Toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, kentin tarihi, kültürü ve eşsiz mutfağını tanıtabilmek için çok yoğun ve yorucu bir program çerçevesinde uluslararası alanda başarı yakaladıklarını söyledi. Şahin, şöyle konuştu: 
“Anadolu’nun bütün gücünü kullanıyoruz. Osmanlı ve Selçuklu’nun büyük mirası olan hanlarımız ve hamamlarımızı yeterince modernize edip kullanamadığımızı gördük. Bunun üzerine, tarih ve kültür hakkında Dünya ne söylüyor sorusuna çalışmaya başladık. En büyük network Birleşmiş Milletler’dir. Bugün Birleşmiş Milletler networke nasıl gireceğimizi öğrendik. Ancak bu birkaç başarısız sonuçtan sonra öğreniliyor, çok ta kolay öğrenilmiyor. Denedik, denedik olmadı, o zaman biz uluslararası dilin ne demek istediğini daha iyi anlamamız lazım. Bu işten anlayan uzmanlarla çalıştık. UNESCO tarafından Şehirler Ağı’nda 116 şehir arasında yer almayı başardıktan sonra hem bizim hem de Şahinbey Belediyesi’nin restore ettiği, Vakıflar Bölge Müdürlüğünün destek verdiği livaslar ve kasteller var, bir biz de bir de İran’da var. Gaziantep’in tarihi altyapısı olarak bilinen, yer altı su tesisleri kastellerle içme suyu şebekesi livaslar, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) geçici listesine 6 ayda aldırdık. Bu bize, onların diliyle rapor hazırlamayı ve lobi yapmayı gösterdi, şimdi de Yesemek Taşocağı ve Heykel Atölyesi’ni UNESCO Dünya Kültür Mirası Kalıcı listesine girmesi için çalışıyoruz. Bölgede muhteşem bir hazine var. Mardin’den başlayan, Göbeklitepe tarihin sıfır noktası diyoruz. Zeugma’yla birlikte Roma döneminin en güçlü dönemini yaşıyoruz, Adıyaman’da Nemrut’la birlikte, başka bir hazineyi yaşıyoruz. Dülük antik kenti karbon analizlerde Göbeklitepe kadar eski. Rumkale’de ciddi bir sahil düzenlemesi yaptık. Fırat’ı kullanamıyoruz, Fırat’ı dünya mirasları listesine aldırmamız lazım." 
"Şehir milliyetçiliğiyle olmaz" 
Fatma Şahin, turizm açısından dünya ekonomisinde de söz sahibi olunması gerektiğini vurgulayarak, "Bu iş, şehir milliyetçiliğiyle olmayacak, hangi şehri öne çıkaracağız bakışıyla olacak bir şey değil. Kahramanmaraş’taki antik kenti, kendi hazinemiz gibi görmezsek, Hatay ile Gaziantep mutfağını eşdeğer olarak bakamazsak, bize geleni Hatay’a gönderip, baklavamızın üzerine Hatay’ın künefesini onun soğuk mezesini ilave edemezsek bu durum bizi verimlilikte aşağıya çeker, bölgesel yarışta bizi geriye düşürür. Dünya bu işi nasıl yapmış? Avrupa turlarına bakın kimse kendini bir nokta üzerinden pazarlamıyor, bir ülkeye gittiğiniz zaman 4-5 kente yönelik tur ayarlanır ya da Avrupa kendi ülkeler arasında tur düzenler. Almanya’ya gelen turisti, Avusturya, Fransa ve Hollanda’ya göndermeye çalışır. Böyle bir dünya var nereye gidip ne tadayım? Bu dünyanın dilini öğreneceğiz bölgesel ekonomiyi buraya çekeceğiz, bana göre bu terörle mücadelede ve uyuşturucuyla mücadelede bir ilaçtır. Bölge ekonomisini dünya ekonomisine dönüştürürsek istihdam üretmekte, gençleri geleceğe hazırlayan altyapıyı başarmış olacağız" dedi. 
Herkesin Kazanacağı Bir Modele İhtiyacımız Var 
Turizmin önemine de dikkat çeken Şahin, "Türkiye’nin 2023’te en büyük 10’uncu ekonomisi olabilmesi sadece sanayiyle olmayacak, turizm istihdam üreten bir alan Kapadokya’ya gelen Japon turisti, Gaziantep’e Kahramanmaraş’a, Mardin’e, Hatay’a, Nemrut’a çıkarma hedefine ulaşırsak, bölgeye geleni sadece Zeugma’ya değil Göbeklitepe’ye götürme hedefi üzerine odaklanırsak biz bunu başarırız. Tek ihtiyacımız koordinasyon ve zihinsel dönüşüm. Biz bu yapıyı bölgesel kalkınma modeline dönüştürebilirsek halk bu modele sahip çıkar. Halkın sahiplenmediği hiçbir proje hayata geçmez. Güney Kore, Çin başta olmak üzere birçok Asya ülkesini, kültürel miras üzerinden ne kadar çok çekersek buraya gelen asyalı, Şanlıurfa’nın musikisini dinlemeye, Nemrut’a çıkmaya, Kahramanmaraş’ın edebi hayatını görecek" diye konuştu. 
Toplantıda, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sezer Cihan tarafından katılımcılara tarihi, kültürel ve turizme yönelik yapılan çalışmalar anlatıldı. 

Editör: Mahmut Beyaz