Kahramanmaraşlı Müzik Adamı, Araştırmacı ve Bağlama Üstadı Mehmet Bağlar, Manşet Gazetesi’ne özel kaleme aldığı yazı dizilerine bir yenisini daha ekledi. Bu kez ise Kahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 100’üncü yıl dönümüne vurgu yapan Bağlar, Kahramanmaraş’ın Tarihi ile ilgili yaptığı önemli çalışmalarla dikkatleri üzerine çeken Dr. Gökhan Gökşen’in, kurtuluşun sembol isimlerinden biri olan Abdal Halil Ağa’yı anlattığı Beyaz Sessizlik kitabını köşesine taşıdı. Maraş’ın kurtuluşuna giden yolda, Fransız birliklerini karşılaması istendiğinde, ‘Bu bir din bahsidir. Benim davulumun kasnağını altınla doldursanız da ben din gardaşımın bağrına çomak vurmam’ diyerek adını tarihe altın harfle yazdıran Abdal Halil Ağa’yı, kızının dilinden anlatan Gökşen, Mehmet Bağlar’a önemli anektodlar da anlatmıştı. Gökşen’in anektodları ve Beyaz Sessizlik kitabının bütün detayları Bağlar’ın yazı dizisiyle okurlarımızla buluşurken, büyük dikkatle takip edilen yazı dizisi dün itibariyle noktalandı. Yazı dizisinin ardından ise Gökşen ve Bağlar, 12 Şubat etkinliklerini ve okurlarının görüşlerini değerlendirdi.

“DOSTUM GÖKHAN GÖKŞEN’E TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Yazı dizisinin ardından Gökhan Gökşen’e teşekkür eden Mehmet Bağlar, “Çok değerli dostum, aynı zamanda kalemi kuvvetli olan bir edebiyat dostu arkadaşım Dr. Gökhan Gökşen’e binlerce kez teşekkür ederim. Böyle bir yaşanmış kültürü ve hazineyi kaleme aldığı için. Gökhan beyle bizim uzun yıllara dayanan bir dostluğumuz var. Bugün, dün, bir haftalık ya da 3-5 senelik değil. Manşet Gazetesi ya da değişik yayınlara yüzlerce makale yazdım, şair ve ozanları, Geçmişten Günümüze Kahramanmaraş’ın Genel Kültürü’nü ve yaşanmışlıkları yazdım fakat Gökhan beyin yaptığı yazı çalışmaları kitabı beni son derece etkiledi, son derece duygu yüküne kapıldım. Bunu da makalemde kaleme almak istedim. Kahramanlığımızın 100’üncü yıl dönümü nedeniyle yayınladığımız yazı dizisinde kahramanca duruşuyla beni de derinden etkileyen Abdal Halil Ağa’yı, Gökhan Gökşen hocamın Beyaz Sessizlik kitabıyla kahraman ecdadın torunlarına anlatmayı istedim. Yazımızın şöyle de bir güzelliği oldu, Gökhan hocam, yazı dizisinin başında hiçbir yerde anlatmadığı, kitabına dahi yazmadığı bir anektodu bizimle paylaştı. Bunu okurlarımıza anlattık. Bütün Kahramanmaraşlıların, çok değerli dostum, arkadaşım Dr. Gökhan Gökşen’in Abdal Halil Ağa’yı anlattığı Beyaz Sessizlik isimli kitabını okumalarını önemsiyorum ve rica ediyorum” ifadelerini kullandı.

“ÇETE BAYRAMI VURGUSUNU YAPMALIYIZ”

Yazı dizisinin ardından duygularını paylaşan Dr. Gökhan Gökşen ise, gazetemize ve Mehmet Bağlar’a teşekkür etti. 12 Şubat Kurtuluş Bayramı’nın Kahramanmaraş’ın kurtuluşunu tam ifade edemediğine dikkat çeken Gökşen, “Öncelikle Manşet Gazetesi’ne ve Mehmet Bağlar’a, şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 100’üncü yılında Abdal Halil Ağa’yı anlattığım Beyaz Sessizlik kitabını tekrar kamuoyuyla paylaştıkları ve kamuoyuna fikirlerimizi ifade etme fırsatı verdikleri için teşekkürlerimi sunuyorum. Kahramanmaraş’ın 100 yıl önceki mücadelesinin timsal isimlerinden birisi Abdal Halil Ağa, bir başkası Sütçü İmam, bir başkası Arslan Bey, bir başkası Kılıç Ali Paşa, bir başkası da Senem Ayşe... Ve bugün adı sanı unutulmuş daha pek çok kahramanımız bu anlamlı ve manalı günü, bu ülkeyi bizlere emanet ettiler. Öncelikle hepsinin ruhları şad olsun. Ecdadımızın bize bıraktığı emaneti onlara layık olacak şekilde geleceğe aktarabilmemiz gerektiğini düşünüyorum. Kahramanmaraş’ın kurtuluşu, tarihin yanında kültürel bir olay olarak da bizlere emanet edilmiştir. O da Çete Bayramı’dır. 12 Şubat Kurtuluş Bayramı dediğimizde 12 Şubat’ı tam ifade edemediğimizi, anlatmakta bu kelimelerin yetersiz kaldığı düşüncesindeyim. Daha önce de defalarca bunu dile getirdim. 12 Şubat, tüm dünyada ve Türkiye’de kültürel yapısı ve ritüelleri itibariyle dünya tarihine emsal bir kutlama ve şenlik olarak yerini almış, kültürel bir faaliyettir. Bizim onun ritüellerini, 12 Şubat’ın manasını, 12 Şubat’ın ruhunu, Çete Bayramı olduğunun vurgusunu tekrarlayarak bütün Türkiye’de iz bırakacak daha nice 100 yıllara ulaşmasını sağlamamız gerekmekte” dedi.

“12 ŞUBAT, ŞUBAT AYAZINDA YÜREĞİ TİTREYEREK HİSSEDİLİR”

12 Şubat ruhunun Şubat ayazında, çete elbiseleriyle kent sokaklarında gezerek hissedileceğini vurgulayan Gökşen, “12 Şubat Çete Bayramı’na katılan çocuklar, babalarıyla, anneleriyle, kardeşleriyle Şubat soğuğunda el ele gezdikleri Çete Bayramı’nda bayrak ve vatan sevgisini, bütün zorluklara rağmen soğuk yüreği titretirken yapılan mücadelenin zorluğunu hissettirir. Birebir yaşayarak, kitaptan okuyarak ya da birilerinin anlatmasıyla değil. Şubat ayazında yüreği titreyerek hisseder. Elleri soğuktan kızarmış çetelerimiz bir hafta boyunca Kahramanmaraş sokaklarında çete ruhunu yaşatmak için, davullarla, bayraklarla meydanlarda yer alır. Bunun her birisinin geleceğe olduğu gibi, dejenere edilmeden, deforme edilmeden, ecdadımızın haleti ruhiyesine, vatan, millet ve bayrağa olan aşkına, istiklale olan bağlıklıklarına, birbirlerine olan sevgi ve saygılarını 12 Şubat kutlamaları içerisinde yaşatarak geleceğe aktarmamız gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“NÜFUS CÜZDANINDA KAHRAMANMARAŞ YAZAN HERKESİN İSTİKLAL MADALYASI VARDIR”

Nüfus cüzdanında Kahramanmaraş yazan her ferdin İstiklal Madalyası sahibi olduğuna dikkat çeken Gökşen, sözlerine şu şekilde devam etti, “Kahramanmaraş’ın 12 Şubat’ın 100’üncü yılı kutlaması, 100 yıldır bu zaferin, bu topraklarda anılması ecdadımızın yaptığı, tarihe geçecek destansı mücadeleyle mümkün olmuştur. Yoksa bu topraklarda hiç kimse biraz önce saydığım kahramanların ismini, adını, sanını, cismini hatırlamazdı. Sömürge olmuş bir toprakta, sömürgeleşmiş bir ülkede, sömürgeleşmiş bir millet olarak varlığımızı devam ettirmek. Oysa benim ecdadım, 100 yıl önce yaptığı mücadeleyle bu toprakları Türk yurdu haline getirmiş, bu toprakları istiklalin başkenti yapmış, Kahramanmaraş’a kahramanlık ünvanının verilmesini sağlamış, kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ile bugün nüfus cüzdanında Kahramanmaraş yazan herkesin İstiklal Madalyası vardır. Bu madalyayla taltif edilmesini sağlamıştır. Bize düşen tek şey, onların bu ruhunu, bu haleti ruhiyesini geleceğe aksettirebilmektir. Burada da aslında Türk milletinin şöyle bir özelliği var; sözel kültüre dayalı bir anlayışına sahibiz. Bunu yazılı kaynaklarla deforme etme noktasında tekrar altını çizmek istiyorum.”

“12 ŞUBAT RİTÜELLERİNİN ÇERÇEVESİNİ ÇİZMEMİZ GEREKLİ”

Sözlerine, “12 Şubat kutlamalarının nasıl olacağı konusundaki bu ritüellerin çerçevesini çizmemiz gerekli” ifadeleriyle devam eden Gökşen, “Çünkü az önce de değim gibi, Kurtuluş Bayramı dediğimizde akıllara başka illerin Kurtuluş Bayramı ile kavramlar oturabilir. Bayram dediğimizde akıllara başka bayramların kutlama şekilleri gelebilir. Oysa 12 Şubat, 100 yıllık bir kültürün devamıdır. Bizzat savaşan insanların yaptığı bir şenliğin adıdır. 12 Şubat Çete Bayramı’dır. Bütün milletin, bütün Kahramanmaraşlının, gençlerinin, yaşlılarının, kızlarının, erkeklerinin eski yöresel kıyafetleri giyerek sokakları doldurduğu başka bir şenlik Türkiye’de yoktur. O zaman bizim bu geleneği yaşatmamız gerekir. 11 Şubat gecesi Kahramanmaraşlılar sokaklara çete görmeye giderler. Çete görmeye gitmek diye bir tabir vardır Kahramanmaraş’ta. O zaman bizim çetelerin ruhunu ve bu çeteye gitmek tabirini de geleceğe yaşayarak aksettirmemiz gerekmekte. İnşallah önümüzdeki yıllarda, bundan sonraki yüzyıllar boyunca da hafızalarda kalacak, hatıralarda yer edecek, kültürel yozlaşmanın dejenerasyondan uzaklaştırılmış bir Onikişubat’ı olduğu gibi, yani 100 yıl önceki ecdadımız gibi yaşatırız diye ümit ediyorum” şeklinde konuştu.

Gökşen, sözlerini şu şekilde noktaladı, “Kahramanmaraş’ın önemli gazetelerinden biri olan Manşet Gazetesi’nde kitabımın Mehmet Bağlar’ın köşesinde tekrar gündeme gelmesi beni mutlu etti, tekrar Manşet Gazetesi’ne teşekkür ediyorum. Bu yaptığınız çalışmalarla 12 Şubat’a önemli katkılar da sağladığınızı düşünüyorum. İnşallah, önümüzdeki yıllarda da bu çalışmalar artarak devam eder ve 12 Şubat ruhuna yakışır, o ruhu hepimizin yüreğiyle hissettirir. Herhangi bir cins, sınıf, mensubiyet ayrımı gözetmeksizin herkesin tüm Türkiye’de, ‘Benim de 12 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta olmam gerek’ dediği etkinliklere imza atarız dileğiyle.”

Biz de Manşet Gazetesi olarak köşe yazarımız Mehmet Bağlar ve Dr. Gökhan Gökşen’e hazırladıkları yazı dizisi sebebiyle teşekkür ediyoruz.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz