savaşında verdiği mücadele ile haklı bir övünç kazanmışsa bugün de dün olduğu gibi İstiklal mücadelesindeki duruşuyla mücadeleye büyük bir katkı sağlamıştır. Bugünkü yeni Türkiye ruhunun oluşumuna da Necip Fazıl’lar, Nuri Pakdil’ler, Rasim Özdenören ve Erdem Beyazıt gibi çok değerli üstatlar kazandırmış bir şehirdir. Arif Nihat Asya Kahramanmaraş’ı bir şiirinde, Maraş Türkiye’nin kalem kaşıdır, Maraş Türkiye’nin köşe taşıdır, Maraş, tarihleri inşa ettiren Koca Sinanların ustabaşıdır diye tanımlamıştır” dedi.

“UNESCO İÇİN ÇOK ÖNEMLİ ALTLIKLAR OLUŞTURDUK”

Kahramanmaraş’ın UNESCO’nun yaratıcı şehirler ağına katılması noktasında önemli çalışmalar yaptıklarını kaydeden Başkan Erkoç, “Şehrimizin diğer bir güçlü yanı da gastronomidir. Bununla ilgili yine Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi olarak dondurma müzesi yaptık. Bunlar Kahramanmaraş’ımızı temsil eden ana başlıklardır. AK Parti Genel Başkan Yardımcımız Mahir Ünal ile Kültür ve Turizm Bakanı olduğu dönemde bir hedef belirlemiştik. Kahramanmaraş’ı UNESCO’nun yaratıcı şehirler ağına almak için çalışalım diye bir karar almıştık. Bu bağlamda çok önemli altlıklar oluşturarak dosyamızı güçlendirdik. Yeni dönemde, aynı doğrultuda daha güçlü çalışmalar ile Hayrettin Güngör Beyefendi’nin bunun sonucuna varacağının inancındayız. Biz 5 yıl boyunca bu şehre hizmetkar olmaktan büyük onur duymaktayız. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi olarak 30’a yakın uluslararası sempozyumun altında imzamız bulunmakta. Şehrimize yaklaşık olarak 25 tane kütüphane kazandırdık. Eğitim alanında ve diğer alanlarda yaptığımız çalışmalar ile ilerlediğimiz yolda çok önemli adımlar attığımızın inancındayız. Bütün bu hizmetlerimizin yanında şehrimize kayak merkezi, extrem spor merkezi gibi birçok eğlence ve spor alanları oluşturduk. Şehrimize gelen ziyaretçilerimiz bu alanları ve müzelerimizi gezdiklerinde Maraş ruhunu hissetmekteler” ifadelerini kullandı.

“KADİM TARİHİMİZİN MİRASINI ŞEHRİMİZDE YAŞATACAĞIZ”

Başkan Erkoç’un ardından bir selamlama konuşması yapan Cumhur İttifakı Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hayrettin Güngör ise, “Şehirlerin hafıza vardır, şehirlerin kimliği ve tarihi vardır. Hamdolsun Kahramanmaraş’ımız her alanda olduğu gibi kültürel miras konusunda da önemli bir zenginliğe sahip. Burada Yedi Güzel Adam Edebiyat Müzemizin açılışını gerçekleştiriyoruz. Bu müzeyi şehrimize kazandıran başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatih Mehmet Erkoç olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Bu kadim tarihimizin mirasını şehrimizde yaşatmak ve gelecek nesillere bırakmak bizim önemli görevlerimizden bir tanesidir. Biz geçmişimizi hatırlamayıp geleceğe aktarmazsak geleceğimizi inşa edemeyiz.  Şehrimizde şu ana kadar Büyükşehrimiz ve Kültür Bakanlığımızın desteği ile ilçe belediyelerimizin önemli ölçüde restorasyon çalışmaları var. UNESCO kültürel mirasına şehrimizi şiir ve edebiyat dalında tescil ettirdiğimizde şehrimizin bu güzel potansiyelinin tanınırlığını hem ulusal hem de uluslararası alanda elde etmiş olacağız. İnşallah gelecek dönemde biz bu yapılanların üzerine daha da bir şeyler koyarak devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

“BİZİM İÇİN GÖZ YAŞARTICI BİR FAALİYET”

Yedi Güzel Adam’dan biri olan Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulu Üyesi ve Yazar Rasim Özdenören de yaptığı duygu dolu konuşmasında, “Liseye ben bu taş binada 1955-56 yıllarında başladım. Kayıtımızı ilk yaptırdığımız gün bize bir dergi verdiler, derginin adı Hamle’ydi. Dergiyi eve götürüp okumaya başladığımda Sait Faik’in ölüm yıl dönümünün anılmasıyla ilgili Nuri ağabeyimizin çıkardığı son dergiydi. Bu dergi bizim edebiyat anlayışımızda büyük bir viraj döndürdü. Bizim edebiyata olan sevgimiz, ilişkimiz o dönemden itibaren başladı. Okul açıldıktan sonra derginin başka sayılarını da gördük, bulduk. Daha sonra aynı yıllarda Kahramanmaraş’ın mahalli gazetelerinde yazı hayatımızı devam ettirdik, köşe yazıları yazdık. Liseye kayıt olduğumuzda Nuri Pakdil’i tanımıyorduk, o liseyi bitirmiş İstanbul Hukuk Fakültesi’nde tahsiline devam ediyordu. 3 yıl sonra tanıştık ve onunla Necip Fazıl’ı tanıma fırsatı bulduk. Elbette biz de Nuri Pakdil’de tek başımıza değildik, bizim o günkü sınıf arkadaşlarımız rahmetli Erdem Beyazıt, Cahit Zarifoğlu, Alaeddin Özdenören gibi arkadaşlarımızla aynı zamanda okulumuzun yatılı olması sebebiyle yakınlığımız vardı. Bizim Kahramanmaraş’la ilgimiz sürekli kaldı, her yıl buraya uğrarız, ziyaret ederiz. Son yıllarda da uğradığımızda Kahramanmaraş’ın birkaç misli büyüdüğünü gördük. Başkan adayımızın da belirttiği gibi bu projelerin gönül bağıyla, gönül belediyeciliğiyle gelişmesini, devam etmesini temenni ediyorum. Fatih başkanımızın en güzel eserlerinden birisinin açılışını gerçekleştirdik, bu bizim için göz yaşartıcı bir faaliyettir” açıklamalarında bulundu.

“MARAŞ BENİM İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR TUTKUDUR”

7 Güzel Adam’ın bir diğer ismi Nuri Pakdil de kendine has üslubuyla selamlama konuşması yaptı. Lisenin müze değil de Şiir Kütüphanesi olmasını daha çok istediğini kaydeden Pakdil, “Bu güzel eserin meydana getirilmesinde emeği geçen tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bizim bu binada yaşadığımız çok değerli hatıralarımız vardır. Buraya müze demeye dilim varmıyor. Çünkü müze denilince ölmüşlere ve ölülere ait şeyler aklıma geliyor. Bu nedenle müzeler hiç ilgimi çekmemiştir. Her zaman yaşayan, yaşanılan yerleri görmek istemişimdir. Keşke bu tarihi ve anılarla dolu Kahramanmaraş Lise binası müze yerine bir şiir kütüphanesi olsaydı. Kültürel gelişmeyi sağlamamızın yolu da yaşayan mekânlardan yaşayanların topluma mal edilmesinden ve insanlara ulaşmaktan geçer. Geçmişi yâd etmek güzeldir ama yetmez. Bugüne ve yarını kurtarmak gerekir. Bu binada aynı sıralarda ders gördüğümüz arkadaşlarımızdan ve öğretmenlerimden ebediyete intikal edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Bu vesile ile 7 güzel adam diye adlandıracağımız sevgili kardeşlerim Adil Erdem Bayazıt’ı, Mehmet Akif İnan’ı, Cahit Zarifoğlu’nu, rahmetli Alaiddin Özdenören’i rahmet ve hasretle anıyorum. Şu anda aramızda bulunan sevgili kardeşim Rasim Özdenören’e de uzun ömürler diliyorum. Ben doğumdan itibaren üniversite yıllarına kadar Maraş’ta yaşamış ve bu şehrin iklimiyle yetişmiş bir kardeşinizim. Maraş’ın benim dünyamda özel bir yeri vardır ve Maraş benim için vazgeçilmez bir tutkudur” ifadelerini kullandı.

“EDEBİYAT ASLINDA BİZİM MANEVİYATIMIZIN BİR PARÇASIDIR”

Açılışın onur konuklarından biri olan Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı Durdu Mehmet Doğan da yaptığı konuşmada Kahramanmaraş’ta bulunmaktan mutlu olduğunu söyledi. Kültürel mirasın önemine ve sahip çıkılması gerektiğine değinen Doğan, “Bugün bizi edebiyat bir araya getirdi. Manevi olarak edebiyat her zaman bizi bir araya getiriyor. Başımız sıkıştığında hep yönümüzü edebiyata dönüyoruz. Büyük şairlerimizi, yazarlarımızı hatırlıyoruz ve onların bize miras bıraktıkları hala sürmekte olan gücünü derinden hissediyoruz. Eğer bugün büyük bir millet olarak varlığımızı sürdürebiliyorsak bu maddiyattan çok manevi gücümüze bağlıdır. Bu arka plan edebiyatın bu güçte önemli bir yeri vardır. Biz eğer o büyük edebiyatımız olmasaydı bu kadar badireler atlatıp bu günlere ulaşamazdık. Her sıkıştığımız gün o meşhur darbe dâhil olmak üzere bizi bir araya toplayan edebiyatçılarımızın o diriltici nefesidir. Fuzuli'nin, Baki'nin, Galip'in, Nabi'nin yakın dönemdeki büyük şairlerimizin Yayha Kemal'in, Mehmet Akif'in, Necip Fazıl'ın ve burada halen bulunan büyük yazarlarımızın bize kazandırdıkları o büyük eserlerin meydana getirdiği manevi dünya bizi ayakta tutuyor. Edebiyat aslında bizim maneviyatımızın bir parçasıdır” dedi.

“KAHRAMANMARAŞ’TA BÖYLE BİR MÜZENİN OLMASI ÇOK ÖNEMLİ”

Kahramanmaraş’ta edebiyat müzesi açılmasının önemli olduğuna değinen Doğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Bugün burada bir edebiyat müzesi açılması bunun Kahramanmaraş'ta yapılması gerçekten çok önemli. Son dönem edebiyatımıza eserleriyle adeta altın harflerle yazılmış olan Kahramanmaraş'tan çıkmış büyük yazarlarımız meydana getirdikleri o birlik ruhuyla Kahramanmaraş'ın edebiyat camiasında tanınmasına vesile oldular. Ülkemizin her yerinden yazarlar çıkıyor ama böyle dayanışma içerisinde bir arada bulunan şair ve yazarları Kahramanmaraş'ta görüyoruz. Onlara bir daha huzurlarınızda teşekkürler ediyorum. Bu şair ve yazarlarımız bizim sağlıklarında dostumuz olan Erdem Bayazıt'tan başlayarak şimdi rahmete rahmana uğurladığımız yazarlarımız ve burada henüz aramızda bulunan çok değerli yazarlar bizim edebiyat tarihimizin artık malı olmuştur. Onların bu müzede temsil edilmesi edebiyat tarihimizin aynı zamanda Kahramanmaraş'taki bir parçasını tecessüm etmesi anlamına gelmektedir. O yüzdende bu edebiyat müzesi bir örnek olarak alınmalı Türkiye'nin her yerinde edebiyat değerlerini temsil eden bu tür müzeler açılmalıdır. Kahramanmaraş gerçekten bu konuda öncülük yapmıştır. Bu sebeple değerli Belediye Başkanımız Fatih Mehmet Erkoç Bey'e huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bir çok kültürel faaliyette, edebi faaliyette de bize destek olmuşlardır. Kahramanmaraş bizim adeta en sık gidip geldiğimiz şehirlerden birisi olmuştur.”

“EDEBİYATIMIZI GELECEK NESİLLERE AKTARMAK GÖREVİMİZDİR”

Açılışta konuşan bir diğer isim de Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan oldu. Vali Özkan yaptığı selamlama konuşmasında, “Böyle güzel bir eseri ilimize kazandırdığı için Büyükşehir Belediyemize, milletvekillerimize ve diğer katkısı olan bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum. Gerçekten dijital çağda bütün dünya çocuklarının birbiriyle alakalı olduğu bir çağda rekabet gücümüzü artıracak en önemli husus, dayanağımız, tarihimiz, kültürümüz, edebiyatımız ve maneviyatımızdır. Bizim bu istinat noktamız bizi çok daha güçlü yarınlara götürmede en büyük avantajlı tarafımızdır. Bugün de bu değerlerimizi, edebiyatımızı, şiirimizi burada yaşatmak için önemli bir fiziki alt yapı ve fırsat yakaladık. Belediyelerin bu noktada çalışması ayrıca anlamlı ve önemli bir zenginlik. Bundan sonra hep beraber Kahramanmaraş’ın değerlerinin tescili, toplumla paylaşılması ve gelecek nesillere aktarılması çerçevesinde başta tarihi sokaklar, tarihi evler ve bu zenginliğimiz olan edebiyatımızın gelecek nesillere aktarmak bizim bir numaralı görevimizdir” dedi.

“BİR ŞEHRİN RUHUNU O ŞEHİRDE YAŞAYAN İNSANLAR OLUŞTURUR”

Kürsüye son olarak ise AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal geldi. Bir şehri oluşturan en temel faktörün o şehirde yaşayan insanlar olduğunu anlatan Ünal, “Bir şehri ve o şehrin ruhunu oluşturan en temel faktör, o şehirde yaşayan, o şehrin anlamını, değerini  gelecek nesillere yazı diliyle aktarabilmiş edebiyatçılardır. Eğer Homeros Truva Savaşı’nı anlatmasaydı sanıyorum bugün bizim Truva Savaşı’na dair fikrimiz olmazdı. Ya da Eflatun Sokrates’in diyaloglarını kaleme almasaydı bugün Sokrates’e dair fazla bir şey bilmiyor olurduk. İletişimcilerin söylediği bir şey vardır, derler ki, ‘Issız bir adada bir ağaç devrilse sesi duyulur mu?’ Eğer bunu bir insan duymamış ve bir insan bunu dile dökmemişse bir ağaç devrilmemiştir, onun da sesi çıkmamıştır.’ O yüzden söz uçar yazı kalır derler, biz yaşanan her şeyi yazı diliyle bu güne aktaran ve bu lisede o heyecanlarını, duygularını birbirlerine anlam olarak katıp yaşatan ve sonra da bunu yazıya döken değerli büyüklerimize, edebiyatçılarımıza müteşekkiriz. Çünkü kültür dediğimiz şey de ürettiğimiz anlamların gelecek nesillere aktarılmasıdır. Yani bir birikimin daha çok yazıyla aktarılmasıdır. Çünkü sözlü kültür bugün dijital dönüşümle birlikte ömrünü tamamlamış gözüküyor. O yüzden yazılı kültürün oluşturduğu anlamın özellikle genç dimağlarda bir heyecana dönüşmesi çok önemli bir kıymettir” şeklinde konuştu.

“KAHRAMANMARAŞ’I BİR EDEBİYAT KENTİ OLARAK HAYAL ETTİK”

TRT’de yayınlanan 7 Güzel Adam dizisinin ortaya çıkmasını anlatan Ünal, “24. dönem de beraber çalıştığımız Sevde Beyazıt hanım bir gün genel kurulda bir kitapla bana geldi. Orada bir sayfa okudum, Mavera Dergisi’nin kuruluş hikayesi anlatılıyordu. Edebiyat sevdalısı Cahit Zarifoğlu, Erdem Beyazıt bir dergi oluşturmak istiyordu. Onların içinde yaşadığı şartları hayal ettim, bir dergi çıkarmak istiyorlardı. Çünkü dünyaya söyleyecek bir sözleri var ve bu dergiyi çıkarmak için nasıl bir çaba sarf ettiklerini, hangi fedakarlıklarda bulunduklarını uzun uzun anlatıyorlardı. Bütün dertleri o dergiyi çıkarmak ve dünyaya söyleyecekleri sözü söylemek. O esnada da biz Kahramanmaraş’ı yeniden hayal etmek diye bir çalışma yapıyorduk. En çok tartıştığımız konu da Kahramanmaraş’ı yeniden hayal ederken Kahramanmaraş’ın en güçlü yönü ne olmalıdır, Kahramanmaraş’ı biz nereye kurmalıyız diyorduk. Kahramanmaraş’ı bir edebiyat kenti olarak kendi gerçekliği üzerine oturtmalıyız dedik ve TRT ile görüştük. Önce bir belgesel fikrimiz vardı, TRT Genel Müdürü biz bu dizi çekeriz ama bu dizi zarar eder dedi. Sağ olsun Cumhurbaşkanımız, ‘Bu diziyi çekeceksiniz, bu dizinin de zararını karşılayacaksınız’ dedi. 26 bölümlük 7 Güzel Adam dizisi çok büyük emeklerle, üstatlarla konuşularak hayata geçirildi. 7 Güzel Adam dizisi diliyle, müziğiyle, verdiği mesajlarla özellikle gençlere ve öğretmenlere çok ciddi anlamda ilham oluşturdu” ifadelerini kullandı.

