Kahramanmaraş’ın Tarihi Kapalı Çarşısı’nın içinde bulunan ve kentin en büyük hanı olarak bilenen Hışır Han, tarihi dokusu bozulmadan kafe olarak hayat bulmuştu. Yaklaşık iki yıl önce sahipleri tarafından restore edilerek kafe tarzıyla kent halkının hizmetine açılan Hışır Han Kafe, yoğun ilgi görmeye devam ediyor. Tarihi dokusunun yanı sıra restorasyon yapılmasının ardından otantik bir şekilde donatılan han, hem yerli hem de yabancı turistlerin yoğun ilgisine maruz kalıyor. Dulkadiroğlu Beyliği Hükümdarı Alaüddevle Bey tarafından inşa ettirilen tarihi Hışır Han’ın içerisinde, 3 oda, bir teras, balkon ve su kuyusu bulunuyor. Yüzyıllardır çeşitli tahribata uğrayan hanı restore ederek kafeye çeviren işletmeci Meltem Yürürdurmaz, Hışır Han’ı gazetemize anlattı. Hanı tamamen kendi imkanlarıyla restore ettiklerini anlatan Yürürdurmaz, hanın toprak altında kalan kısmını da gün yüzüne çıkartmayı hedeflediklerini söyledi.

1500’LÜ YILLARDA TİCARETHANE OLARAK KULLANILIYORMUŞ”

Hışır Han’ın Tarihi Kapalı Çarşı ile kompleks şeklinde inşa edildiğini anlatan Meltem Yürürdurmaz, “Buranın restorasyonunu tamamen biz kendimiz yaptık, mülkiyeti de tamamen bize ait. Özel mülkiyet olduğu için de restorasyonunu biz yaptık. Bu yaz ikinci yılımızı dolduracağız. Burası Kahramanmaraş’ın en büyük hanı olarak biliniyor. 1500’lü yıllarda yapılmış bu han ve o tarihlerde Kapalı Çarşı ile kompleks bir yapısı varmış. Üst katları otel gibi kullanılıyormuş, bu alt katlar ise atlarını bağladıkları alanlarmış. Burayı ticarethane gibi kullanıyorlarmış. Hışır Han ismi de pamuk kozalarında hışırtı seslerinden geliyormuş. O zamandan bu zamana burası bir nevi pamuk fabrikası gibiymiş ve pamuk işleniyormuş” dedi.

DEDEMİZDEN MİRAS KALDI, ÇOK ATIL HALDEYDİ”

Hışır Han’ın kendilerine dedelerinden kaldığını ve ilk başta atıl durumda olduğunu dile getiren Yürürdurmaz, “Burası bize dedelerimizden kalan bir miras, çok büyük dedelerimden bize kadar geliyor. Bizden öncesinde de çok atıl bir haldeydi, gerçekten kullanılmaz durumdaydı. Biz de restorasyon yaparak burayı değerlendirmek istedik. Yaklaşık iki yıldır da kafe olarak Kahramanmaraş halkımıza hizmet veriyoruz” ifadelerini kullandı.

TARİHİ HAVAYI YAŞATIYORUZ”

Hışır Han Kafe’ye kent halkının yoğun ilgi gösterdiğini belirten Yürürdurmaz, “Buraya gelenler çok beğeniyorlar, memnun bir şekilde de ayrılıyorlar. Burası tamamen orijinal bir yapıda, gördüklerinde gerçekten çok hoşlarına gidiyor. Hem samimi hem tarihi bir yer burası. Özellikle de Kahramanmaraş’ın Tarihi Kapalı Çarşısı’nın içerisinde bulunması da burayı özel kılıyor. Son zamanlarda hem yerli hem de yabancı turistler şehrimize gelmeye başladı, gezdikleri en önemli noktalardan bir tanesi de Kapalı Çarşı. Kapalı Çarşı’ya giren yorulduğunda soluklanmak için bir yer arıyor. Bu noktada da bize geliyorlar. Yine Kapalı Çarşı’nın tarihi havasını kafemizde misafirlerimize yaşatıyoruz” şeklinde konuştu.

FARKLI OTURMA ŞEKİLLERİMİZ MEVCUT”

Farklı oturma şekillerinin yer aldığını da sözlerine ekleyen Yürürdurmaz, “Hışır Han’ın şuan da sadece üç odası restore edildi, bahçe kısmımız ve üst katta teras bölümümüz var. Teras ve dış alanlarımızı yazın daha çok kullanıyoruz. Burada farklı oturma şekillerimiz de var ve bu da insanlarımızın hoşuna gidiyor. Yerde oturma bölümleri var, sedirli odamız var, masalı bir bölümümüz de var” dedi.

ÜCRETLERİMİZ ÇOK MAKUL, BİZE ÖZGÜ KAHVEMİZ VAR”

Hışır Han’daki hizmetlerini anlatan Yürürdurmaz, sözlerine şu şekilde devam etti, “Ücretlerimiz diğer kafelere göre çok makul, ortalama bir fiyatımız var. Fiyatlarımız kesinlikle yüksek değil. Yine burada yiyecek çeşitleri olarak atıştırmalık bazlamamız, gözlememiz, tost ve kahvaltı tabağı gibi imkanlarımız var. Burada bize özgü bir de kahvemiz var, kumda kahve yapıyoruz. Bu kahvemiz çok meşhurdur. Kahve çeşitlerimiz var, karanfilli kahve, çörekotlu kahve, cilveli kahvemiz var. Örneğin cilveli kahveyi Osmanlı zamanında şehzadeler içermiş, aynı zamanda kız istemeye gittiklerinde kızın gönlü varsa bu kahveyi yaparmış. Onun dışında yazın yaz içeceklerimiz var, Osmanlı şerbetlerini gibi tamamen biz kendimiz yapıyoruz. Reyhan, nar çiçeği, ev yapımı limonata gibi birçok içecek çeşitlerimiz var.”

TOPRAK ALTINDA KALAN KISMINI DA RESTORE ETMEK İSTİYORUZ”

Han’ın toprak altında kalan kısımlarını da restore etmeyi hedeflediklerinin altını çizen Yürürdurmaz, “Burası Kahramanmaraş’ın en büyük hanı ama biz şuan sadece üç odasını kullanabiliyoruz. Arka odadan arka sokağa kadar devam eden geçiş kapıları var. Karşı ve yan tarafımızda da odalar var ama onlar maalesef toprak altında. İlerleyen zamanlara o bölümleri de buraya katmak isteriz restorasyonunu yaparak. Odamızın bir tanesinde kuyu var, altından tünel gidiyor ve bir ucunun da kaleye bağlandığı söyleniyor” dedi.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz