Zihin bulanıklığına son vermek şart.

Bin yıldır sürüb gelen İslam dinini her insan önce gelenekler ışığında sonra da kendi öz bilgileriyle değerlendirir.

Toplum içinde var olan kişinin şekillenmesi örf,adet ,gelenek ve göreneklerle irtibatlı bir yapı içerisinde oluşur.İhtiyaç ve maddi imkanların potasını çizdiği bu toplumsal çerçeveyi anlamak çok uzun süreyi alır ve insan bu evreyi geçinceye kadar akla karayı seçer.

Genel insan kitlesinin doğru gerçekleri farklı gösterme gibi bir özelliğinden söz etmek şart.

Ferdi doğruların ,toplum gerçekliği ile sınanması olumlu sonuçlar doğurmayabilir ya da toplumun hakikat anlayışı fert üzerinde derin yaralara yol açabilir.

Çok yönlü ele alınması gereken bu evrenin içinden her insan geçer ve bu arada kişi kendi şekillenmesini gerçekleştirir.Kent ve kırsal alanda oluşan farklı kültür kodlarının buna etki edebildiğini de akıl da tutmak lazım.İnsan ömrünün çok kısa süren yapısı ,sosyal kaos,geçim sıkıntısı,savaşlar,devlet politikaları,yerleşik din kurumlarını da devreye koydunuz mu mesele öyle bir hal alır ki anlayabilene aşk olsun.

İnsan kişisel özelliklerine de biraz değinmek şart.Cinsiyet,doğuştan getirdiği özellikleri,çalışkanlık ve tembelliği,duygusal zeka seviyesi,aile ortamı,toplum içindeki yeri,eğitim ve öğretim düzeyi gibi temel özellikleriyle kendi anlamını bulan insan hem kendinden hareket edecek hem de var olan bir yapının sırlarına nüfuz etmeye çalışacak.

İş zor ama bir o kadar da anlamlı.

Kendi hayatımızla varız bütün konu ve değerler önce bizim o mefhumlara verdiğimiz önem kadar hayatımıza etki yapar,sonra da farklı evreler bizi kuşatır.

İslam,iman ve ihsan.

Üçlü bir ahenkle anlamını bulan bu değerler manzumesi insanın şekillenmesinde önemlidir.İman kişiyi özünden yakalar ,İslam o nun toplum açısından şekil almasına kapı aralarken ihsan her iki kavram için model şekiller sunar.

Hayat alanı boş verilmemelidir.

Yaşayıp gittigimiz her günün sıradan olduğu anlayışı bizi bu değerlerden sapmalara götüren bir etkendir.

Pozitivizm ve materyalist anlayışla şekillenen Türk toplumunun kadim değerlerle tanışmasında bazı engeller olduğunu belirtmek lazım.Son yüzyılı kayıp ve hezimetlerle geçiren insanlarımız maddi refahı pozitif bir anlayış da bulmuş olabilir ama bu anlayışın maddi boyutta yapmış olduğu ilerleme farklı anlayışlara da sebebiyet vermiştir.