“Dışarıdan gelen ve çokça il gezmiş bir kardeşiniz olarak bu şehirde sosyalliğin pek olmadığını görüyorum. Sosyallik tabii ki göreceli bir kavram lakin öğreniyorum ki Kahramanmaraşlı insanlar sosyalleşmeye, eğlenmeye ve gezip görmeye çevre illere gidiyor. Bu şehre sosyalleşmek için neler yapılabilir? diye düşünülmesinin gerek olduğunu belirtmek isterim.

Tekrar gelelim dış görünüşe göre yargılamaya. Hiçbir insanı (iç ve dış) değiştiremezsiniz. Herkes herkese saygı duymak zorunda. Burada olan şekilciliğin bırakılması ve her insanın insan olduğunun öğrenilmesi gereklidir.” olarak yazımı bitirmiştim.

Bugün yazımda iyi şeylerden bahsetmek istiyorum sizlere

Yemek yemeyi seven bir Adanalı olarak burada da kebap çeşitlerinden geri kalmadım tabii ki :) Örneğin Adana’da bir restorana oturup sadece lahmacun yeme gibi bir alışkanlık yok. Zaten Adana’da girdiğiniz restoran kebapçıdır. Adana lahmacunu Maraş lahmacununa göre küçüktür. En az 5 tane yiyeceksiniz ki doyacaksınız. Fakat direkt kebap mezeleri siparişi vermeden masanızda olur. E alışılmamış bir durum. Sadece lahmacun yenmiyor sonuçta. :)

Buranın restoranıyla Adana’nın restoranını karşılaştırırsak eksik yönleri var tabii ki. Adana’da en düşük maliyetli bir yemek yeseniz bile önden gelen mezelerle zaten doyuyorsunuz. Fındık lahmacunu, böreği, mantarı vs. vs. Burada Adana kebap/ciğer yapan yer çok aradım. Çok tavsiye eden oldu ve gittim. Ama ekstra meze paralı dedi çoğu restoran :(

Onun dışında Maraş Çöreğini çok seviyorum. Adana’ya, akrabalarıma mutlaka gönderdiğim yiyecekler arasında başı çekebilir.

Bayramda memlekete gittim. Sanki oralı değilmişim gibi sıcaktan artık gözlerimden yaş gelmeye ve nefes alamamaya başladım. Normal süreden daha kısa geldim buraya. Otobüsten indim ve buralı insanların “çok sıcak” dediği yere ben “oh be” deyip havasına şükrettim. :)