“DİZİNİN ARDINDAN MÜZE YAPMA KARARI ALDIK”

Dizinin ardından Kara Lise’ye olan ilginin arttığını gördüklerini ve liseyi müzeye çevirme kararı aldıklarını belirten Ünal, “Dizi bittikten sonra Büyükşehir Belediye Başkanımız, ‘İnsanlar Türkiye’nin değişik yerlerinden otobüslerle okulu görmeye geliyorlar’ dedi. O zaman burayı bir edebiyat müzesi yapalım dedik. Sağ olsun Fatih Mehmet Erkoç başkanımız burada çok ciddi çaba sarf etti, gayret sarf etti ve onunla birlikte de UNESCO’nun yaratıcı şehirler ağında edebiyat şehri olarak Kahramanmaraş’ımızın Dublin gibi edebiyat şehri olarak yaratıcı şehirler ağına katılması için çalışmalar başlattık. Bu müzenin çok büyük bir katkısı ve önemi var hayalimizin gerçekleşmesinde. Bu hayalimizi gerçekleştiren Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatih Mehmet Erkoç’a teşekkür ediyorum. Hepimiz aslında şuan bir tarihe şahitlik ediyoruz. Biliyorsunuz Amerikan film endüstrisi olmayan bir şeyden simülatif gerçeklikler yaratır. Hiçbir gerçekliği yoktur, Marvel stüdyoların da üretilmişlerdir. Ama biz bu topraklarda kahramanları gördük, onlara dokunduk, onların hikayelerini dinledik” açıklamalarında bulundu.

“YENİ DÖNEMDE DAHA GÜZEL ÇALIŞMALAR YAPACAĞIZ”

Sözlerinin devamında gençlere okumaları noktasında uyarılarda bulunan Ünal, “Şuan da edebiyat alanında iki büyük kahramanla beraberiz. Çünkü insanı kahraman yapan karakteri, yaşadığı hayatı ve karakteridir. Nuri Pakdil ve Rasim Özdenören ağabeyim gibi iki devle karşı karşıyayız. Çünkü onlar kelimeleri büyük anlamlarla bize ulaştırmasalardı, gençliğimde Rasim ağabeyin Gül Yetiştiren Adam kitabını okumasaydım o duyguları içselleştiremezdim. Nuri Pakdil ağabeyimin Kudüs’e Dair kitabını okumasaydım, Kudüs’e dair duygularım bu kadar güzel ve canlı hale gelmezdi. Ya da Erdem Beyazıt şiirinde dünyanın kalbini bize dinlemeyi öğütlemeseydi herhalde zihnimiz kendi içimizde kalırdı. Bizim bir anda ufkumuzda bütün ümmet coğrafyasının nasıl acıdığını gördük. Bugün daha çok okumalıyız, gençler bugün her zamankinden daha çok şiir okumalısınız. Çünkü bizi yaşatan düşüncelerimizin kuruluğu değil, bizi yaşatan duygularımızın coşkusudur. 7 Güzel Adam’ın Kahramanmaraş’ımızdan edebiyat heykelleri gibi çıkmış olması ve bize anlattıkları her birimiz için çok kıymetlidir. Nihayetinde biz hepimiz bir aileyiz ve hepimiz Kahramanmaraş için en güzelini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde Kahramanmaraş için daha güzel şeyler gerçekleştireceğiz. Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Bu güzel müzenin ülkemize ve şehrimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum” dedi.

Protokol konuşmalarının ardından Yedi Güzel Adam Edebiyat Müzesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Açılışın ardından müzeyi gezen davetliler, beğenisini gizlemedi.

Açılışa, TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Celalettin Güvenç, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekilleri Ahmet Özdemir ve Mehmet Cihat Sezal, Milliyetçi Hareket Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan, ilçe belediye başkanları, kurum müdürleri ve çok sayıda öğrenci ve vatandaş katıldı.

Haber : Ahmet Güneçıkan - Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz